Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

İnat

  • 3.08.2012 00:00

 Yaklaşık bir haftadır Taraf’ın deştiği “işkenceci polis” olayı, Türkiye’nin bir fotoğrafı gibi: pek çok şeyi ortaya seren bir “enstantane”!

“Enstantane”nin bir bölümünde medya yer alıyor. Yakın bir zamana kadar AKP iktidarının ayağını sürçeceği ânı kollayan, yakalayamazsa da yakalamış gibi yapan medya kesimi bu olaydan haberdar olmamış. Başlı başına aydınlatıcı bir durum.

Ama medyaya gelinceye kadar, anlaşılıyor ki Türkiye Cumhuriyeti devleti de haberdar olmamış. Adamın başında olduğu ekibin eylemlerinden ötürü AİHM’de Türkiye iki kere mahkûm olmuş, devlet oralı değil.

Devletin içinde, başlıca işi istihbarat toplamak olan İçişleri Bakanlığı da haberdar olmamış.

Tabii ki herkes her şeyden haberdar. Türkiye’de böyle olaylar hemen bir “inat konusu” haline gelir. “Böyle olay” derken neyi kastediyorum? İktidarın muhalefetle karşılaşan, genellikle bir bireyle ilgili tasarruflarını kastediyorum. Aklımdaki en çarpıcı örneklerden biri Silâhlı Kuvvetler’in bir kışlaya Mustafa Muğlalı’nın adını vermesi ve sonra yıllarca o adı değiştirmeme inadı. O “asker inadı”ydı; şimdi sanırım bu işkenceci polis üstünde düğümlenen bir “AKP inadı” örneğiyle karşılaşacağız. “Hükümeti yıpratmak için kampanya yapıyorlar” mealinde yazılar yayımlanmaya başladı. İçişleri Bakanı koltuğunda oturan zatın da bunu bir “kişilik” sorunu haline getireceğinden hiçbir şüphem yok. Başbakan da herhalde yeni döneminin (kendisi “ustalık” demişti, değil mi?) bu parlak seçiminden (yani İçişleri Bakanı) vazgeçecek değil.

Devlet, AİHM’in kararını iplememiş, işkenceden, tecavüzden, öldürmeden sorumluluk taşıyan polisini bağrına basmış, şimdi Başbakan, kendisinin ve hükümetinin de bundan geri kalmayacağını dosta düşmana kanıtlayacaktır. Taraf diye bir gazetenin lafıyla hareket edecek hali yok, koskoca Tayyip Erdoğan’ın.

Başka türlü davranmak, bu toplumun siyasî kültüründe, zaaf işaretidir. Adamın biri çıkacak, sana, “yanlış yaptın” diyecek; sen de, “yanlış mı oldu? Peki, düzeltelim” diyeceksin. Bunun adı bizim toplumumuzda “tükürdüğünü yalamak”tır (“yanlışını düzeltmek” falan değildir): bu da çok haysiyet kırıcı bir şeydir. Hem zaten, “yanlış” ne demek? Bir iktidar, bir hükümet, bir Başbakan hiç “yanlış” bir şey yapar mı? Onlar ne yaparsa doğrudur.

Şimdi, hakkında günlerdir yayın yapılan ve eylemleri anlatılan bu adamı görevden alırsan, zayıflık göstermiş olursun. Dolayısıyla, mantık gereği, AİHM’in iki kere mahkûm ettiği adamı bu muhalefete rağmen tayin ettirdiğin yerde tutmakla, ne kadar güçlü olduğunu kanıtlarsın.

Zaten öyle aman aman bir muhalefet yok. Kendi medyan “yıpratma kampanyası” diyecek; “çarpıtıyorlar” diyecek. Öteki (mainstream) medya haberdar olmamış gibi davranacak. Birilerinin kullanmaktan pek hoşlandığı deyimle “az satışlı” bir iki gazete olayı diline dolasa da, buna göğüs germek o kadar mesele değil.

İşin acıklı tarafı, bunun genel kültür olması. Yaptığı yanlış işte inat etmek (“geri adım atmamak”), “eşyanın tabiatı” gereği, iktidar olana özgü bir davranış. Ama bu, o anda iktidarda olmayanın farklı bir kültüre sahip olduğu anlamına gelmiyor.

Onun için işimiz zor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums