Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Mebusan-ı Mesturin Kanunu

  • 3.11.2013 00:00

 Meclis’te başı bağlı kadın milletvekillerinin birkaç küçük istisna dışında genel bir onaylama havası içinde karşılanması önemli ve olumlu bir olaydı. Görülüyor ki muhalefetteki partiler de “Biz buna karşı çıkmayız. Sorun yok,” demeyi, topluma bu mesajı vermeyi önemsediler. Aslında “parti”ye “ler” çoğul takısı fazla olabilir. MHP buna zaten karşı çıkmazdı. BDP “örtünme” fiilinden biraz mutsuz olsa da kadınların özgürleşmesini savunmak durumundaydı. Dolayısıyla bu konuda “hır çıkarma” potansiyeline sahip yalnız CHP kalıyordu geriye. CHP de, bir iki temsilcisinin “zorunlu hareketler” sınıfına giren hareketleri dışında, durumu onayladı.

Merve Kavakçı’dan beri 16 yıl geçmiş. İki tavra da izin veren bir süre. “Eh, bak, toplum olgunlaşıyor, biraz zaman alsa da, olması gereken sonunda oluyor,” diyebilirisiniz (Bülent Arınç’ın dediği gibi). Ben genellikle “Şişenin yarısı boş” diyenlerin arasında dururum. Burada da benim gözüme bu kadar basit görünen bir “gelişme”nin bu kadar uzun sürmüş olması, öyle hemen bayram havasına girmeme engel.

Nasıl giyineceğinin kavgasını ettiğimiz kişi, “milletvekili”! Nasıl giyinecekse öyle giyinmiş, seçime girmiş, onu beğenmişler, kendilerini temsil edeceğine güvenmişler, oylarını ona vererek seçmişler. Bundan sonra yeni bir süreç başlıyor. Ne giydiğine onu seçenler karışmıyor ama seçildiği yer karışıyor. Bu da “seçim” kavramıyla çelişiyor. Kanunun birinde “herkes seçilebilir” yollu bir laf olsa da, ardından, ancak şu koşullara uyarsa seçildiği yere gidebileceği belirleniyor. 12 Eylül mevzuatına göre, parti kurmanın yasağı yok, ama her parti “Atatürk ilkeleri”ne bağlı olacak anlayışının kendini bu alanda gösterme biçimi.

Dolayısıyla 16 değil, 90 yıl sürmüş bir anlayış ve bir uygulama sözkonusu.

Ama çeşitli alanlarda benzer olaylar olmaya başladı. Merve Kavakçı’nın Meclis’te görünmesiyle kopan kıyameti hatırlıyorum; olayın patlak vermesinden sonra, “Ne oluyor, yahu? Pekâlâ gelir, seçilmedi mi?” diyen kaç kişiydik medyada? Onu da az çok hatırlıyorum. Bir de şimdiki havaya bakın… Sonuçta epey fark var.

“Benzer olaylar,” dedim, aklımda Ahmet Kaya olayı var da ondan. Orada da olan oldu, ama şimdi o manevî linç olayını yaratanlar özür diliyor. Muhtemelen başka alanlarda da bu gibi dönüşler oluyordur. Zaten, o kadar çok alanda, o kadar çok olayda, bunun benzerlerinin olması gerekiyor ki!..

Ahmet Kaya’ya saldıranlar ya da Merve Kavakçı’ya saldıranlar… İki olay birbirine uzak gibi görünse de, aslında öyle değil. İkisi de ve burada anmadığımız daha niceleri aynı milliyetçi- devletçi ideolojinin tezahürleri. “Başörtüsü” diyorsun, öyle bir galeyan, “Kürt” diyorsun böyle bir galeyan! Örneğin, “Andımız” kalktı diye sürüp giden bir galeyan da var, bugünlerde. Bunlar hepsi, “Büyük Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde devletin tanımladığı ‘makbul vatandaş’ olmanın normlarıyla ilgili sorunlar.” “Türk çocuğu” isen şunları, şunları şöyle ve şöyle yapacaksın. Nokta. Yapmazsan da başına şunlar ve şunlar gelecek.

Bizim ciddi paradoksumuz “norm”larımızın “anormal” olmasıydı. İlkokulda, 7 ila 12 yaş (teorik olarak) arasında çocukları sabah sabah “Türk’üm, doğruyum... Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diye bağırtarak başlayan bir “norm”. Sonra 12 Eylül geldi ve bu “norm”a aynı fecaat derecesinde başka “ant”lar ekledi. Türkler’in kendilerine koydukları bu “norm”lara uygun davrandığın zaman, dünyanın, insanlığın genel gelişmesinin ilkelerine göre “anormal” oluyordun. Ve şimdi, bu “ant” ortadan kalktı diye yas tutanlar ya da protesto edenler var.

Ama çoğunluk böyle değil. Zaten çoğunluk böyle olmadığı   ve bir azınlık tarafından bastırılmadığı için birileri başı örtülü bacılarından söz edebiliyor; birileri Ahmet Kaya olayından ötürü pişmanlık dilekçesi verebiliyor.

Bu akıldışı çalkantılardan geçmiş, hâlâ geçen bir toplum olarak, yeni durum da yeni sorunlarını getiriyor, getirmekten geri durmuyor. Onun için şu son durumda ben Şafak Pavey’e katılıyorum: gasp edilmiş bir hak alınmalıdır, bunun için mücadele edilmelidir. Ama hak almakla intikam almak farklı şeylerdir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums