MHP'nin ‘çözüm'ü

  • 14.07.2015 00:00

 Zülfiyâre dokunan bir espri patlatırsınız, karşınızdaki anlamaz ve sizi tersler; geri dönüş yolları kapanır, mecaz bir köşede öksüz kalır, sizi tersleyene mecburen haddini bildirmeye girişirsiniz. Bahçeli'nin “Korelileri Çinli zannetmek” hatası için “ikisi de çekik gözlü” latifesinin başına galiba bu kaza geldi. Bahçeli'nin rahat ve samimi bir ortamda muhabbetini dinleyenler ne kadar esprili ve hoşsohbet olduğunu bilirler. Bu espriyi ve başına gelenleri Bahçeli'nin neden ısrarla yazılı metinlere sadık kalarak konuştuğuna bir hikmet olarak görmek mümkün. “Ülkücüler ‘Çinili Fırın'ı ‘Çinli Fırın' diye okudular” haberi de, karşı cenahtan gelen esprili bir asparagas olmalı. Demek mesele ciddiye binince o da hesaba dahil edilmiş. Hepsi MHP'nin kamuoyuna ulaşma ve hatalı algıları düzeltme araçlarına sahip olmadığını, yani kitlesel medyada esamisinin okunmadığını gösteriyor. Sosyal medyada iyiler, ancak onun da etki alanı sınırlı.

MHP teşkilat gücünü, kitle desteğini ve ideolojik omurgasını doğal bir şekilde karşıtlıklar üzerinden geliştiriyor. Yerel ölçekte AK Parti hegemonyasına karşı MHP teşkilatları, alternatifsiz tek emniyetli şemsiyeyi sağladığı için güçlendi. Ülke genelinde AK Parti'nin kendi anti-tezini beslemesi, özellikle Erdoğan'ın kutuplaştırıcı politikaları MHP'ye kitlesel desteğin önünü açtı. Cumhuriyet'in kurucu ideolojisi olan Türk milliyetçiliği, AK Parti'nin endişe uyandıran politikalarına karşı alışılmış tezleri ile MHP'ye esnek bir ideolojik destek sağladı. Bunların hiçbiri MHP'nin proaktif politikalarının, çağı ve şartları okuyarak belirlediği stratejinin ve ideolojik-kültürel sistematik bir çabanın eseri değil. Kürt sorunu ve nihayetinde gelen Çözüm Süreci, bu karşıtlık üzerinde çarpan etkisi yarattı ve bu hesaplamadan MHP'nin aldığı oy yekûnu çıktı.

MHP'nin Kürt Sorunu hakkında bir çözümü yok. Bırakın çözümü böyle bir sorunun varlığını kabul bile etmiyor. Kürtlerin kimliklerini koruyarak ve kendi anadilleriyle eşit vatandaşlar olarak yaşayacakları bir Türkiye, MHP'nin hiyerarşik ve kurucu milliyetçiliği içinde kendine yer bulamıyor. Daha ötesi HDP'yi Parlamento'da muhatap bile kabul etmiyor. Halbuki nasıl İslâmcılık AK Parti ile, kendisinden korkan demokrat ve özgürlükçü kesimlere açılarak uzun süreli bir iktidara yelken açtıysa MHP de Kürt sorununda Türkiye'yi tek parça halinde tutacak, herkesin ikna olacağı bir çözümün mimarı veya yapıcı tarafı sıfatıyla AK Parti'nin tüketerek boşalttığı iktidar alanını doldurabilir. Ama nasıl? Seçim sandığından aldığı niceliksel desteği bir nitelik sıçramasına, yani bu ülkenin geleceğini kurtaracak çarelere dönüştürmesine, kısaca ideolojik yenilenmeye ihtiyacı var. Türk milliyetçiliğinin, bu topraklarda örs ile çekiç arasında şekillenmiş olan tarihi ve çoğunda ortak olduğu çok azında çatıştığı Kürtleri yeniden tanıması ve anlaması lâzım. Söz konusu olan milliyetçilik olduğuna göre müracaat edeceğimiz yegane kaynak tarih. Aykırı bir yerden, yani “çok azı”nı oluşturan çatışmadan söze girip, on yıl süren ve Türklerin Kürtleri tükenme noktasına getirdiği çok eski bir savaştan bahsedelim.

Yıl 1185, yani 830 yıl öncesi. Nusaybin civarında Zevezan Kalesi'nin önünden bir Türkmen düğün alayı geçmektedir. Kalenin Kürt hakimi, bugünün gelin arabasının önünü kesmek gibi bir tavırla hediye ister. Türkmenler, bilmedikleri bu âdeti “haraç isteme” olarak algılar, bir tartışma yaşanır ve damat arada hayatını kaybeder. Arkasından çok geniş bir coğrafyada kalabalık gruplar halinde çatışmalar yaşanır. İlk çatışmada on bin kişi hayatını kaybeder, akabinde Kürtlerin oluşturduğu 30 bin kişilik orduyu Türkmenler toptan imha eder. Kaynakların ifadesine göre sonunda Mezopotamya'da Kürt kalmamış, Kürtler Çukurova'da Ermenilere sığınmıştır. Türkmenler onlara da saldırır ve 36 bin Ermeni'yi esir edip satılığa çıkartırlar. Mücahidüddin Kaymaz'ın arabuluculuğuyla, Türkmen ve Kürt onbinlerce insanın hayatına malolan bu kan davası tatlıya bağlanır. (Halil İbrahim Gök, Musul Atabeyliği Zengiler, TTK Yayını, Ankara, 2013, ss 289-93) Bu on yılın içinde, tam 1187'de Türklerle Kürtler aynı safta, Selahaddin'in komutasında Kudüs'ü Haçlılardan geri almıştır. Devam edelim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums