Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Bir seminer sonrası

  • 4.10.2011 00:00

 

Pazar günü yazımı gönderemedim ve bildik “yazarımız seyahatte olduğu için...” ibaresi gazetede çıktı. Evet, Almanya’da Kiel’deydim. Şimdiye kadar yolum düşmemişti Kiel’e. Hamburg’da kalmışlığım, Lübeck’e uğramışlığım var ama onların yakınındaki, kanalıyla ünlü Kiel’i görmemiştim. Kuzey Denizi ile Baltık Denizi’ni bağlayan bu kanal 1887-95 arasında yapılmış; yani Korinthos’tan ve Panama’dan çok daha önce. Neredeyse 100 kilometrelik bir su yolu.

Alman Deniz Kuvvetleri’nin başlıca üssü olduğu için İkinci Dünya Savaşı’nda ağır bombardıman geçirmiş, sonrasında da eski görkemli günlerine dönmemiş, küçük bir kent, Kiel.

Neyse, Kiel’i anlatmak değil niyetim. Buraya gitme nedenim, Birinci Dünya Savaşı’nın Çağdaş Türkiye’deki anıları, hatırlanış biçimi üstüne bir seminere çağrılmış olmamdı. Hamburg Üniversitesi ile Kiel’deki Christian Albert Üniversitesi’nin birlikte düzenledikleri, bir buçuk günlük bir seminerdi. İlk konuşmayı yapmak da bana düşmüştü. Savaştan hemen önce yayımlanan Genç Kalemler dergisini “referans noktası” olarak ele alıp o sıralarda yeşeren Türk milliyetçi ideolojisinin özellikleri ve savaşların bu ideoloji üzerindeki biçimlendirici etkisi üzerinde duran bir konuşma yaptım.

Hep söylediğim şeydir: zor koşullarda kurulan ulus-devletin kuruluş tarihi (ve ondan önceki dönemler) öyle herkesin yüzünü ağartan ya da içini ısıtan anılarla dolu olmayabilir. Bizimki de öyle değildir. Genç Kalemler’de bir konferansı yayımlanan Mehmed Ali Tevfik, bizim geçmişimizde, tarihi, “Tarihe şan veren Türk” anlayışıyla yeniden yazmanın yanlış değil, doğru ve gerekli bir iş olduğunu ilk öne sürmüş kişidir. Ama bu anlayış onun “eksantrik” görüşü olarak kalmamış, yeni kurulan Cumhuriyet devletinde de kabul görmüştür. Birinci Tarih Kongresi’nde aynı düşünceyi bu sefer Yusuf Akçura daha ılımlı cümlelerle dile getirmişti. Bu kongreyle birlikte oluşan “Türk Tarih Tezi” de zaten iddianın somutlanmış biçimidir.

Ben bunları anlattım da, bütün konuşmacılar sözleşmiş gibi, bu tarihin (yani Birinci Dünya Savaşı) ve aslında bütün tarihin sistematik bir biçimde çarpıtılmasının çeşitli farklı alanlarda oluşmuş örnekleri üstünde durdular.

Değinmek istediğim konu buydu.

Konuşanlardan biri, diyelim, Çanakkale’nin mitleştirilme biçimleri üstünde duruyor. Bu, tabii, Kemalist kesimin işi. Ama bir başka konuşmacı da bir tür popüler edebiyatta, Nurcu ideolojiyi benimsemiş kişilerin nasıl bir Said-i Nursî masalı yarattığının örneklerini veriyor. Yani, inandıkları sevdikleri kişiyi putlaştırmayan, onu putlaştırmak için tarihi çarpıtmayan, çarpıtmak bir yana olmayan bir tarih yazmayan yok. Bizim Kiel’deki seminerde bu konuda tebliğ sunan yoktu, ama örneğin Kürt cephesinde Abdullah Öcalan’ın hayatının nasıl yeniden yazıldığı da ilginç bir örnek olabilirdi. Bu topraklarda yaşamak nasıl bir şeyse, havası suyu mu, her neyse, gerçeklikle, özellikle de “ tarihî gerçeklik” dediğimiz şeyle, insanlar bu ilişkiyi kuruyor –hangi kamptan olurlarsa olsunlar. Eğitim düzeyleri de bu bakımdan fazla bir şey fark ettirmiyor. Olan tarihle hepimizin sorunu var; bizim istediğimiz gibi bir tarih olsun istiyoruz (bu bir “totoloji” elbette, ama olayın aslı da bu –totoloji).

Seminerin konusu, son kertede “bellek”. Bellek, tanımı gereği, kendi dinamiği olan bir şeydir. Hepimiz birey olarak, olmadık şeyleri unutur, olmadık şeyleri hatırlarız. Ama o, “birey” olarak öyle yürüyor. Bu toplumun “toplumsal bellek”i geçmişte bir tarihte devletleştirilmiş. Öyle olduğu için de, yukarıdan denetime tabi. Neyi unutacağımız da belirlenmiş, neyi hatırlayacağımız da. Formülü de epey basit: bize yapılanları hatırlayacağız, kendi yaptıklarımızı unutacağız. Bir de, ek madde var: yeterli dramatik gerginlik sağlanamadığında, olmayan şeyleri de hatırlayabiliriz.

Onun için, güncel ideolojik sorunlarla mücadele etmek yetmiyor; bir yandan da tarih alanında bitmeyen bir savaş vermek durumundayız.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums