- 16.10.2019 00:00
Tartışmaları izliyorum görüyorum ki bir bulanıklık var ortada. Örneğin Demokrasi cephesinden söz ediyor HDP eş başkanı Sezai Temelli. Hayır. Bu hedef dünün, son seçimlerin sloganı olarak doğruydu bugün ise Suriye’ye girilmesiyle birlikte konjonktür hızla değişmiştir, bugün demokrasi konusunda birbirinden farklı düşünenler dahi savaşa karşı ses verebiliyorlar.
Dün HDP’yi dışlamayan bir demokrasi bloğu oluşmuş olabilseydi bu belki de savaşı engelleyebilirdi, ama maalesef ana muhalefet partisi CHP’nin Kürt alerjisi ve güdük ve popülist oy hesabı nedeniyle İstanbul ve İzmir yerel seçimleri ile kazanılan olağanüstü fırsat, demokrasi bloğu fırsatı yitirildi. Artık oraya dönülemez. Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun ve Tunç Soyer’in savaşa destek veren tutumundan sonra. Yarın CHP’nin bu geleneksel devletçi çizgisi değişemez mi? Değişebilir, umarım değişecektir zira gerçekten de bu savaşın şimdiden ilk kaybedeni CHP olmuştur. Bu durum CHP içinde sonuçsuz kalmayacaktır.
Dün, üç beş ay önce demokrasi mücadelesi barışı getirebilirdi, bugün ise barış demokrasiyi getirebilir.
O nedenle bugün savaşa karşı çıkan her ses değerlidir, dün ne demiş olduğundan ve bugün tüm diğer sorunlar karşısında ne düşündüğünden bağımsız olarak.
Bence konjonktürel hedef BARIŞ ve ÖZGÜRLÜK olmalıdır. Zira bugün savaşa karşıyım diyenler susturulmak isteniyor. Düşünce özgürlüğünün bu kez de savaş nedeniyle yok edildiği bir ortamda demokrasi hedefi ancak bu kritik eşik aşılabilirse gündeme gelebilir. Savaşın tam da orta göbeğindeyken demokrasi cephesi oluşamaz.
SAVAŞA HAYIR DİYEN HERKESLE VE HER GÖRÜŞLE ELELE BARIŞ VE ÖZGÜRLÜĞE.
Yorum Yap