Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Tan-1968 çizgisi

  • 16.07.2011 00:00

Cumhuriyet’in “kuruluş” esprisi içinde kavram olarak da, olgu olarak da, “gençlik” önemli bir yer tutar. “Yenilik” yapmak üzere yola çıkmış toplumlarda bu tür bir “gençler” vurgusu hep vardır. Bir “devrim” yapılmıştır ve onu korumak, yani “devrim muhafızı” olmak, gençlere düşen bir iştir. Türkiye’de “gençlik” (ki, şöyle on yılda bir değişmek durumundadır), kendisine verilen bu “görev”i genel olarak kabul etmiş, ona göre davranmıştır.

Son günlerin tartışmaları sırasında “Tan gençliği” diye bir deyim kullandım. Bu olayda devlet, gençlikten, sola ve onunla birlikte anılması gereken başka kavramlara, örneğin demokrasiye, örneğin hukuk devletine izin vermeyeceğini göstermesini istemişti. Bunları istemeyen, öncelikle devletin kendisiydi. Ama gösteriyi devletin yapması “şık” olmazdı. Bu “solcu nifak yuvası” gazeteye karşı vatanperver gençliğin “kendiliğinden” tepkisini göstermesi çok daha iyi olurdu. Böylece, CHP’den, birçok yılını da “Sosyal-Demokrat” bir CHP yaratmak üzere geçirmiş aparatçik Alaeddin Tiritoğlu “gençliğin kendiliğinden tepkisi”ni örgütlemek üzere kollarını sıvadı ve işe girişti. Böylece “gençlik” Tan matbaasını bastı, makineleri paramparça ederek, komünizme karşı öfkesini ve nefretini sergiledi, muhtemel rejim düşmanlarına ayaklarını denk almazlarsa başlarına neler gelebileceğini gösterdi. “Linç” geleneğimizin biçimlenmesine katkıda bulundu.

Ama asil Türk gençliğinin, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in yolundan saptırılmasını önlemek için giriştiği en büyük eylem 28 Nisan - 27 Mayıs 1960 arasındaki bir ay içinde gerçekleşti. Bütün benzer toplumsal olaylar gibi bu bir ayın olayları da içinde çelişik ögeler barındırır –Tan matbaasında Süleyman Demirel ve İlhan Selçuk’un buluşmalarında olduğu gibi, hayatının sonraki bölümlerinde bambaşka yönlerde ilerleyecek insanlar biraraya gelir.

Yalnızca kendime bakarak, o bir ay içinde bu toplumda yaşayan genç bir insanın, “bana ne!” diyemeyeceği sonucunu çıkarıyorum. Demokrat Parti iktidarına karşı olmak için bin beş yüz neden vardı. Adından başka “demokrat” olan bir yanı kalmamıştı. Burası böyle, ama bu ortamda “ben de varım” diye kendini ortaya atan bir genç. Yassıada yargılamasını, idam edilen üç kişiyi, Ordu’nun siyaseti belirlemesinin kurumlaşacağını ve daha bir yığın şeyi hayal edemezdi.

Tabii, kendi içinde homojen de değildi bu gençlik. Belki bazıları tam da bunları hayal edebiliyordu ve zaten bu nedenle buradaydı. Bazıları ise despotikleşen bir iktidarla demokrasi adına savaşmak için katılmıştı olaya. Onların arasında, o tarihlerde pek ender rastlanan sosyalistler de vardı.

Bu noktadan başlayarak, “Türk gençliği” içinde bir bölünme kendini gösterdi. Bir kesim, CHP ile, “devlet”le, yoluna devam etti. Bunlar “Kuyrukları telin” mitingleri yaptılar. O mitinglerin oluşturduğu “ritüel”in son evresinde Son Havadis gazetesi taşlanırdı. Bu “gençlik” TMTB’yi bir süre pleb-faşist, yani “milliyetçi-mukaddesatçı” (müstakbel Ülkü Ocaklı vb.) gençliğe bırakmak zorunda kaldı. Ama “Federasyon”u elinde tuttu ve bir süre sonra da TMGT’yi kurdu. 60’ların “gençlik” hareketleri içinde, örneğin 1968 olaylarında onlar da vardı. Ama “gençlik hareketi” artık onların denetiminde değildi. Sosyalizm çok daha güçlü bir mıknatıs haline gelmişti, çoğunluğu kendine doğru çekiyordu.

Şu yaşadığımız günlerin olayları ve patırtısı içinde, bunları hatırlamak, yararlı olur mu, bilemem, ama galiba zorunlu.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums