İsmail Kahraman’a hepimiz teşekkür borçluyuz

  • 28.04.2016 00:00

 Niçin? Tedavülden fiilen kalkan, zaten mevcut olmayan bir anayasal prensibi hatırlatıp gözümüze soktuğu için. Uzun yıllardır varlığını unuttuğumuz, içini tıka basa eskiyenlerle doldurduğumuz sandığın kapağını sonuna kadar açtığı için. Dikkat ederseniz Kahraman’a en büyük tepki iktidar çevrelerinden geldi. Pişmiş, tam kıvamına gelmiş aşa, bir kazan dolusu soğuk suyu boca ettiği için. Nietzsche’nin Zerdüşt’ünde “Tanrı öldü!” diye haykıran adama, “Deliye bak yeni haberi olmuş!” tepkisi verenler gibi.

Ayağa kalkan ‘laik çevreler’in koro halindeki itirazları da, kervanı eşkıyalardan korumak için tutulan namlı babayiğidin hikâyesine benziyor. Eşkiyalar yine kervanı basıyorlar, adamı herkesin önünde evire çevire aşağılayarak pataklıyorlar, bütün malları alıyorlar sonra herkesi onun gözleri önünde öldürüyorlar. Ta ki dayaktan bitap düşen babayiğide eşkiyalardan biri ‘hergele’ diyene kadar. Meğer bizim yiğit adamın bu lafa alerjisi varmış; hemen doğruluyor “Bana hergele diyemezsin!” diye bir nara atıyor, kılıcı çekip haramîleri tek tek kılıçtan geçiriyor.

Laiklik kelimesi, maalesef uzun siyasî tartışmaların ortasında bir fetişe dönüştü. Toplum ve siyasetteki karşılığı kimsenin umurunda değil. İlkel toplumların totem veya tabuları gibi adını andığınız zaman kendisinin de var olacağı sanılıyor. İsimler asılların yerine geçiyor; kavga gerçeklerin değil, kelimelerin çatışmasına dönüşüyor.

Laiklik mi? İsterseniz “İlahî tedadüf!” deyin, tam da Kahraman’ın “Dindar anayasa istiyoruz.” lafını ettiği sırada AİHM, Türkiye’de laiklik konusunda tam ciğerinden bir karar verdi. İzzettin Doğan ve Doğan Bermek’in iki bin imza ile Türkiye’deki yargı yollarını tükettikten sonra, “Cemevi ibadethane değildir.” hükmüne karşı AİHM’de açtıkları dava sonuçlandı. AİHM sadece “Cemevi ibadethanedir.” hükmüyle yetinmedi. İbadethane sayılmaması “İbadet hakkının kısıtlanmasıdır.” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Aleviliği tarikat olarak nitelemesinin de uygun olmadığına karar verdi. Ve en önemlisi, AİHS’nin dinî kurumların kamu hizmetlerinden adil ve eşit yararlanması hakkını garanti eden 14. maddesinin Türkiye’de sistematik bir şekilde ihlal edildiğine hükmetti. İşte gerçek, fırından yeni çıkmış sıcacık bir laiklik kararı.

Dönelim Türkiye’ye. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsmail Kahraman’ın “Anayasa’da laiklik tarifi olmasın.” önerisine, bir laiklik tarifi yaparak itiraz etmedi mi? Ne dedi laikliğin tarifi olarak: “Devlet tüm inanç gruplarına inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir.” Peki, AİHM ne diyor? Türkiye’de dinî gruplara karşı ‘devletin eşit ve adil mesafede durmadığına’, ibadet hakkının devlet eliyle kısıtlandığına hükmetmiyor mu? AİHM, tam da Cumhurbaşkanı’nın bu sözünü tekzip eden bir karar vermiş olmadı mı?

Sorunun nerede olduğu sanırım anlaşılıyor. Sadece Alevîlere karşı değil, devlet, iktidarın yorumunu benimsemeyen dinî gruplara karşı da eşit mesafede değil. ‘Devlet eliyle dindar nesil yetiştirme projesi’ bir ‘Şeriat devleti’ projesi değil, bir iktidar projesi. Bu proje totaliter diktatörlüğün inşası için basit bir araçtan ibaret. Türkiye’de dinî esaslara dayalı bir devlet düzeni ihtimali yok. İktidarın siyasî çıkarlarına uygun bir din inşa etme teşebbüsü var. Bizim naif laik çevrelerin bir türlü anlayamadığı şey işte bu: Laiklik dinî kuralların hayat bulmasını değil, siyasetin dinî istediği gibi şekillendirmesini engellemek için var. Avrupa’da ‘Din Savaşları’nda dinler mi, iktidarlar mı karşı karşıya geldi?

İsmail Kahraman, kelimelerin cinayet işlediği ‘soğuk savaş’ ideolojileri çağına ait bir Millî Görüş kahramanı. Sadece laikliğin değil, anayasanın bütün hukuk güvencelerinin içinin boşaltılması yerine o, tıpkı kervanı koruyan babayiğidin bir tek kelimeye takılması gibi ‘laiklik’ kavramının (hatta tarifinin) yok olmasını yeterli bulabilir. Bizim için yeterli olmamalı, bu fuzulî tartışmanın içinden çıkmak için AİHM’in attığı halata tutunmalıyız. Gerçek hayatta Alevîlerin sorunlarını çözün, bulduğunuz çözüm aynı zamanda dibi görünmeyen laiklik tartışmasını da bir kalemde bitirecektir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums