Tam yaşlı çiftçinin ürünlerini kaldırıp pazara götüreceği gün, sahip olduğu tek at kaçıp gitmiş, kayıplara karışmış. Bunu duyan komşular, çiftçinin başına toplanmışlar, “Ne kötü talih” demişler.

“Belki öyle belki değil” demiş yaşlı çiftçi.

Ertesi gün çiftçinin firari atı yanında üç tane daha yaban atla birlikte geri dönmüş.
Komşuları “Ne kadar şanslısın” demişler yaşlı çiftçiye.

Yine “Belki öyle belki değil” diye yanıtlamış yaşlı çiftçi komşularını.

Ertesi gün çiftçinin oğlu bu yaban atlarından birisine binerken düşüp ayağını kırmış.

Komşular “Ne büyük talihsizlik” demişler.

Çiftçi yine “Belki öyle belki değil” diye yanıtlamış komşularını.

Ertesi gün gençleri askere almak için askerlik şubesinden köye gelmişler. Çiftçinin oğlunun ayağının kırık olduğunu görünce onu pas geçmiş görevliler. Çiftçinin komşuları yine atılmışlar, “Ne talihlisin, bizim oğlanları götürdüler, seninki kaldı”demişler...
“Belki” diye yanıtlamış yaşlı çiftçi...

                                               ***

İnsanın kendisinin hakkında neyin hayırlı olduğunu ilk anda bilemeyeceğini anlatan bu Çin hikayesinin, çok hoş bir başka versiyonu Ahmet Altan’ın “Tehlikeli Masallar” isimli romanında anlatılır.

Çocukları olmayan kral ve kraliçeyi ziyaret eden yaşlı bilge, onlara belli bir yere gitmelerini, belli bir akşam yatağa girmelerini ama yatağa girmeden önce de“Hayırlısı neyse o olsun” demelerini öğütler.

Tam yaşlı bilgenin söylediği yere gider kralla kraliçe, tam onun söylediği tarihte yatağa girerler ama kraliçe farklı şekilde dua eder, “Allahım” der, “Bize bir evlat ver de nasıl verirsen ver” diye yakarır...

Masal bu ya, dokuz ay on gün sonra simsiyah, koskocaman bir yılan doğurur kraliçe...

                                             * * *

AKP’deki korkunç iktidar ihtirasını görünce, ulu orta dile getirdikleri dilekleri duyunca, yukarıdaki hikayeler geliyor aklıma...

Korkunç bir ihtirasla hep iktidar olmak istiyorlar. Giderek daha büyük bir güce kavuşmak istiyorlar.

Mesela, HDP’nin baraj altında kalması için neredeyse dua ediyorlar...

Yani başka bir parti için atılmış oyların kendileri için Meclis’te daha fazla milletvekili olarak geri dönmesini istiyorlar...

Hiç sormuyorlar kendilerine, bu kadar büyük bir adaletsizlikten devşirilecek iktidar kendilerine ve bu ülkeye hayır getirir mi diye...

Yahu, sizler dindar olduğunu söyleyen insanlarsınız, bir “hayırlısıysa” deyin, bu ülke ve kendiniz için hayırlısını dileyin...

Başkalarının ahlı oyları üzerinden, darbecilerin yarattığı korkunç adaletsiz bir sistem üzerinden iktidar olmayı bu kadar şehvetle arzu etmeyin...