İnternette ünlülerin yeni yıl mesajlarına bakarken, gözüm düşünür Eckhart Tolle’nin “geçmişin yükünü taşımak”isimli mesajına takıldı. Tolle ilk olarak benim çok sevdiğim bir Zen hikâyesini anlatıyor, ardından da sorular soruyor.

Tolle’nin anlattığı Zen hikâyesi şöyle:

Zen keşişleri Tanzan ve Ekido, yağmur sularıyla oldukça çamurlu hale gelmiş bir yolun kenarında yürüyorlarmış. Bir köyün yakınına geldiklerinde, önündeki çamur deryasına bakıp tereddüt içinde yolun kenarında bekleyen genç bir kadın görmüşler. Kadın yolu geçmeye kalksa üzerindeki ipek elbise çamurla berbat olacak. Tanzan hemen durumu kavramış, kadını kaptığı gibi kucaklayıp yolun karşı tarafına geçirivermiş.

Keşişler sessizlik içinde yollarına devam etmişler. Beş saat yürüdükten sonra, tam tapınağa girecekleri zaman, Ekido daha fazla tutamamış kendisini: “O kadını neden yolun karşısına taşıdın” diye sormuş. “Biz keşişlerin bu tür şeyler yapmaması gerekir.”
Tanzan hemen cevabı yapıştırmış: “Ben kadını alıp yolun diğer tarafında bırakalı saatler oldu, sen hâlâ onu kafanda mı taşıyorsun?”

                                                                 * * *

Tolle bu hikâyeyi anlattıktan sonra Ekido gibi yaşayan, hiçbir şeyi geçmişte bırakamayan birisinin yaşamı ne kadar çekilmez olur değil mi diye soruyor.

                                                                 * * *

Aslında biz ülke olarak her daim Ekido’nun ruh halinde yaşıyoruz. Hiçbir şeyi tam olarak geçmişte bırakamıyoruz. Tarihimiz yalanlarla dolu olduğu için bu ülkenin geçmişinde olan hiçbir şeyle tam olarak yüzleşmiyor, üzüleceklerimiz için üzülüp, sevineceklerimiz için sevinip, onları geçmişte bırakıp yolumuza devam edemiyoruz.

                                                                 * * *

Ne bu ülkenin geçmişinde meydana gelen katliamlarla ne bu ülkenin sorunlu demokrasi tarihiyle gerçek anlamda yüzleşebildik ne Atatürk, Menderes gibi tarihsel kişilikleri iyilikleri ve kötülükleriyle, tam olarak oldukları gibi görmeyi başarabildik ne de bu ülkenin geçmişinde her düşünceden muhalife yapılan zulümlerle, hayatlarının zehir edilmesiyle yüzleşebildik.

Hiçbir şeyi tam olarak yüzleşip, hesaplaşıp geride bırakamadığımız için, hiç bir şekilde değişmiyoruz da...

                                                                * * *

Sürekli olarak bir şekilde geçmişi tekrar ediyoruz, bu ülkedeki hiçbir çatışmayı, gerilimi tam olarak geride bırakamıyoruz...

Erdoğan, 2015 yılı için yayınladığı yeni yıl mesajında, “içimizdeki hainlerden” bahsediyor, yeni yıl açılışını kendi vatandaşlarının bir bölümüne karşı savaş ilan ederek yapıyor. Yeni yılı açarken, makbul bulunmayan vatandaşları hain ilan etme yönündeki en kadim devlet geleneklerine dönüş yapıyor. Yeni yıla, çok eskilerde bir yerlerde takılıp kaldığımızı gösteren cümleleri Cumhurbaşkanımızın ağzından işiterek giriyoruz. Hiçbir şeyin yeni olmayacağını anlıyoruz…