Zulüm edenin kendi kavminin acılarından bahsetmesi ikili bir rehin alma eylemidir.

Bugün zulüm uygularken, geçmişte kendisinin nasıl acı çektiğinden bahseden adam, dünün gerçek mağdurlarının acılarını görünmez kılar bir taraftan...

Öbür taraftan, kendi kavmine sürekli olarak geçmişte yaşanan acıları hatırlatarak bugün yaşanan acıları görmemeye davet eder onları...

Gazze’ye fosfor bombaları yağdırırken, Holokost mağdurlarından söz eden İsraillimuktedirin yaptığı tam da budur.

                                              * * *

Tam zulüm ederken mağduriyetten bahseden o adam, korkunç acılar içinde hayatlarını kaybeden Yahudi kurbanların acılarını rehin almıştır. Onun koca gölgesi, gaz odalarında son nefeslerini veren kurbanların bir deri bir kemik kalmış görüntülerinin üzerine düşer...

Bunu yaparken, bir yandan da ister ki, kendi kavminin bugünün kurbanları için kalbinde hiçbir acımaya yer kalmasın, onların acılarını hissetmesin.

                                              * * *

AKP’nin reklamında başörtülü hanımefendi, bir zamanlar üniversitelere kurulan ikna odalarından söz ediyor; o ikna odalarını Naziler’in Yahudi kurbanlar için kurdukları gaz odalarına benzetiyor.

13 yıldır iktidarda bulunan bir parti bugün her türlü zulmü yaparken, dünün gerçek mağdurlarının acılarını da rehin alıyor...

Nasıl ki, dün gaz odasında canını veren Yahudi kurbanla bugünün Filistinliler’e zulüm eden muktedirinin bir alakası yoksa, sizin de, o ikna odalarında aşağılanan, horlanan başörtülü kadınlarla bir alakanız yok...

                                             * * *

Bugün saraylarda otururken; bugün size hakaret etti diye insanlar bir bir içeri tıkılırken; bugün medya, iş dünyası önünüzde boyun eğmişken; bugün işlediğiniz iddia edilen hiçbir suç hiçbir şekilde soruşturulamıyorken; bugün insanlar en barışçıl gösterilerde bile polis copları altında eziliyorken; bugün ağzınızdan çıkan bir çift sözle binlerce insan emekli ediliyor, akademiler kapatılıyorken; bugün sırf siz öyle istiyorsunuz diye insanlar cezaevinde tutuluyorken...

Mağduriyetten söz ettiğinizde dünün mağdurlarına da bugünün mağdurlarına da ayıp ediyorsunuz…

Bugün hak ve özgürlükleri çiğneyip geçtiğiniz gibi, dünün acılarını da çiğneyip geçiyorsunuz…