'AKP'li faşistler' diyebilir misiniz?

  • 28.01.2013 00:00

 Bir kısım politikacı için kullanamadığımız ibareyi bazıları için bonkörce kullanıyorsak ciddi bir muhasebe yapmalıyız

Cüneyt Özdemir’in cuma günü yazısına attığı başlığı görünce, derin düşüncelere gark olmuş buldum kendimi. “CHP’li faşistler” diye haykırıyordu Özdemir’in yazısının başlığı. Çok cesur, çok cüretkâr bir başlık. İyi de, bugün medyada, Özdemir de dahil olmak üzere, herhangi bir yazar aynı başlığı AKP için atabilir mi? Zannetmeyin ki sadece başkalarını sorguluyorum. Kendime de aynı soruları sordum: Acaba biz, söz konusu olan muhalefet olunca, öfkemizi, protestomuzu, hayal kırıklıklarımızı ifade etme konusunda, aynı şeyler iktidar partisi için söz konusu olduğunda, olacağına oranla çok daha fazla cömert mi davranıyoruz? Geçmişteki yazılarıma da dönüp bu gözle bakacağım. Eğer iktidara yönelik eleştirilerimizde belli bir dozu aşmamaya dikkat ediyorsak, söz konusu muhalefet olunca en kralından kabadayı kesilebilmemizi sorgulamak gerekmiyor mu? 

Yanlış anlaşılmasın. Ben basının gerek iktidarı ve gerekse muhalefeti çok sert bir şekilde eleştirebilmesi gerektiğini, bunun hem ifade hürriyetinin gereği ve hem de demokrasinin gelişmesinin bir önkoşulu olduğunu düşünüyorum. Ama politikacıların bir kısmı için kullanamadığımız ibareleri, diğer bazılarına karşı bonkör bir şekilde kullanabiliyorsak eğer, oturup ciddi bir muhasebeye girişmemiz gerekir. İktidarı sert bir şekilde eleştirme konusunda Ahmet Altan gibi bir yüreğimiz ve onun ödediği gibi bir bedeli ödeme cesaretimiz yoksa muhalefeti eleştirirken de sözlerimize epey bir özen göstermemiz gerekir diye düşünüyorum.

Doğrudur: CHP’li bir milletvekilinin Kürtleri ikinci sınıf vatandaş olarak sunan konuşması ve bu konuşmanın arkadaşlarından alkış alması çok sert eleştirileri hak ediyor. İyi de, aynı sıralarda, Hrant Dink’in katline giden yolda büyük kusurları olan eski İstanbul Valisi’nin ‘İçişleri Bakanı’ olarak görevlendirilmesi, üstelik bunun 301’ci yargıçlardan birinin kamu denetçisi seçilmesinin hemen ardından gelmesi aynı ölçüde sert eleştirileri gerektirmiyor mu? CHP’lilerin ne yaptığını hemen sobeliyoruz da Başbakanımız “Affedersiniz Ermeni” derken neden aynı sertlikle reaksiyon gösteremiyoruz? Ya da mesela, bizzat “CHP’li faşistler” başlığını atan arkadaşımızın işine son verilmesi için Başbakanımızın bütün kamuoyu önünde yaptığı çağrı nasıl bir eleştiriyi hak ediyordu? Biz şimdi bütün bunları sert bir şekilde eleştiremiyorsak diğer bütün eleştirilerimizde de kullandığımız ‘tona’ dikkat etmemiz gerekmez mi? 

Medyada tutarlılık meselesini sadece yukarıda sözünü ettiklerime hasredersem haksızlık olur. İktidara en küçük bir eleştiri getiremediği halde övgüde sınır tanımayanlar ayrı bir kategori oluşturuyorlar. Eleştirmeye cesaret edemeyeceğinizi övmemeniz de gerektiği, o övgünün sizin karakterinize yönelik kötü bir göstergeden başka anlamının olamayacağı da bu meslektaşlarımızın pek aklına gelmiyor gibi.

Başka bir kategori de, askeri vesayet döneminde gıkı çıkmayıp da hükümet iktidara geldikten sonra demokrasi kahramanı kesilip her şeyi eleştirmeye başlayanlar. Ki ben bu grubun, iktidar partisinin ‘mağduriyet’ duygusunu uzun süre besleyerek basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin suçluluk hissetmeden yapılabilmesine zemin hazırladığını düşünüyorum. 

Sözün özü, bizlerin Türkiye’de, ‘tutarlılık’, ‘çifte standart’, ‘samimiyet’ gibi terazileri kullanarak medyayı tekrar tekrar tartmamız ve gözden geçirmemiz gerekiyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums