'Hakikat Komisyonları' neden gerekli?

  • 11.03.2013 00:00

 'Hakikat Komisyonları' neden gerekli?

Nelson Mandela


Bence Türkiye'de de El Salvador, Guatemala ve Güney Afrika'daki gibi hem devletin ve hem de silahlı grupların ihlallerini araştıran 'hakikat komisyonları' olmalıdır.

Silahlar susar, PKK sınır dışına çekilirse barışa giden uzun yolu tartışmaya başlayacağız. Barışı konuşmanın bizatihi kendisi bile Türkiye’de bazı ezberlerin bozulması anlamına geliyor. Ama geriye dönüşü olmayan bir barışın, Türkiye’de hepimizin bakış açılarında çok köklü değişiklik gerektirdiğini düşünüyorum. Bu zorlu sürecin pek çok dönemeci olacak, her geçtiğimiz aşamada önümüze yeni bir çatallı yol çıkacak ve biz bu yollardan birisini seçip, diğerine sırtımızı döneceğiz. Korkarım ki eski ezberlerin peşine takılıp kestirmeden gitmeye çalıştığımız her patika, bizi bir önceki yola geri getirecek. Hatta birkaç hatalı patikaya saptıktan sonra yolun en başına dönmek işten bile değil. Net bir tercih yapmak zorunda olduğumuz konulardan bir tanesi de geçmişte yaşadığımız travmaları, bugüne kadar hep yaptığımız gibi ‘unutmayı’ mı, yoksa onlarla duygusal düzeyde ‘karşılaşmayı’ mı tercih edeceğimiz olacak. Barış süreci, Türkiye’nin iliklerine kadar işlemiş olan, unutma, inkâr ve üstünü örtme kültüründe köklü bir değişikliğe yol açacak mı? Böylesi bir değişiklik olmadan, kalıcı bir barış olabilir mi? 

Hakikat komisyonları 
Bizimki gibi uzun silahlı çatışma yaşamış olan Latin Amerika ve Afrika ülkelerine baktığımızda, ‘Hakikat Komisyonları’nın hatırlama ve toplumsal katarsis için çok önemli bir rol oynadıklarını görüyoruz. Bu komisyonlar kurulurken her ülke kendisine özgü bir model oluşturdu. Bunlar ‘mahkeme’ değil. Genellikle bir yasayla kurulan, üyelerini o ülkenin başkanı veya parlamentosunun seçtiği, araştırma komisyonları. Başarılı örneklere baktığımızda bunların üyelerinin, çatışan tarafların bütününün saygı ve güven duyduğu, avukatlar, insan hakları savunucuları, din adamları ve her türlü diğer meslekten geldiğini görüyoruz. Bu komisyon üyeleri, altlarında çalışan ve kendilerine yardım eden profesyonel bir ekip tarafından destekleniyor. Bunların bazıları daha çok ‘mağdurların’ anlatımları üzerinde odaklanırken bazıları ‘failleri’ de tespit edip, yargıya havale ediyor. Bazen faillerle mağdurları yüz yüze getirip birbirlerini affetmelerini sağlıyor. Oturumları mağdurların yoğun duygusal boşalımına sahne oluyor. Kimisi bütün oturumlarını kamuya açık bir şekilde gerçekleştirir, hatta televizyondan naklen yayımlarken kimisi kapalı kapılar ardında çalışmayı tercih ediyor. 

Öcalan önerdi diye 
Bu komisyonlar genellikle konu bazlı kuruldular. Yargısız infazlar, kayıplar, işkence, insanların yerlerinden edilmesi gibi temaları konu aldılar. Sırf Abdullah Öcalan tarafından önerildi diye, elinin tersiyle bu komisyonları bir kenara ittirecek çok insan olabilir. Umarım hükümet bu tür günlük tartışmaların dışına çıkarak, bu komisyonların barış süreçlerine yaptığı muazzam katkıyı göz önüne alır. 

Mandela’nın yolu 
Bence Türkiye’de kurulması gereken, daha önce örnekleri El Salvador, Guatemala, Güney Afrika gibi ülkelerde görülen, hem devletin ve hem de silahlı grupların gerçekleştirdiği ihlalleri araştırıp belgeleyen ‘Hakikat Komisyonları’ olmalıdır. Öcalan bu komisyonları önerirken bunun aynı zamanda PKK’nın işlediği yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerinin de gün yüzüne çıkması anlamına geldiğinin bilincinde mi bilmiyorum ancak örneğin Güney Afrika’da bizzat Mandela’nın lideri olduğu Afrika Ulusal Kongresi tarafından gerçekleştirilen örgüt içi infazları araştırmak için komisyon kurdurduğunu ve bu komisyonlar önünde verilen ifadelerin örgüt için oldukça utanç verici bir hal aldığını biliyoruz. 

Köy yakma ve örgüt içi infazlar 
Düşünün ki Türkiye’de bağımsız ve tarafsızlığına herkesin güvendiği bir hakikat komisyonu kurmayı başarmışız. Bu komisyon bir yandan, köyleri yakılan, yakınları öldürülen, kaybedilen, işkenceden geçirilen Kürtleri dinleyip, bütün o korkunç hikâyeleri kayıt altına alıyor. Aynı komisyon, PKK’nın örgüt içinde kurduğu ‘cezalandırma’ mekanizmalarını, bunların mağdurlarını ve tanıkları dinliyor ve bunları da rapor ediyor. Bütün bu mağdurlara tazminat ödeniyor. Yani, türlü türlü bahanelerle binbir kılıf uydurduğumuz şiddet dolu tarihimizle bütün çıplaklığıyla karşılaşıyoruz. ‘Kahramanların’ biraz yaldızları dökülüyor, sayı muamelesi yapılan mağdurlar ete kemiğe bürünüyorlar. Aradan geçen bu 30-40 yılda, nasıl bir çılgınlığa sürüklendiğimizi, nasıl olup da insanlığımızdan sıyrıldığımızı görüyoruz. Mağdurların acısını içimizde hissetmeye başlıyoruz. İyileştirmek için yaralarımıza bakıyoruz, affetmek için hatırlıyoruz. Ne dersiniz, yapabilir miyiz?

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums