AK Parti Kongresi: İstibdat ve uyum

  • 23.05.2016 00:00

 İktidarın dev propaganda cihazı, dünkü kongre ile başlayan yeni dönemin dengelerini ‘uyum ve etkinlik’ sloganı ile inşa etmeye çalışıyor. İsabetli bir seçim. Uyumlu bir iktidar mimarisi oluşuyor. Cumhurbaşkanı ile başbakan arasında inşaat sektörü ile reel sektör çatışması artık yaşanmayacak, biri ‘Türk tipi başkanlık’ derken öbürü kuvvetler ayrılığını ve denge-fren mekanizmalarını hatırlatmayacak, Rus savaş uçaklarının Çankaya ile Beştepe arasında bir yerlere düşme ihtimali kalmayacak, Saray çift başlılıktan şikâyet etmeyecek, başbakan ikide bir yetkilerini hatırlatmayacak. Bu problemleri hiçbir şekilde karşımıza çıkartmayacak olan Cumhurbaşkanı’ndan başbakanına, bakanlardan yüksek bürokrasiye, partiden Parlamento’ya kadar uzanan geniş iktidar kadrosu elbette uyumlu bir çalışma yürütecek.

Uyumdan etkinlik çıkar mı? Uyumsuzluğa göre daha fazla çıkacağı kesin. Bu uyumlu iktidar piramidinde yukarıdan aşağıya emir ve aşağıdan yukarıya itaat akışı berrak şekilde işleyeceği için, arada klik çatışmalarının ve kadro çekişmelerinin yer tutması, dolayısıyla boşa kürek çekilecek bir özgürlük alanının olması pek mümkün değil. Baksanıza yeni başbakan, cebinde hesap makinesi gezdiren bir mühendis, ‘etkinlik’ faslında bugüne kadar başardıkları da ortada. Öyleyse dünya konjonktürü ve ekonominin iç dengeleri izin verdiği nisbette ‘etkin’ bir hükümet iş başında olacak.
Peki öyleyse sorun ne? Bu kadar uyumlu ve etkin bir iktidar neden hâlâ toplumu çatıştırmayı, siyaseti kutuplaştırmayı ülkeyi yönetme stratejisi olarak sürdürüyor? Terörle mücadelede tahterevallinin diğer kefesine konan dokunulmazlık dosyaları, uyumu bozacak, toplumu kutuplaştıracak bir gündem oluşturacak. Allah’tan CHP destek verip referandum yolunu kapatarak daha büyük bir gerilimi ve çatışmayı önledi. ‘Paralel cadı avı’ hız kesmeden devam ediyor. Artık sivil toplumun doğrudan yardım-bağış gibi, varlık sebebini oluşturan dayanışma faaliyetleri örgütlü suç kapsamında takibata uğruyor. Bu cadı avı bütün hızı ve acımasızlığıyla, dev propaganda makinesi ile sürdürülebilecek yüzeyin çok altında toplumun kılcallarında devam ediyor. Uyumun destekçisi olacak AK Parti seçmeninin bile çok yakından tanıyıp bildiği, kefil olduğu kapı komşusu, akrabası ‘düşman’ olarak yaftalanıyor. Özenle öne çıkartılan uyum tablosuna aykırı değil mi? Nedir bu tutarsızlığın sebebi?
Dokunulmazlık dosyaları Parlamento’yu paketleyip, Saray’ın anahtarı tek kişide olan güvenli bir odasına hapsetti. Paralel cadı avı ise Saray’ın hegemonyasına rağmen ihtiyaç duyulan iktidar koalisyonunun ortada pek görünmeyen ortağının marifeti gibi görünüyor. Derin devlet restorasyondan geçiyor ve bu sürek avı ile kadrolarını mobilize ediyor. Öyleyse başka şeylere bakmamız lâzım.
Sahnede gördüğümüz siyasî aktörlerin ‘uyum ve etkinlik dönemi’nin parametrelerine göre benimseyecekleri rollere odaklanarak, karşımıza çıkacak olanları öngörebiliriz. ‘İstibdat’ veya ‘müstebit’ kelimesi sonradan kazandığı olumsuz yüklerinden sıyrılıp tekrar, tıpkı klasik Osmanlı çağındaki gibi iktidar sahibinde mutlaka bulunması gereken bir vasıf olarak anlaşılacak. Duruma hakim, her şeyi kontrol altında tutan, boşluk bırakmayan, dolayısıyla zaaf emaresi göstermeyen iktidara istibdat denir. ‘Nizam’ ise müstebit padişahın hükmüne göre belirlenen herkesin bulunması gereken yerde bulunduğu uyum halidir.
Bu hafta içinde kurulacak hükümet, 12 Mart döneminin veya 12 Eylül sonrasının darbe şartlarının eseri ‘teknokrat hükümeti’ modelinde olacak. Siyasî kararlar hükümet içinde veya Başbakanlık’ta alınmayacak, alınmış olan kararlar uzmanlar aracılığıyla sadece uygulanacak. Bu hükümet modelinin yakın tarihteki saf örnekleri için daha gerilere gitmek, Kanun-i Esasî’yi askıya alan, Parlamento’yu kapatan Sultan Abdülhamid’in Kâmil Paşa, Said Paşa gibi sadrazamlara kurdurduğu kabinelere bakmamız gerekecek.
Binali Yıldırım, zamanın ruhuna uygun bir isim; ancak getirildiği makam ilk defa II. Mahmud’un 1830’larda benimsediği ‘başvekâlet’ değil klasik anlamda hiç de yabana atılmayacak ‘başvezaret’ makamı. ‘Müstebid’ Saray sayesinde ‘uyum’ kaçınılmaz, dolayısıyla ‘etkinlik’ de mümkün. ‘Mutlu son’ için tek bir şey eksik: ‘Sürdürülebilirlik’. Bu garip istibdat ve uyum sizce ne kadar sürdürülebilir?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums