Kan, oy ve para

  • 10.09.2015 00:00

 Dağlıca'daki şehitlerin AK Parti oyuna etkisini uzun uzun tartışan TRT yorumcuları gibi, PKK'nın kanlı saldırılarının 1 Kasım üzerine etkisi,  cenaze levazımatçılarının kâr hesabı gibi siyasî aktörlerin zihnini meşgul ediyor.

Bu yorum kapısını sürekli açık tutan ise, PKK saldırıları ile seçimler arasında sıkı bir ilişki kuran Cumhurbaşkanı'nın kendisi. Son olarak rektörlere yaptığı konuşmanın ana fikri de istikrar, 1 Kasım ve terör olayları ilişkisine dairdi.

Cumhurbaşkanı yükselen şiddet dalgası ile siyasî sorunlar arasında, seçim sonuçları üzerinden bir sebep-sonuç ilişkisi kuruyor. Tarafsızlığından emin olsak, kurduğu ilişkinin terörün sebebini anlamak açısından çok gerekli olduğunu bile söyleyebiliriz. Önümüzde seçim olduğuna göre, PKK'nın patlattığı mayınlarla seçim sandığının ağırlığı arasında, sıktığı mermi sayısı ile o sandığa girecek oy arasında bir ilişki olmalı. “Her gün şehit cenazeleri gelirken seçim mi konuşulur?” itirazı yanlış; çünkü PKK saldırılarını ve kanı durdurmak şiddetin siyasî sonuçlarını tersine çevirmekle mümkün. Gerçekte 1 Kasım'ı önemsemeyen tek aktör var: Türkiye'yi kan gölüne çeviren PKK'nın kendisi. PKK gerçekte 1 Kasım'ı önemsemiyor, başta Erdoğan olmak üzere önemseyenlerin tavrını önemsiyor ve üzerine strateji inşa ediyor.

HDP'nin asıl sıkıntısı, PKK ile farkını göstermek değil daha kötüsü: PKK'nın kendisini basit bir enstrüman olarak kullanmasına bile itiraz edememek. Maoist “denge durumu” artık geçildi, şimdi “denizin içinde balık misali” halkın içine yerleşmiş örgütle kent savaşı başlamış durumda. Kent savaşı “özerklik” gibi bir statü veya Öcalan dahil genel bir af gibi somut bir “kazanım” elde edilmeden sona erdirilmez. Bu strateji, 1 Kasım için elde edilecek dolaylı iki temel sonucu da gösteriyor. Güneydoğu'da “güvenlik” gerekçesi ile seçimler olmayacağına göre, PKK “7 Haziran”ı açık tarihli bir çek olarak kullanacak. İkincisi birincisinden daha önemli: Seçimi AK Parti'nin kazanmasını sağlayacak. “Seni başkan yaptırmayacağız” 7 Haziran'ın taktiği idi; 1 Kasım için “Seni başkan yaptıracağız” sloganı geçerli olacak. Mümkün mü? 1 Kasım'da HDP kazandan düşerse, 80 milletvekilini biraz fire ile AK Parti'ye yazabilirsiniz. Peki PKK neden bu sonucu istiyor? PKK 1 Kasım'dan sonra muhatap olarak bir CHP-MHP koalisyonu mu ister, yoksa kolu kanadı kırılmış, meşruiyeti dip yapmış ve sürekli istikrarsızlık kaynağına dönüşen “Saray iktidarı”nı mı?

Muharrem İnce'nin “PKK silah yığınağı yaparken sen ayakkabı kutularına dolar mı saklıyordun?” sorusu, PKK terörü ile yolsuzluk soruşturmalarının yol açtığı meşruiyet boşluğu arasındaki ilişkinin seçim atmosferine damgasını vuracağını haber veriyor. Yolsuzluk kamburu olmasaydı, hükümet PKK karşısında daha güçlü bir devlet-millet seferberliği başlatabilirdi. Siyasî istikrar, güven, meşruiyet, hukuk; bunların hepsi, “paralel yapı” diye hâlâ devam eden bir sürek avına çevrilen cadı avcılığında tüketilmeseydi, Gezi'nin yalan-dolanla bastırılan protestoları, HDP'ye yönelmeseydi PKK bugün bu kadar rahat davranabilir miydi?

PKK'nın döktüğü kan 1 Kasım hesabından önce, geçmiş seçimlerin hesaplarının sonucu. İstihbarat şeflerinin, iktidar talimatıyla her seçimden önce PKK'yı ateşkese ikna etmek için verdiği tavizlerin birikimi bu yükselen terör dalgasının asıl sebebi değil mi?

Gelelim sonuca: Kan, oy ve para hesabı bir tarafa, PKK'nın, soğukkanlı bir katil edasıyla “Seni bu sefer başkan yaptıracağız” demesinin maliyeti nedir ki?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums