Murat BELGE
Murat BELGE Gazete: T24 & BİRİKİM

Hollanda’da seçim

  • 15.09.2012 00:00

 Hollanda, benim epey kabarık sayılacak yurtdışı gezilerimde “ayak bastığım” ilk yabancı ülkedir. 1960’ta bir yıl kalmak üzere Amerika’ya giderken buradan uçakla Amsterdam’a gitmiş, oradan Rotterdam’a geçmiş ve gemiyle yola çıkmıştım.

Ama Hollanda’nın “sevdiğim ülkeler” arasında yer almasının nedeni bu kişisel anı değil elbette. Nedeni, Hollanda’nın kendisi. Seksenlerden başlayarak epey sıkça gittiğim bu ülkede her zaman bir rahatlık, bir özgürlük havası solumuşumdur. Bir de, tanıştığım Hollandalılar, tabii. Hepsi de, ne kadar doğru dürüst insanlardır! Akıllıdırlar, bilgilidirler, ama bence daha da önemlisi, demokratik, insancıl bir dünyanın oluşması için hiçbir şey esirgemeyen kişilerdir.

Bir süredir bu güzel ülkenin tepesine “Avrupa sağcılığı” bir kâbus gibi gelip çökmüştü. Faşist zihniyetin kendi dünya görüşü, kendine göre “değer”leri vardır: hiyerarşik toplum, güce tapınma, şiddet vb. Ama bu dünya görüşünü kitlelere yaymak ve kabul ettirmek için, kitlelerin zihninde varolan kaygı, korku, endişelerden yararlanır; onları kaşıyarak işe başlar. Bugünlerde Avrupa kıtasında en genel kaygı yoksul ülkelerden gelen kesintisiz göç, “yabancı”lar. Onların arasında da “Müslümanlar” önemli yer tutuyor. Bir kere, bu göçmenler arasında oran olarak yükseklerdeler; ama aynı zamanda farklı dinleri ve kültürleriyle, simgesel olarak da daha belirgin bir varoluş biçimleri var.

Onun için bugünün Avrupalı faşisti işine ilkin “yabancı” ve özellikle “Müslüman” düşmanlığı yaparak başlıyor. Hollanda’da adı “Özgürlük” olan partinin faşist önderi Wilders bu adamların arasında önde gelenlerden biriydi. “Biriydi” diye geçmiş zamana göndermek çok doğru değil, hâlâ da öyle, ama şu son seçimde uğradığı ağır yenilgi bu fiil zamanını seçmeme sebep. Wilders’dan ve benzerlerinden geçmiş zaman kullanarak konuşmaya başlayacağımız bir dönemin habercisi olabilir umuduyla konuşuyorum.

Hollanda, Danimarka, Norveç gibi küçük, son derece medenî Avrupa ülkelerindeki bu sağcı dalga çok tedirgin ediyor beni. Belki de “küçük” olmak korkularını büyütüyor. Örneğin, bakın, Avusturya’nın Almanlar’ı sağcılıkta Almanya’nın Almanlar’ından ileri gidebiliyor.

Benim gezi anılarımı yazdığım Başka Kentler, Başka Denizler’in üçüncü cildinde yer alır, Hollanda anılarım. O bölümün sonunda bu sağcılığa değindikten sonra, “son cümle” olarak şunu yazmışım: “Sonunda o rahat, olgun, dünyaya açık ve liberal Hollanda kültürünün ağır basacağını umuyorum.” Ne iyi olurdu şunun arkası gelse ve nicedir Avrupa’nın bütününü bir asit yağmuru altında tutan bulutlar aralanmaya başlasa.

Ama tabii Batı’nın faşistleri de boş durmuyor. Gene Müslüman düşmanı bir film üretip piyasaya sürmüşler. Gene Amerika’daki o meymenetsiz “din adamı” işin içinde.

Bunlar böyle de, bunlara karşı Müslüman dünyadan gelen tepkilerin bir kısmı da, tepki gösterilen davranıştan daha aklı başında bir şey değil. Nedir şimdi şu Libya’daki cinayet, onun benzerleri? Bunlar, “İslâm” adı altında, kompleksli bir azgelişmişliğin tezahürleri bence.

Ancak, Humeyni’nin fetvası, bir yol açtı. Humeyni’nin istediği de buydu zaten: Müslüman dünya ile geri kalan dünya arasına aşılamayacak, doldurulamayacak bir uçurum koymak. Onun açtığı bu yoldan ilerlemeye hevesli olanlar da hiç öyle az değil.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums