Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Darbelerin muhtasar tarihçesi

  • 15.04.2012 00:00

27 Mayıs’ı “kardeşkanı dökülmemesi” için yapmışlardı. Tabii başka ulvi gerçekler de olduğu zaman içinde anlaşılacaktı, ama herkesin ağzını kapayan gerekçe buydu. Tabii kardeşkanı dökülmesini önlemek üzere darbe yapmak için önce biraz kardeşkanı dökülmesi gerekiyordu. Bunun için epey uğraştılar (o tarihte zevk için “kardeşkanı” dökmek sonradan olduğu gibi modalaşmamıştı), ama yalnız Turan Emeksiz vardı elde. O günlerin yayınlarına bakarsanız, bu sayıyı yükseltmek için epey çalıştıklarını görürsünüz. O günlerde başına saksı düşenleri de “27 Mayıs şehidi” ilân ediyorlardı. BaştaCumhuriyet, sivilsavar ve askersever basın Et-Balık Kurumu’nun makinelerinde “kıyma” haline getirilmiş üniversite öğrencilerinden söz ediyordu.

12 Mart’ı artan “anarşi olayları”nı bastırma gerekçesiyle yaptılar. Gerçekliğin tamamına bakılırsa, bu “anarşi olayları”nı yaratan gençliği ellerindeki bütün imkânları kullanarak kışkırtan ve destekleyenler onlardı, onların araçlarıydı. Şimdi hayatta değil, Kabibay, Solmazer ve geri kalan şirket üyeleri, onun için 12 Mart’ın perde arkası hakkında bilgi –somut belge– bulmak zor.

Ama bir “Beyin Kabinesi” kurdurdular. Bu, amaçlarının yalnız “anarşiyi durdurmak” değil, kendi faşizan yöntemleriyle “hızlı kalkınma” türünden bir şey sağlamak olduğunu gösteriyor. Yani, hep olduğu gibi, “bu memlekette ne yapmak lazım. Bu nasıl yapılır” türünden soruları akıllarından geçirdiklerini ve bunlara bildikleri tek cevabı verdiklerini gösterir. MDD kökenli bütün bir öğrenci hareketini de bu amacın hizmetine koşmayı başardılar. O ittifak bugün de devam ediyor.

Dönem, “kalkınma” kavramının belirleyici olduğu bir dönemdi. “Kapitalist olmayan yoldan kalkınma” kavramının epey alıcısı vardı. “Beyin Kabinesi” de bununla ilgiliydi, ama bu “beyin” sahipleri bu askerî rejimle çok fazla birlikte barınamadılar. “On birler” istifa etti, pek öyle “beyin”iyle tanınmamış siyaset adamlarıyla yeni kabine kuruldu, o da fazla uzun ömürlü olmadı vb.

1980’e geldiğimizde bu gibi sivri fikirli ve serüvene yatkın eleman kalmamıştı orduda. Epey yıldır “solcu” kolluyor, tesbit ettiklerini atıyorlardı (gene de, küçük rütbelerde epey “istenmeyen adam” buldular, yoldular). Büyük sorun, olanı muhafaza etmekti. Daha büyük sorun, toplumu askerin yönetimine verecek kurumları yaratmaktı. Yarattılar. Bunun başlıca aracı hâlen kullanmakta olduğumuz Anayasa’dır. Evren’i –ya da avukatlarını– mahkemeye çağırma marifetini gösterdik ama o Anayasa’yı değiştirmeyi hâlen beceremiyoruz. Onun yerine sahiden demokratik bir anayasa koymayı hiç beceremeyeceğiz.

12 Eylül’den bu yana bu kurum için en önemli sorun, toplumla kurduğu ve kurumlaştırdığı bu ilişkiyi korumaktır: Ordu’sunun yönettiği bir toplum.

Bunda bir hayli başarılı da olmuştur. 12 Eylül’de medya ile kurulun ilişki, yani medyanın (tabii aslında bütün kurumların) “emir-komuta zinciri” içine alınması, 28 Şubat’ta semeresini vermiştir. Sivillerin de gönüllü olarak askerî disiplin içine girmesi ve “üzerlerine düşen millî görevler”i cansiperane çalışarak yerine getirmesi, Ordu’nun tank, GMC, benzin vb. harcamalarında tasarruf sağlamış, ele güne de fazla rezil olmadan Ordu’nun 12 Eylül’le kazandığı ayrıcalıklar korunmuştur.

Ama bu “yarım darbe”, galiba, aynı zamanda “kapanış”ın da sinyali oldu. Bir “tarz-ı siyaset” miadını doldurmuş oldu. Bunun farkına kendisi de varamadı. Kükreyeceğini sanarak ağzını açtığında birtakım boğuk ve anlamsız sesler çıkarabildi. Herkesin deliklere saklanmasını beklerken onlar durdukları yerde durup “Ne diyorsun, yahu, sen?” dediler.

Büyü bozuldu.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums