Yeni anayasaya hayır!

  • 10.01.2016 00:00

 Yeni bir anayasa yapsanız ve o anayasaya “yargı bağımsızlığı” ve “hakimlik teminatı” konusunda, mevcut anayasanın 138. ve 139. maddelerinden daha ileri ne yazabilirsiniz?

Diyelim ki yazdınız, diyelim ki dahiyane ifadelerle daha ileri daha parlak bir madde kaleme aldınız. Kime ne faydası olacak? Yargının yeniden bağımsız olmasını temin edecek mi? Kararlarından dolayı sürülme, hatta tutuklanma endişesi olmadan yargıçlar özgür vicdanlarıyla hüküm verebilecek mi? Temel hak ve özgürlükler bölümünü, evrensel belgelere taş çıkartacak belagatle formüle ettiğinizi varsayalım. 10. maddedeki “kanun önünde eşitlik” ilkesinin en düz yorumundan bile çıkartılacak “cemevlerine ibadethane statüsü”nü, yeni “eşitlik” formülünden çıkartabilmenize kim garanti verecek. Basın özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, mülkiyet hakkı yeni anayasa ile bugün olmayan hangi sihirli maddelere bağlanacak ki, gazeteciler tutuklanmayacak, mallar müsadere edilmeyecek, iktidarın öfke ve rövanş duygularının egemen olmadığı bir yargılama iklimi, adaletin tevzii sağlanacak.  Size mümkün görünüyor mu?

Eski anayasa rafa kalkmışsa, yaptığınız şeyin yeni anayasa olduğuna kimseyi inandıramazsınız. Anayasal hak ihlalleri, yani temel hakların rafa kaldırılması anayasa değiştirerek yapılmadı ki, yeni anayasayla birlikte geri gelsinler. Bir torba yasadan çıkan Sulh Ceza Hakimlikleri ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği kanuna göre hâlâ işleyen HSYK düzeni, hakimlik teminatını, doğal hakim prensibini ve sonuç olarak yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmış durumda. Devletin tepesinden gelen ve doğrudan mahkemelere “talimat” ve “emir” niteliği taşıyan bir kitap dolusu beyan dururken, yeni anayasanızda şimdiki 138. maddeyi olduğu gibi muhafaza edip “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” demenizin bir anlamı olacak mı? Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk “yargı anlayışından tiksinti duyuyorum” derken, anayasadan şikayet etmiyor ki.

Yeni anayasa gündemi gerçek bir gündem değil. Türkiye son iki yıldır hukuk devleti olmaktan çıktı. Kanun düzeni, hâlâ iktidar gücünün varlık-yokluk meselesi olarak gördüğü olağanüstü duruma göre işliyor. Hukuk iktidarın devamına izin vermeyince, iktidarı devam ettirmek için hukuk ortadan kaldırıldı. Hukuk devletini iptal eden olağanüstü durum kuralları hâlâ geçerli. Olağanüstü halin içinde kapalı devre yargılama yapan Sulh Ceza Hakimlikleri ve yargıyı paranteze almakla görevli HSYK düzeni devam ettikçe, anayasa kitabını açıp “nerede kalmıştık?” demenin, hak ve hukuk arayanlar nezdinde hiçbir karşılığı yok. Tek başına “Tahşiye davası” denilen “dizi senaryosu davası”nı nazara vermeniz, durumu özetlemek için yeterli. MİT'in sakladığı belge, Genelkurmay'ın arşivinden geliyor ve iddianame çöküyor; ama dava devam ediyor.

Haber alma özgürlüğünün kısıtlandığı, basın özgürlüğünün büyük tehdit altında olduğu, devletin ekonomik iktidar araçlarının bir yıldırma ve sindirme sopası olarak muhalefetin tepesinde dolaştığı, şirketlere el konulduğu, malların müsadere edildiği şartlarda yeni anayasa yapamazsınız. Yapmaya kalkarsanız, sadece iktidar katında hazırlanan “A” veya “B” hatta “C” planlarına figüranlık etmiş olursunuz.

Belli ki Saray başkanlık sistemini çıkartacak kapıları zorluyor, Başbakan ise Meclis vasıtasıyla kapının arkasına barikat kuruyor. Meclis yerine referanduma gitme önerisi, arka kapıdan içeri girmek için. Muhalefet, etrafındaki iktidar kuşatmasını aşıp günyüzü görme fırsatı verdiği için “yeni anayasa” gündemine sıcak yaklaşıyor. Yeni anayasa gündemde kaldıkça, iktidarın kontrol ettiği medyada yer bulma imkanları olacak.

Türkiye'de gerçek bir başkanlık sistemi gündemi bulunmuyor. Kuvvetler ayrılığı prensibi ve özellikle yargı bağımsızlığı söz konusu edilmeden başkanlık sistemi tartışması olmaz. Sulh Ceza Hakimlikleri ve HSYK yargı bağımsızlığını kilitlemişken kuvvetler ayrılığından söz edilemez. Bu ikisi düzene girmeden anayasa tartışmak, sürekli cinayet işlenen ve kan gölüne dönen bir sokağa kaldırım taşı döşemeye benzer. Yapamazsınız, hukuksuzluk kan gibi bastığınız zemini kaygan hale getirir, ayağınız kayar düşersiniz. Önceliğimiz yeni anayasa değil, yargı bağımsızlığı; bu yüzden  yeni anayasaya hayır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums