Kuleli satılıyor mu

  • 4.05.2012 00:00

 Çocukluğumun geçtiği okullardan biridir benim, Kuleli. Ve ben, kişilik özelliklerim bakımından iyisiyle kötüsüyle “beni ben yapan” çocukluk dönemlerimin, yaşamımdaki en önemli süreçler olduğunu da bilirim.

Ev kavramım olmamıştır hiç benim. Beni koca kentten ve sanki hep sıcak imişler hissine kapılarak imrendiğim insanlardan saklayan, soğuk birer kuvöz gibiydiler Selimiyeler, Kuleliler ve Erzincanlar. Mutlaka ev denecekse, işte o soğuk avlulu devasa kışlalardı benim evlerim.

Şairin dediği gibi, ben gurbette değildim. Gurbet benim içimdeydi. Neresi için beslediğimi bilmediğim bir daüssıla duygusuyla birlikte büyüyerek öğrenecektim, eğer öğrendimse birazcık olsun insan olmayı.

Kuleli, sizin ancak kare tarzındaki biçiminin boğaz boyunca uzanan bölümünü görebildiğiniz, aşağı yukarı 1840’lardan beri yaşayagelen tarihsel bir yapıdır. Ufak tefek değişiklikleri saymazsak, bugüne kadar hep askerî lise olarak işlev görmüştür. Türk ordusunun son iki asrındaki subaylar için, böylesine onursallığı ve ruh doygunluğunu başka hiçbir kurumda duyumsayamayacakları bir fenomendir. Askerlikte hemen her şey erkeksi olmakla beraber; çünkü Kuleli onlar için, aynı zamanda bir“anne”dir. Soğuk gibidir, müşfik görünmez, kucağına alıp şımartmaz; ama ne yapalım ki gene de bir annedir. Annesini yitirmek insanlar için ne ise, Kuleli’yi yitirmek de subaylar için öyledir.

Şu sıralarda emeklisiyle muvazzafıyla, bütün subayların ağızlarında ağıt gibi dolaşan bir söylenti var. Aynı zamanda gazetelerde de yazılıp çiziliyor. Deniyor ki, “hükümet üst komuta heyetiyle anlaşmış, Kuleli satışa çıkarılacakmış. Otel filan yapacaklarmış”.

Kulaktan kulağa yayılıp duran bu lâflar ne denli doğrudur, bilmiyorum. Eğer doğru değil de, cesaretle inisiyatif alarak ordudaki darbeci unsurların üzerine giden AKP’ye karşı subay kitlesinin nefretini perçinlemek amacı güden bir operasyonun marifetiyse, mesele yok. Çıkar gerçeği söylersiniz, olur biter. Fakat öyle değil de doğruysa eğer, bilesiniz ki benim de söyleyeceklerim var o vakit.

Neme lâzım, ben gene de doğruymuş gibi yapıp, birkaç şey diyeyim istiyorum.

Bakınız Sayın Başbakan, yaptığınız iyi işlerden dolayı destek verdiğimi anımsatmak isterim, önce size. Ama güç, hiç ummadığım ve delikanlılığınıza nedense bir türlü yakıştıramadığım tarzda ele geçirdi de, ne oldum delisi mi yaptı sizi; ya da yoruldunuz mu nedir, giderek sapıtmaya başladınız son günlerde. Yanlış şeyler söylemeye, yanlış önerilerde bulunmaya yöneldiniz hemen çoğu konuda; farkında mısınız acaba?

Bana kalırsa, kendi hesaplarına sözde tiyatro yapan Müjdat Gezenlerin, Levent Kırcaların, Ferhan Şensoyların bardağı taşıran gerici siyasal yaklaşımlarına, siz de başka bir gericilikle tepki vererek; örneğin Şehir ve Devlet Tiyatrolarını özdeşleştirmiş olduğunuz öylelerinden âdetâ intikam almak üzere, nasıl ki darmadağın etmeye kalktı iseniz; korkarım Kuleli’ye de, imam-hatiplere tavır alan darbeci generallere ders olsun diye aynen öyle yapacakmışsınız gibi duruyorsunuz.

Böyle hataları nasıl olur da yaparsınız, Allah aşkına? Hiç mi değerlendiremiyor, hiç mi göremiyorsunuz?

Bir kere Kuleli bir tarihtir, her şeyden önce. Siz ki muhafazakârlıklarla övünen biri olarak, o tarihsellikleri hangi akla hizmetle yok etmeye cüret edersiniz? Galatasaray Lisesi’ni ya da İstanbul Erkek Lisesi’ni kaldırabilir misiniz ki, Kuleli’yi kaldırasınız?

Kaldı ki, Türkiye’nin oligarşik yapısında yer alan darbeci generalleri değil, ordunun kanter içinde görev yapan emekçi subaylarını temsil etmeye yaraşan ve yakışan bir okuldur orası. O yüzden eğer bunu, ordudaki vesayetçi militarizmin kaynaklarını kurutmaya yönelik bir tasarruf sanıp da yapıyorsanız, biliniz ki aldanıyorsunuz.

Öyle değildir kazın ayağı. Askerî lise, askersel iklimdeki duyguların ergenliğin izdüşümüne denk gelen çocukça ve masalsı boyutunu simgeler daha ziyade.

Harp Okulu şovenliğin ilk tezgâhıdır. Ama ne olursa olsun, o şovenlik bile babasınınkinden bozma sarkık bir ceket gibi eğretidir henüz üstünde. Kerime Nadir’in Hıçkırık’ındaki Harbiyeli Kenan’a öykünme fantazyalarından öteye gidemeyen bir yaşın, olsa olsa gönüllü bir oyuncağıdır yalnızca.

Militarizmin siyasal teçhizatları Harp Akademilerinde kuşanılacaktır, asıl.

Şunu hiç kimseler çıkarmasın aklından:

Kendi tekellerindeki siyasallıklardan hiçbir askerî kesime zırnık dahi koklatmayacak olan haris ve hasis generaller, tüm subay ve astsubayları lojmanların ve orduevlerinin tel örgüleri içine hapsederlerken, kendileri sivillerin her sektördeki seçkinleriyle akıl almaz yoğunlukta ilişkiler kurarak, vesayetlerini ve çıkarlarını öylelikle tesis etmişlerdir.

İşte bu nedenlerledir ki, yanlışlıklar yapıp subayları generallerin safına daha fazla itmeyiniz. Onlar olmadan reformların tekini bile yapamazsınız. Bunu sadece generallerle kotarabileceğinizi söyledilerse, kandırmışlar sizi. Halk çocuklarının okuduğu bu okulu sakın ola ki kaldırayım demeyin. Batı’da artık askerî lise kalmamış olsa bile, bırakın bize özgü olarak bu kalsın.

Zira Kuleli subay ruhunun tarihsel ve simgesel onurudur. Onur nasıl ki hiçbir şekilde satılamazsa, Kuleli de hiç bir şekilde satılamaz.


cinarnamik@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums