Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

İki tarz-ı siyaset

  • 6.04.2014 00:00

 Başbakan Erdoğan, giderayak, Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymadığını açıkladı. Bizler bu karardan çok memnun kaldığımıza göre, Başbakan’ın saygı duymamasını yadırgamadık. Her şey olması gerektiği gibi.

Başbakan Erdoğan’ın “saygı duymadığını” açıklaması bir zorunluluk değildi. Ama Başbakan Erdoğan şimdiye kadar Anayasa Mahkemesi’ne savaş ilân etme fırsatı bulamamıştı. Böylece bir vesile oluştu, o da beklenen ilânatta bulundu. Mahkeme de “paralelin paraleli” bir tavır takınmıştı. Onun için Başbakan Erdoğan’ın öfkesini çekmesi normaldi. Yani burada da her şey olması gerektiği gibi cereyan ediyor.

Anlaşıldığına göre, Başbakan Erdoğan, şimdi Azerbaycan’da, “paralel yapı”nın “paralel ülke”deki okullarıyla ilgileniyor. Azerbaycan bizim Ermeni konusu ve Ermenistan politikası çerçevesinde alabileceğimiz tavırları denetim altında tuttuğuna göre, bunun karşılığı olarak Başbakan Erdoğan’a bu kadarcık kıyak geçebilir, “Fethullah Gülen’in okulunu kapattım,” diyebilir.

Bu saatten sonra da, Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’ye demokrasi getireceğine inanmaya devam edenler var. Onların bir kısmı, şu geçtiğimiz seçimin bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorlardı. Erdoğan seçimi kazanınca, icraatına toplumdan böyle bir onay alınca, o saldırgan üslûbunu terk ederek demokratik davranmaya başlayacaktı.

Şimdiye kadar çok örneğini görmüştük aslında; yeni bir şey değil: Başbakan’ın hesaba kitaba gelmez sözlerini düzeltmeye çalışanlar olmuştu. Her seferinde Başbakan, “Hayır, ben ne dedimse onu söylemek üzere dedim,” diyerek onları düzeltmişti. Burada da böyle oldu, Başbakan Erdoğan balkona ma-aile çıktı ve “savaşa devam” konuşması yaptı.

Bu arada, Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında kendini epeydir hissettiren görüş ayrılığı gitgide belirginleşmeye başladı.

Bunun öyle kendiliğinden ortaya çıkan bir şey olduğu kanısında değilim. Elbette önemli bir mizaç farkı var. Elbette değerlendirme ölçütleri, sorunlara yaklaşım üslûbu gibi konularda farklılıklar var. Ama bunların ötesinde, birbiriyle uyuşmayan “iki tarz-ı siyaset” olduğunu topluma göstermek üzere bilinçli bir tavır alış olduğunu sanıyorum. Başbakan zaten kendisinden farklı görüş açıklayanları azarlamak ve doğru yolu göstermekte hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Son dönemde, çeşitli durumlarda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, “Ben öyle düşünmüyorum,” demekten sakınmıyor. Örneğin bu “twitter” konusu bunlardan biri. Başbakan “saygı” duymadığını ilân ederken (yani, Anayasa Mahkemesi hikâyesi) Cumhurbaşkanı da “gurur” duyduğunu açıklıyor.

Mart seçimini bitirdik: Önümüzde Cumhurbaşkanı seçimi. Herkes şimdiden tahminlere, yorumlara başladı. O bitince genel seçim muhabbeti başlayacak. Ne zamandır söylüyoruz zaten. Bayağı uzun sürmesi mukadder bir gerilim sürecine girdik.

Gezi olaylarından bu yana, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın aldığı tavrın, AKP’nin bütününü, hele bu partinin oy tabanının bütününü temsil etmediğini düşünüyorum. O zamandan bu zamana Erdoğan her yeni olayda daha “nev-i şahsına münhasır” bir tepki vermekten geri kalmıyor. Tabii onun bu üslûbunun gönüllü alıcısı bir kesim var. Ama aynı zamanda, bildiğimiz, “önderin çerçevesinde kenetlenme” gibi tavırlar da işliyor. Bunun da süreceği belli.

Ama AKP içinde “ikinci tarz-ı siyaset” ortaya çıkmış durumda gibi görünüyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums