- 2.05.2014 00:00
Af Örgütü, Türkiye'deki 1 Mayıs yasaklarıyla 'İfade hürriyetinin tabutuna bir çivi daha çakıldı' diye yazıyordu.
İstiyorlar ki onlar kendilerini nasıl görüyorlarsa bütün dünya da onları, Türkiye’de olanları öyle görsün...
Ermenilere taziye dileyip, gayrimüslimlere, Alevilere bir iki tane hak verince, onlardan daha demokrat hiç kimse olmasın...
Onlar 'ileri demokrasi' olarak nitelediği için dünyada hiç kimse Türkiye’de ifade hürriyetinin ayaklar altında süründüğünü görmesin; yargının ezildiğinden bahsetmesin; polis şiddetini ağzına bile almasın...
***
Ama olmuyor işte, Freedom House isimli kuruluş, daha önce Türkiye'yi 'kısmen özgür' ülke olarak kabul ederken son raporunda ifade hürriyeti bakımından Kuzey Kore’nin, Çin’in yanına koymuş, özgür olmayan ülke olarak nitelemiş...
***
İfade hürriyetinin kısıtlanmasının, istihbarat örgütlerinin aşırı yetkilerle donatılmasının ne demek olduğunu ülkesinin Nazi ve komünist geçmişinden çok iyi bilen Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Türkiye’deki gelişmelerden kaygı duyduğunu söylemiş...
Tabii söylediklerinin içeriği zerre tartışılmadan adam hemen önyargılı bir papaz ilan ediliverdi...
***
Sanki 2008’de AİHM Türkiye'yi 1 Mayıs'ta yaptıklarından dolayı mahkûm etmemiş gibi, yine meydan kapatıldı, yine barışçıl gösteri hakkını kullanmak isteyenlere bir ton dayak atıldı. Yarın kim ki, bu ilkel yasakları ve polis şiddetini eleştirecek, hemen “Türkiye’nin içişlerine karışmakla” suçlanacak...
***
Bütün dünya Türkiye’de olanları onlar gibi görsün, her şeyi onların kriterlerine göre değerlendirsin istiyorlar...
Bir suç dosyası bile sunmadan ABD’den Fethullah Gülen’in iade edilmesini istiyorlar. Zannediyorlar ki, kendilerinin Azeri muhalif Rauf Migradirov’u, yaka paça bütün hukuk kurallarını ihlal edip Azerbaycan’a teslim etmeleri gibi, ABD de Gülen’i iade ediverecek, ne için, neye dayanarak iadesinin istendiğini bile sorgulamayacak...
***
Kimse yolsuzluk iddialarını ciddiye almayacak; yolsuzluk iddialarının üzerinin binbir baskıyla kapatılmasını sorgulamayacak, bu iddiaları yazan Murat Yetkin gibi gazetecilerin soruşturmaya uğramasını görmezlikten gelecek; yargının muazzam bir baskı altında olduğunu söyleyen Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı değil de “Onun da telefonu dinlenmiş” diyen Başbakan’ı ciddiye alacak...
Yani herkes, bütün dünya, onlar Türkiye'yi nasıl algılıyorsa öyle görecek, öyle algılayacak...
***
Herkes Türkiye’de ne olduğunu gayet iyi görüyor oysa. Ben yazıyı yazarken insan hakları örgütlerinin Türkiye’deki 1 Mayıs’a ilişkin gözlemleri internete düşmeye başlamıştı bile...
Af Örgütü, Türkiye’deki 1 Mayıs yasaklarıyla “İfade hürriyeti ve toplantı özgürlüğünün tabutuna bir çivi daha çakıldı” diye yazıyordu.
Evet aynen öyle oluyor, iktidar her geçen gün özgürlüklerin tabutuna bir çivi daha çakıyor...
Yorum Yap