İlk önce deprem oluyor zannetmiş adam, bastığı yerin titrediğini görünce...

Sonra bakmış yanından yetişkin bir fil sürüsü geçiyor...

Bu güç abidesi filler, birbirlerine ayaklarından ve birkaç parmak kalınlığında bir urganla bağlıymış.

                                             * * *

Adam çok şaşırmış gördüğü manzara karşısında. Fillerin yanında yürümekte olan eğiticilerinin yanına gitmiş ve sormuş: “Nasıl oluyor da bu muazzam kuvvetli hayvanlar bu kadar ince bir urganla zapt edilebiliyor?”

“Biz” demiş eğitici, “Onları çok küçükken bu iplerle bağlıyoruz; bu ipin onları zapt edeceğine o kadar inanmış oluyorlar ki, koparmayı hiç denemiyorlar.”

                                             * * *

Pek çok insan hayatta bu filler gibi davranıyor. Belli şeylerin değiştirilemeyeceğine o kadar inanmış oluyorlar ki, değiştirmeyi hiç denemiyorlar bile...

Kendi güçlerinin farkına bile varmıyorlar...

                                             * * *

Sadece insanlar değil, toplumlar da baskı rejimlerinden sonra, hukukun uzun süre işlemediği dönemlerin ardından, değişim için kapı aralandığında fark edemeyebiliyorlar...

                                             * * *

7 Haziran seçimlerinin en net sonucu muhalefet partilerinin diledikleri her şeyi yapabilecekleri bir Meclis çoğunluğuna kavuşmaları olmuştur.

O devasa fillerin ayaklarına bağlanmış urganları bir çırpıda koparıp atabilecekleri gibi, muhalefet partileri de İç Güvenlik Yasası’ndan Sulh Ceza hakimliklerine kadar, bu ülkenin üzerine geçirilmeye çalışılan deli gömleklerini bir gecede yırtıp atabilirler. Diledikleri yasayı çıkarıp, diledikleri yolsuzluk soruşturmasını tekrar açabilirler. Bütün ihaleleri, kamu harcamalarını mercek altına yatırabilir ve diledikleri şekilde hesap sorabilirler...

                                            * * *

Bütün bunları yapmak için ne hükümet kurmalarına ne koalisyon ortağı olmalarına gerek var. Yolsuzlukların ve hukuksuzlukların hesabını sormak için üç partinin birlikte hareket etmesi yeterlidir ve bütün bunları Meclis’te yemin ettiklerinin ertesi günü yapabilirler.

                                            * * *

Üstelik eğer bu muhalefet partilerinin içinde, AKP ile koalisyon kurmayı planlayan varsa, yolsuzluk ve hukuksuzlukların hesabını sormak için diğer partilerle kuracakları ittifak, bunların pazarlık konusu olamayacağını da en baştan deklare etmeleri anlamına gelecektir.

                                            * * *

Meclis’in açıldığının ertesi günü muhalefet partilerinin önünde tarihi bir imkan duruyor.

Hukukun içinde bulunduğu koma haline son vermek için birlikte hareket edecekler mi?

Bütün seçim kampanyası boyunca dillerinden düşürmedikleri yolsuzlukların hesabını sorma işini birinci vazifeleri olarak önlerine koyacaklar mı?

Bu ülkenin yaşamsal meselelerini çözmek için, ideolojik farklılıklarını bir tarafa koyup birlikte hareket edebilecekler mi; bize siyasetin ve Parlamento’nun o muazzam gücünü gösterecekler mi?

Hep birlikte göreceğiz...