Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

'Halkla ilişkiler'!

  • 5.07.2014 00:00

Geçen hafta Türkiye’de solun (yani sosyalist solun) dinle ilişkisi üstüne bir şeyler yazmaya başlamıştım. Koskocaman bir konu bu. Günlük gazete yazılarına sığacak gibi değil. Onun için meramımı iyice özetleyerek anlatmaya çalışacağım.

 

“Sol”, emekçi, yani yoksul kesimleri kucakladığı zaman sol olur. Türkiye’de o kesimlerin “doğal” ideolojisi dindir. Bu da, Nişantaşı’nda alkış alıp Esenler’de yuhalanan bir “sol” paradoksunu üretir.

 

“İslâmcı sosyalizm” benzeri “çözüm”lere inanmam. Bunlar son kertede uzlaşacak ideolojiler değil. Ama “saygı” diye bir şey var. Düşünsel mesafeyi korurken aynı zamanda saygılı olunabilir. Bu da, karşındakine “beyefendi” diye hitap ederek sağlanacak bir şey değil. Onun kendisi olarak varolma hakkını tanıdığını kanıtlamakla başlayacak bir şey.

 

Burada ise insanları inançları düzeyinde rencide ederek işe başlamak gibi bir alışkanlık, bir pratik var. Varsa, bunun sonuçları da bellidir. Zaten olan da bu.

 

Kendini net bir şekilde Kemalizm’in değer ve tavırlarından ayıran bir “sol” olmayınca, geniş kitle oraya bakmaz oluyor. Orayı dinlemiyor, oradan bir şey almıyor --düpedüz düşman olmasa bile. Bu durumda, böyle bir siyasî konjonktür yaratmakla, geniş kitle kendi sağından gelecek etkilere açık kalıyor. İşte, bakıyoruz, Erdoğan MHP’nin yönetici kadrolarıyla mücadele ederken MHP tabanını mutlu edecek bir söylem kullanmakta bir sakınca görmüyor. Kitlesi de bundan ötürü ona sırt çevirmiyor, çünkü öbür tarafta hiçbir şekilde ortak zemin bulamadığı bir kesim var.

 

Büyük resmin yalnız bu karesine baktığımızda, sözünü ettiğimiz solun nasıl bir “sol” olduğuna dair bazı önemli ipuçları elde ediyoruz. Büyük kitleye diyalogu, alışveriş imkân ve araçlarını kendi eliyle imha eden bir siyasî hareket, siyasetin onsuz olamayacağı “iktidar” konusunu nasıl anlıyor olmalı?

 

Buradan bakmaya başlayınca, kendini “sol” ilân etmiş bazı kesimlerin niçin AKP iktidarının başından beri “darbe” yanında durduğu daha kolay anlaşılıyor.

 

O “sol” içinden gelen birçok birey, “darbeci” olmadığını, “devrimci” olduğunu söyleyecektir. Büyük bir ihtimalle, inanarak söyleyecektir. Bir türlü olamayan, olabileceğine dair herhangi bir sinyal vermeyen bu “devrim”in bir gün olacağına inanmaktadır.

 

Gelgelelim, bu perspektifte, “darbeci” olmakla “devrimci” olmak arasında (birinci yöntemin daha “gerçekçi” olması dışında) bir fark yok. Çünkü ikisinde de, bir şekilde iktidarı ele geçirmek, geçirdikten sonra da “yukarıdan aşağıya” denecek yöntemlerle toplumu biçimlendirmek mantığı egemen. Kitleyle birleşen, kitleye bir şeyler verirken kitleden bir şeyler alan, kitleyle büyüyen bir siyasî hareketten söz ediyoruz. Bütün bunlar, “sürekli” ilişki, “sürekli” alışveriş anlamına gelir. Oysa “darbe” kadar olmasa da, “devrim” de özgül bir konjonktürde oluşan, özgül bir ortamda gerçekleşir.

 

1917 Devrimi otantik bir devrimdi. 1990’ların başında Sovyet rejiminin paldır küldür çökmesi de onun kadar otantik bir olaydı. “Devrimi yapanlar”la “kitle” arasında organik bir alışveriş kurulmazsa, devrim kendisi ne kadar otantik ya da “şanlı” olursa olsun, varılacak nokta budur.

 

Türkiye’nin koşulları (ve Türkiye’nin bir “cumhuriyet” olarak modernleşme yoluna girdiği sırada “dünya koşulları”) bu toplumda ortaya çıkabilen “sol”un egemen rejimle (“tek-parti”) ve onun ideolojisiyle (“Kemalizm”) saf tutmasına yol açtı. Başka türlü olabilir miydi? Belki olabilirdi, ama olmadı.

 

Olduğu anda bu öncelikle “taktik” bir seçimdi. Ama yıllarca böyle devam edince, “geçici” ya da “taktik” bir şey olmaktan çıktı, kalıcı ve “zorunlu” hale geldi.

 

Onun için de, bir “Türkiye Solu”, gerçek anlamda, oluşamadı.

 

Konuya tersinden başladım: bu “sol”un “din”le ilişkisinden. Ama asıl nedensellik zinciri öbür türlü işliyor: yani, böyle bir “sol” olmayı seçince, “bu sol”un dinle ilişkisi de böyle oluyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums