Türkiye'de bir baskı rejimi kurulabilir mi?

  • 18.09.2015 00:00

 "Zaten mevcut durum bir dikta rejimi değil mi?" diyebilirsiniz.

Hayır değil. Bir buçuk ay sonraki seçim, egemenliğin sahipleri yani halk için bir fırsat; sınırsız bir iktidar peşinde koşanlar için ise bir kâbus. Kapımızı ilk defa bir "sivil dikta rejimi" çalıyor. Askerî darbeleri ve vesayet rejimlerini çok gördük. Tek parti dönemindeki gibi ordu dahil bütün sivil-asker bürokrasinin Millî Şef'e bağlandığı ve muhalefetin nefes almasına bile izin verilmediği bir duruma henüz gelmedik. Sivil bürokrasi kaçacak yer arıyor; yargı sadece iki-üç isimle sınırlı birkaç yargıç ve savcıyla baskı rejimine soruşturmalar, tutuklamalar taşıyor.

Sivil bir dikta rejiminin yerleşeceği alan ekonomi ve toplumdur. İpek-Koza grubuna yapılan baskından sonra Boydaklar'ın hedef alınması, özel sektör üzerinde kurulan tehdit ve baskıların göstergesi. Bu işaretler diktanın korkak, ürkek ve çok fazla para hesabı kokan ayak sesleri. Sermaye sınıfı itaat altına alınacak, yoksa baskı altında tutulacak. Böylece sivil alan da kontrol altına alınmış, dikta rejimine eklenmiş olacak. Gerçekten korkalım mı?

Kongre'de müteahhitler lobisinin AK Parti'yi ele geçirmesi, öbür tarafta İpek-Koza'nın, Boydaklar'ın, TÜSİAD'ın  vebalı muamelesi görmesi, sivil diktanın özel sektöre değil devlet sırtından geçinen rantiyeciler sınıfına dayanmasının eseri. Bu tablo, artı değer üretmeden ekonominin bütün kaynaklarını sömüren inşaat sektörü ile reel sektör arasındaki gerilimi gösteriyor. "Baskı rejimi kurulabilir mi?" sorusunun cevabını, "hangi sektörün geleceği var?" sorusuna bulacağınız cevapla verebilirsiniz. Rant da devlet de müteahhitlik şirketlerine eklemlenmiş finans sektörü de tükenmiş vaziyette. Zor bir dönem geçiren reel sektör, devlete değil kendi öz varlığına dayandığı için ayakta kalacak.

"Boyun eğmeyen yok edilecek ve korku herkesin yüreğine işleyecek, sonunda herkes itaat altına alınacak ve dikta rejimi kurulacak." Çıkarını iktidara bağlayanlar yaşadığımız süreci böyle naif yorumlayabilir. Sivil bir dikta rejimi, tıkır tıkır işleyen bir ekonomiye, barışın nimetlerini soluyan bir topluma bağlıdır. Ekonomi ve barış için en büyük tehdit ve tehlike, mücessem haliyle sivil dikta arayışı iken baskılara neden boyun eğelim?

"Askerî bürokrasi sivil diktaya izin verir mi?" cümlesini sarf ettiğiniz an darbecilikle itham edilirsiniz; fakat sorun askerin darbe yapması değil ki. Yaşanan tecrübelerden, özellikle Ergenekon ve Balyoz davalarından sonra asker, hiç bir şekilde darbe macerasına girişmez. Önemli olan şurası: Ordu, meşruiyetini kaybetmiş bir sivil dikta rejiminin halkın sırtına indireceği sopa haline de gelmez, böyle bir rejimin koltuk değneği rolüne boyun eğmez.

AK Parti Türkiye'nin tamamını temsil eden bir parti olduğu, güvenlik politikaları ile sağlanamayan ülke birliğine katkı sağladığı için devlet katında geçmişte makbul görüldü. Bugün artık öyle bir parti de lider de kalmadı. Tersine Gezi'den itibaren ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı politikalar Türkiye'yi bölünmenin eşiğine getirdi. Evet HDP, PKK'nın basit bir enstrümanı. Bu partiye yüzde 13 oyu aldıran doğrudan Erdoğan karşıtlığı olmadı mı? PKK'nın döktüğü onca kana rağmen kamuoyu araştırmaları HDP oylarında bir düşüş olmadığını gösterdiğine göre, Erdoğan endişesinin ölüm korkusu gibi topluma yayıldığını ve sıtmaya yani HDP'ye teslim olduklarını gösteriyor. Bu tablodan ders çıkartacak aklı başında bir "yandaş" yok mu?

Erdoğan, partisini genel bir uzlaşma zemini olmaktan çıkartıp özel kalem müdürüne bağladı. Devlet rantı ile beslenen müteahhitlik sektörü önce Türkiye'yi sonra kendilerini tüketti. Toplum barış ve istikrara yeniden kavuşmak için Beştepe'deki saray kadar büyük bir engeli aşmak zorunda. Ülke bütünlüğü adına endişe veren ve sadece oy ve siyasî çıkar hesabı telaşıyla ortamı zehirleyen politikalara asker neden koltuk değneği olsun?  Geriye ne kalıyor? Bir baskı rejimi özel sektörü, sivil toplumu, askeri diktatörün emrinde hazırola geçmeden nasıl kurulur?

Merak etmeyin bu kadar dayanaksız bir baskı rejimine "püf" dersiniz, söner gider.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums