İslâmcıların demokrasi dedikleri şey şeriattır

  • 15.11.2013 00:00

Dindarların devleti ele geçirmesinde sandığın rolünü çağdaş bir fütuhat olarak gören İslâmcı yazarlar, şimdi artık şeriata nasıl geçileceği konusunda yazıp çizmeye de başladılar.


Y.Şafak’tan Hayrettin Karaman, geçen günkü İslâm’ı temel referans alan demokratik düzenle, yani şeriatla ilgili makalesinde “Azınlıktakiler, çoğunluğun hatırı için bazı özgürlüklerini gönüllü olarak kullanmamalıdırlar. İnat eder de kullanırlarsa, değerleri çiğnenen çoğunluğun baskısını hak etmiş olurlar” demişti.

Ben, dincilerin şimdilik bu dozu yeterli bulup laik bağnazların(!) sindirebilmelerine ve kanıksamalarına zaman tanıyacaklarını ummuştum ki, bizim gazetenin yazarlarından Mücahit Bilici, son yazısıyla kalktı o çıtayı daha da yükseğe çıkarıverdi.

O da diyor ki; “Cumhuriyet’in dindarlarca fethi gerçekleşti.” Lâkin bundan sonra “dindarların dünyasına demokrasi nasıl gelecek?”

Lâfı ağzında hiç gevelemiyor. “Dindarlar şeriatı raftan indirdikleri an” gelecek!

“Ama zaten az kaldı” diye de ekliyor, “Oraya doğru gidiyoruz.”


Bilici’ye göre “hakiki demokrasi şeriat, hakiki şeriat da demokrasi”dir. Amerikan Üniversitesinde de böyle söyleyip NewYorkluları da hak dinine mi çağırıyor bilmiyorum, ama bizden hiç esirgemiyor.

Demokrasiyle İslâm’ı birbirinden uzak gören Laik cehaletle dindar cehalet, bugüne kadar Müslümanların demokrasiyle yüzleşmesini elbirliğiyle engellemişlermiş.

Ne ki, bu hâli yüz sene önce fark ettiği için demokrasiyi savunmuş bulunan Said Nursi ise, bu hususta büyük bir istisna sayılırmış.

Dindarlar, “Kemalist despotizme karşı demokrasiyi sahiplendiler” ki, sürecin başlangıcı itibariyle bu bana göre de böyledir; “ancak dinî olarak demokrasiyi hakkını vererek hazmetme fırsatını bulamadılar.”

Şimdiye kadar İslâm’ın dışında tutulan siyaset, müminlerin “devleti teslim almalarıyla birlikte” artık İslâm’ın içine taşınacaktır, diyor.


Dinî demokrasi demek olan şeriata dair problemler de, işte tam bu noktada ortaya çıkıyor.

“Devletin başı olan kişi ki, halife odur”, diyor. Yani ona göre, bu durumda halife Erdoğan’dır.

“Çıkıp diyecektir ki” (zaten benzer şeyleri hızla demeye de başladı, bildiğiniz gibi), “müminlerin emîri olarak İslâm’ın şu prensibine uymanızı istiyorum.”

“Kendisinin İslâm’dan anladığı söyledikleriyle kaim olacağına göre, itiraz edenlerin İslâm’a itiraz ettiğini zannedecek”; bu da onu, “dinin otoritesini kendi otoritesi addedip tahakküme yönelmesine yol açacaktır”, hükmüne götürüyor.

Bundan kurtulmanın ve İslâmi demokrasiyi tesis etmenin biricik yöntemi, “şeriatın otoritesinde hemfikir oldukları hâlde”, sadece hükümlerin anlamı konusunda ihtilâfa düşen dinî otoriteler arasında çıkan “birarada yaşama ve çoğulculuk sorunu”nun çözülmesiyle mümkündür.

Çünkü “şeriat budur” deme tekeline sahip bir tek halife midir; ayrıca gökten inecek “İsa”sı, yerden bitecek “Mehdi”si de olmayacak mıdır?

O yüzden, şimdiki “tekçi algılama biçimi” terk edilir, onun yerine “iktidar paylaşımı çok merkezli bir dinsel koalisyonla götürülürse” mesele hâllolur ve cânım demokrasi de gerçekleşmiş sayılır.

Tıpkı “Cemaat” gazetesinin daha düne kadar ekranlarda dönen reklamlarında verdiği mesajdan ilhamla; hani aynı bahçe içinde biten bir çiçeği, dalaşmak yerine hep birlikte güzel güzel koklamak varken, birinin çit çekerek her şeyi bencilce mahvetmesi ne denli çirkin idi ya; işte bunu önlemek gibi yani.

Peki, birarada yaşamanın ve çoğulculuğun din dışı boyutu ne olacak?

İslâmiyet dışı hayat, haram bir hayattır.

Hiç haram ölçü alınır mı?

Tövbe tövbe!

Bu seferlik duymamış olayım.

Kızdırmayın adamı!

 

cinarnamik@hotmail.com

twitter@cinarnamik

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums