Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Bilim ve ideoloji

  • 23.12.2011 00:00

 Halil Berktay’la tartışmaktayız, biliyorsunuz. Konumuz genel olarak sosyalizm, özel olarak onun Marksist kolu. Bununla devam edilir mi, edilmez mi?

Ben birkaç yazıdır, ağırlık noktası “Niçin sosyalist olduk. Niçin sosyalist olunur” sorusunda odaklanan yazılar yazdım. Burada bilerek oyalandım, söyleyeceğimi söyleyeyim, öyle ilerleyeyim diye. Halil ise “Bu bir tarihî pratiktir, bu pratik üstüne tartışıyoruz. Bu genel ahlâkî (daha iyi, adil vb. dünya) lafları bırak, pratiğe gel. Ne oldu?” diyor. Biraz da sabırsızlanıyor. Merak etme, geleceğim oraya. Gelmemek için top çevirmek değil yaptığım. Ama şuranın işini bitirelim de öyle yürüyelim.

Bundan birkaç yıl önce birlikte konuşurken Halil Berktay’ın bana söylediği bir şeyi ben şimdi Halil Berktay’a söyleyeceğim. “İyi bir tarihçi Marksist olmak zorundadır,” demişti Halil Berktay. “Öyle olduğunun bilincinde olabilir ya da olmayabilir. Bilincinde olmak önemli değil. Ama Marksist olmak zorundadır.”

Ne demek istiyordu? Tarihyazımı dediğimiz disipline Marx’ın katkısının önemine gönderme yapıyordu. En “kaba” Marksizm, “altyapının belirleyiciliği”ni vurgulayacaktır. Ee, bugün ele alınan dönemin ekonomik koşullarını, daha kapsayıcı deyimle maddî koşullarını dikkate almaya bir tarihyazımı düşünebilir miyiz? Ama tabii Marx’ın alana katkısı bu kadar yalınkat bir şey de değil, çok daha karmaşık bir analizin araçlarıyla dolu bir metodoloji veriyor.

Bir tarihçi proletaryanın geleceğin toplumunu kurmasını istemiyor veya sadece iplemiyor olabilir. Dolayısıyla Marksist olmayabilir. Ama Marksizm ortaya çıkalı beri tarihyazımı disiplinine kattığı yeni kavramları, o kavramlarla gelen bakış ve değerlendirme yöntemi ve ölçütlerini, bunların Marksist olduğunu bilmeyerek olsun, almış ve kullanmışsa, iyi bir tarihçi olma hedefine o kadar yaklaşacaktır.

Ama bu yalnız tarihyazımı gibi bir alanla sınırlı bir şey de değil. Dünyadaki kapitalist sistemin kendisi, sosyalist muhalefetin getirdiklerini de entegre ederek gelmedi mi bugüne?

Öyle oldu, ama şimdilik buna girmeyelim. Evet, birkaç yıl önce konuşurken Halil Berktay’ın “iyi bir tarihçi” prototipi üstüne söylediği buydu. Ben buna katılıyorum ve sanırım Halil o özgül konuda bugün de aynı şeyleri söyler.

Biz böyle tartışırken bu konuda son yazdığım yazıda “etik” ile “epistemoloji” kavramlarına girmiştim. Benim şimdiye kadar geliştirdiğim evren anlayışı ve dünya görüşünde, her şeyin açıklaması, son analizde, tarihî. Geçmişte ne olduğunu, niçin öyle olduğunu, nasıl olduğunu, “öğrenmek” demeyeyim, ama anlamlandırmak sözkonusu olduğunda, “tarihî maddecilik”ten daha iyi, daha açıklayıcı ve doyurucu bir yöntem bilmiyorum.

Ama, “tarihin şaşmaz akışı” ya da “kapitalizmin antitezi, sentezi falanı filanı” gibi konulara gelince, bunları gerçek bir epistemolojinin söylemleri olarak görmüyorum. Gene, “niçin sosyalist olduk?” sorunsalına döneyim bu bağlamda: “Dünya komünizme gidiyor! Aman, treni kaçırmayayım!” diye sosyalist olmadım. Böyle davrananlar belki olmuştur ama beni yönlendiren bu değildi.

Tabii sorunlar da, o “şaşmaz akış” ve benzerlerinin durduğu, kapladığı alanlarda çıktı.

Marx’ın olsun, Marksizm’in olsun, her söyledikleriyle hemfikir falan değilim. Halil Berktay’ın vurguladığı “kirli tarih” beni de çok tedirgin ediyor ve bunun içinde benim şahsen yer alıyor olmam ya da olmamam önemli bir konu değil. Ama biliyorum ki benim “formasyon” denecek bir şeyim varsa, orada en ciddi belirlenimler, Marx’tan ve Marksizm’den gelenlerdir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums