Bunu da mı yazmayalım...

  • 13.12.2012 00:00

 Bazı dostlarımız, Düzce Üniversitesi ile çok uğraştığımızı,  olur olmaz çok ağır eleştirilerde bulunarak üniversiteye haksızlık ettiğimizi söylüyor.

Dostlarımızın samimiyetine inandığımız için dönem dönem bu eleştirileri dikkate almıyor da değiliz hani…

İşte, kamuoyu baskısı denilen şey böyle bir şey…

Biz her ne kadar dostlarımızın temennisini dikkate alıp üniversitede olup biteni görüp görmezden gelsek de, sorun olduğu yerde duruyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor… Düzce Üniversitesinde her şey eskisi gibi devam ediyor.

Üniversite rektörlüğü, “ biz nerede yanlış yaptık “ diye kendisini sorgulayacağına, bildiğimiz bildik çaldığımız düdük misali, istediği dibi davranıyor.

Gazetemizde son iki gün içinde  arka arkaya manşet ve sürmanşetten yayınladığımız  iki haber, Düzce Üniversitesi ya da üniversite gibi devasa kurumların kamuoyunun gözünden uzak, eleştirilerden azade tutulduğunda keyfiyetin diz boyu olduğunu gösteriyor.

Malumunuz, Düzce Üniversitesi Rektörü Şerifoğlu, bulunduğu her ortamda “şeffaf, hesap verilebilir üniversite yönetimi “  maskesi altında yaptığı bütün hukuksuzlukları bir güzel perdeliyor.

Düzce’nin muhtelif yerlerine kümelenmiş, subaşlarını ele geçirmiş çıkar çevreleri tarafından  (biz onlara “ üniversiteyi yıpratmayalım korusu " diyoruz) rektör hanıma toz kondurtmuyorlar...

12 Aralık Çarşamba günü yayınladığımız manşet haberimizde,  Düzce Üniversitesi’ne bağlı fakülte ve yüksek okullarda ders veren akademik kadronun 3 aydır ek ders ücretlerini alamadıklarını duyurduk.

100 milyon TL gibi devasa bir bütçeye sahip Düzce Üniversitesi rektörlüğü, genel bütçe kalemi içinde minicik rakamlara tekabül eden ek ders ücretlerini ödemiyor, ya da ödeyemiyor…

Açık açık emek sömürüsü yapıyor.

Gazetemize açıklamalarda bulunan eğitim sendikaları, ( Eğitim İş Sendikası hariç )  üniversite yönetiminin vurdumduymaz, insan emeğini hiçe sayan tutumunu eleştirdiler.

Sendika başkanlarının üniversite yönetimine yaptıkları eleştiriler içinde en dikkat çekeni, kuruluşundan bugüne kadar 6 yıl geçmesine rağmen üniversitenin hala kurmasal bir kimliğe bürünememesi…

Sendika başkanları şu eleştirilerinde haksız mı?

*Yüksek okul ve fakültelerde yönetim kurulları oluşmadığı için işler çok yavaş yürüyor.

*Bütün yüksek okul ve fakültelerde işler rektörün vekâleten atadığı dekan ya da müdür olarak atadığı “ kurşun askerler “ marifetiyle yarım yamalak yürüyor.

*Üniversitede bütün işler, rektörün her dediğine “ emredersin komutanım “  diyen 3- 5 bürokratik aparat tarafından yürütülüyor.

Bu aparatın da üniversiteyi nasıl yönettikleri malum.

Sendikalar avaz avaz bağırıyor, üniversite kurum olamadı, olamadığı için de sistem işlemiyor ve tıkanıyor…

Dağ fare doğurdu

Düzce kamuoyunun yakından bildiği gibi rektörlük,  haftalardır “ rektör öğrenci buluşması “ diye afiş bastırarak boy boy reklamını yaptığı toplantı Salı Günü gerçekleşti.

Yerel basın organlarının davet edildiği toplantıya Şerifoğlu’nun sansürcü zihniyeti damgasını vurdu.

Rektör öğrenci buluşmasını haber yapmak ve binlerce öğrencinin yaşadıkları sorunları yerinde görmek, sorunları kamuoyu ile paylaşmak için toplantıya gelen basın mensupları, birkaç kare fotoğraf çektikten sonra Şerifoğlu tarafından salon dışına çıkartıldılar.

Bu son olay, bize göre Sayın Şerifoğlu’nun şeffaflık balonunun patlamasına yetmiş artmıştır bile.

“ Üniversiteyi yıpratmayalım korosuna “ ,

“ üniversitenin çok üzerine gidiyorsunuz “ diyerek  bizlere sitemde bulunan  dostlarımıza duyurulur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums