Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Suçlu ve güçlü

  • 24.01.2015 00:00

 “Oylama” da oldu ve “yolsuzluk” konusu şimdilik gündemden düştü –Yüce Divan falan olmayacak. Oylamadaki “fire” konusu da önemli tabii, ama onu yarına bırakayım.

Bu dört bakanın kendilerine yüklenen suçlamadan, böylece, yargılanmaksızın sıyrılmalarıyla aynı zamanda, onların ve başkalarının konuşmalarını dinleme suçuyla birileri de mahkemeye çıkıyor, yargılanıyor.

Günümüzün her şeye kadir deyimiyle, bu “paralel” durumun bir başka “paralel”i de, gözü dönmüş bir halde adam öldüren polislere (ve “esnaf”a) verilen ceza ile Erdoğan’a hakaret etmekten sanık birilerine biçilen ceza arasındaki orantısızlık.

Tepe noktasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oturduğu bir tarafgirlik ve partizanlık piramidi, hayatımızın her noktasını belirlemeye başladı. Oradaki adam esnafa “polis” olun diye kapı açarsa, esnaf da polisle liyakat yarışına çıkacaktır; böyle olunca yargıç da kendinden bekleneni anlayacaktır. Bunun daha beteri de yolda, belli.

Benim bugün üstünde durmak istediğim konu “dinlemeler”, daha doğrusu dinleme sonucu ortaya çıkanlar. “Suçlu ve Güçlü” hikâyesi…

Başta, Meclis’in “beraat ettirdiği” bakanların dinlenmesi. Yok ayakkabı kutuları, yok yazarkasalar, bir yığın da konuşma kaydı. Burada şüphe çekecek hiçbir şey yok. Ama böyle işler döndüğünü tesbit etmek suç.

O sıra Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın oğluna ettiği telefon bu oylamalarda, bu süreçte, pek fazla sözkonusu edilmedi, ama bu oldukça bağırtkan bir sessizlikti. Bu kutuların, kasaların haberi alınırken niçin telefona sarılma gereği duyulur? Niçin “onları çabuk evden çıkar” direktifi verilir?

Bir de “siyasî” dinleme olayı var. O olayda ortaya çıkan “tape”lere bakıldığında, ciddi sonuçlar vermesi kaçınılmaz bir provokasyon “ihtimali”nden söz edildiği görülüyor. Korkutucu bir durum.

Bu nasıl sonuç veriyor? Dinlediği tahmin edilen kişiler sorgulanıyor, bazıları tutuklanıyor, mahkeme başlıyor. Peki konuşanlar? Onlar zaten bu uygulamayı yapmaktalar.

Evet, devletler, böyle “devlet sırrı” sayılır bilgileri sızdıranları suçlu ilân eder, peşlerine düşer; bu yakınlarda örneklerini gördük. Ama “faş edilenler”in böylesine fütursuzca “faş edenler”in üstüne saldırıp kendileri “pirûpak” ortalıkta dolanmasının fazla örneği yok dünyada. Bugünün dünyasında “sır” falan da kalmadığına göre, burada olanları bütün dünya zaten izliyor ve hükmünü veriyor. Onları mahkemeye çıkarmaya AKP iktidarının (“henüz” diyelim) gücü yetmiyor.

Meclis’teki oylamadan sonra muhalefetten birileri, “Bunu burada kapatamazsınız. Ergeç bu dosyalar yeniden açılır,” dedi. Ben de öyle düşünüyorum. Öyle düşünmekle birlikte, o “ergeç”e varıncaya kadar olacakları, olabilecekleri düşünmek endişe veriyor.

İktidarın başı, iktidarını kaybetmemek için her şeyi yapmayı göze almış gibi görünüyor. Endişenin kaynağı bu. Hem bir politika olarak, hem de kendi mizacının yansıması olarak, bir gerilim atmosferi yaratmaya kararlı. Çünkü ortadaki durum, serinkanlı bir ortamda iktidarın istediği şekilde bir çözüme bağlanamaz. Çare, gerilimi yükseltmek, tarafları fanatikleştirmek, “akl-ı selim”i susturmakta görünüyor. Erdoğan bu yolu çok kesin bir şekilde seçti.

Bu, doğal olarak, “akılcı” sınırlara sığmayan bir durum ve ihtimaller yaratıyor. Erdoğan’ın başından beri en büyük yardımcısı, “çoğunluk”. Gezi’den beri de bu çoğunluğu bir tehdit unsuru olarak önümüze sürüyor. Gezi sırasındaki eli palalı adam, derken Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesinde rol alanlar, Erdoğan’ın açtığı kapıdan nelerin geçebileceğinin işaretleri.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums