Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Toplumu dönüştürmek...

  • 17.03.2012 00:00

Dün, toplumu “A’dan Z’ye” dönüştürme projesinden söz ediyordum. Yani, Türkiye’nin geçmişini özetleyen “toplum mühendisliği” projesinden. Bu projenin mimarı, dinamosu, aklı, enerjisi, Mustafa Kemal’di. Çevresi ona bakarak heyecanlanıyor, ona ayak uydurmaya çalışıyordu, ama onun ne yeteneklerine, ne de azmine yakın olabiliyorlardı. Zaten bu nedenle, 1) O ölünce iş tavsadı ve 2) bütün çevresi onu tek ve erişilmez bir yarı-tanrı mertebesine çıkardı.

Kendi hesabıma, “toplum mühendisliği” denen tutumdan hoşlanmam, bunun olumlu sonuç vereceğine inanmam. Onun için projenin tamamlanmamış olması benim açımdan “üzülecek” bir şey değil. Mustafa Kemal daha otuz yıl yaşasa ve aynı azimle başladığı işi devam ettirse, bunun sonucunda varılacak yerin daha iyi bir yer olacağını da düşünmüyorum. Ama tabii Kemalistler hiç bu kanıda değiller.

“Toplum mühendisliği” dedik. Bu iki kelimeyi bu bağlam içinde ve daha yakından bakarak analiz edelim. Bir kişi (veya hareket, parti, her neyse) “bir topluma biçim vermek” gibi bir işe girişiyorsa, her şeyden önce, “toplum” denen nesnenin nasıl bir şey olduğu hakkında doğru düzgün bir fikir sahibi olması beklenir. Dönüştürmeye çalıştığın toplum nasıl bir toplum? Temel dinamikleri nelerdir? Ayrıca, bir toplumu “dönüştürmek” ne demektir? Araçları nelerdir? Bu hedefe göre yapacağın eylemlerin “yan etkileri” nelerdir, nasıl sonuç verir? Ayrıca da, dönüştürme işleminin sonunda varmayı tasarladığın yer neresi? Oraya varmak niçin gerekli ve istenir? Şu anda sorun olarak gördüğün şeylerin panzehirinin orada bulunacağından emin misin, neye dayanarak eminsin?

“Marksizm” dediğimiz teori de, son analizde, bir “toplum mühendisliği” içerir. Hem de çok daha devasa biçimde. Ancak Marksizm’in “toplum”un ne olduğuna dair ciddi bir teorisi vardır. Kemalizm’in bunun yanına koyacak bir teorisi filan hiçbir zaman olmadı. Mustafa Kemal’in böyle bir bilgisi zaten yoktu; yanındakilerden herhangi biri de böyle bir işe girişmedi. Fanatik bir “Atatürkçü” belki “Tarih Tezi” gibi bir şeyin bunun örneği olduğunu savunmaya kalkabilir. Ama aklı başında herkes için bu gülünç bir iddia olarak kalır. Ayrıca, Orta Asya’da deniz kuruduğu için adına Türk denilen kişilerin atlarına binip yollara düşmesi ve gittikleri yerlerde medeniyet kurması Marksizm’im “tarihî maddecilik” dediğimiz alanında görülen türden “toplum nedir” analizi içermiyor.

Marx’ı ve bütün yazdıklarını bir kenara koyalım ve hesap dışı tutalım. Lenin’in Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi incelemesiyle aynı düzeyde bir tane Türkiye incelemesi olmuş mudur Kemalizm’in?

Uzatmayayım, her bakımdan çok daha kapsamlı, iddialı ve ciddi bir proje olan Marksist Komünizm, 1990’lara kadar bir şekilde ayakta durduktan sonra büyük çatırtılarla göçtü. Bütün bu süreç ve bu göçme olayı hakkında söylenecek çok şey var (nitekim söyleniyor): benim vurgulamak istediğim nokta şu: böyle bir mühendislik olayına girişiyorsanız, toplumda, siz ve bu eyleminiz olmasa olmayacak bazı etkiler yaratıyorsunuz demektir. Toplum son derece karışık bir ilişkiler, “mekanizmalar” kuşağı olduğuna göre, bu etkilerden bazılarının aslında sizin istemediğiniz sonuçlara yol açması kaçınılmazdır. Yola çıkarken, elinizde, bunları olurken ya da olduktan az sonra tesbit edecek araçlarınız var mı? Buna göre bir hazırlığınız var mı? Yoksa ancak her şey olup bittikten sonra mı bu sonuçların farkına varacaksınız? Genellikle, ikinci durum geçerli. Oysa “mühendis” olma iddiasıyla yola çıkan kişinin elinde böyle bir “sapmametre” olması şart.

Bunun başlıca engeli, “mühendislik” ideolojisinde içkin. Siz toplum için neyin iyi olduğunubiliyorsunuz; zaten bu inançla başlamışsınız işe. Onun için, “yanlış” bir iş yapacağınızı düşünemiyorsunuz. Toplumun direnç gösterebileceğini hesaplıyorsunuz; ama kendi yaptığınız işin içinde bir yanlışlık olabileceğini hesaba katmıyorsunuz. Bu, bir “ihtimal” olarak da, zihnimizden geçmiyor, uğramıyor zihninize.

Bunlar tamam da, “peki, ne yapalım” diye sorulabilir. “Toplum mühendisliği” kötü sonuç verebiliyor. O halde toptan vazgeçmeli miyiz, müdahaleden? Bunu salık vermiyorum elbette ve zaten öylesi de mümkün değil. Müdahale her zaman olmuştur, olacaktır. Ama biçimi, dozu önemlidir. Amacının ne olduğunu bilmek önemlidir. Tabii bir de, paylaşmak önemlidir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums