Kendini ‘bir şey’ zannetmek

  • 16.04.2015 00:00

  “Siz kendinizi ne sanıyorsunuz!” hitabı, güç ve iktidarın bünyesine dair çok ciddi sorunların işareti.

Ayrıca politik-psikolojisi kat kat derinlerde işleyen çok sarsıcı bir laf. Herkes yolunu şaşırabilir, haddini yani sınırı aşabilir. Bu laf bir kükreme gibi muhatabına yapışır: “Sen kendini ne sanıyorsun!” Bir soru cümlesi gibi ama değil: “Hop, orda dur bakalım!” O kadar sık ve yaygın kullanılması hiyerarşinin aksamasından, ilişkilerin laçkalaşmasından. Herkes haddini-hududunu bilse, ait olduğu yerde dursa, güç ve otoriteye beklendiği şekilde boyun eğse bu kadar sık kullanılır mı? Sonrası var mı? Gücünüz yetiyorsa elinize sopayı alıp, “Allah yarattı” demeden girişmekten başka?

Erdoğan kocaman sarayıyla, bulunduğu makamın mehabetiyle, çevresinde hazırolda duran erkânıyla iktidar sahibi gibi görünüyor; ancak çağımızın meşrutî monarşilerinin kralları gibi bir türlü muktedir olamıyor. Parlamenter sistemi “bekleme odası”na alsanız da, fiilen anayasada yer almayan başkanlık yetkileri kullansanız da, her gün medyada magazin sanatçıları gibi yüksek performanslı gündemler oluştursanız da sözünüz geçmiyor, hükmünüz yürümüyor. Cumhurbaşkanı, o kadar iddiasına ve havasına rağmen hükmedemiyor, kararları ve talimatları dönüp duran siyaset çarklarının ne istikametini ne de işleyişini değiştiremiyor. İktidar tekerleği, avara kasnak gibi boşlukta dönüyor.

Cumhurbaşkanını görünürdeki onca iddiasına rağmen kuşatan, etkisizleştiren, bu yüzden de hiddetlendiren bir “muktedir olamama” sorunu var. Erdoğan, doğrudan kendisine bağlı medya gücüne ve tapuya kayıtlı partisine rağmen güç ve iktidar üretemiyor; dolayısıyla yönetemiyor.

Hiç hükmünü yürüten bir güç, ekonomi bıçak sırtında sallanırken Patronlar Kulübü’nün başkanı hanımı, düpedüz eski hesapları hatırlatıp alenen “defterini dürmekle” tehdit eder mi? Genelkurmay’ın “takdirlerini sunduğu” İçişleri Bakanı’nın küçümseyerek de olsa kabul ettiği bir “yaralı asker taşıma” olayını toptan yok sayar mı? HDP’yi ve Demirtaş’ı bir kenara bırakın, hakikatin ve devletin tek olduğunu kabul edin: Devletin kurumlarından gelen rivayet tam üç tane; hangisine inanacaksınız? Genelkurmay’a mı, İçişleri Bakanlığı’na mı, Cumhurbaşkanı’na mı?

“Kabataş yalanı”na, bu yalanı söyleyenler de dahil Erdoğan’dan başka sahip çıkan kaldı mı? Çağlayan saldırısını, Erdoğan’ın bize sunduğu gibi “mezhep dayanaklı bir örgütün işi” olarak gören kimse var mı? Ağrı olayına hepimiz onun gibi baksak, memleketin hali nice olur? Hizmet Hareketi’ni “terör örgütü” olarak yaftalayınca, yıllanmış amansız düşmanları bile “hani silah, hani terör örgütü?” diye sormuyor mu? Yeni Şafak’ın yayımladığı ve toplumun mizah ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan sahte belgeleri referans gösterip “gerçek” muamelesi yapan Erdoğan’dan başka “devlet yetkilisi” gördünüz mü? Sıraladığımız her esaslı soru, başlı başına bir iktidarsızlık sebebi: İnandırıcılığını tamamen tüketmiş bir güç nasıl muktedir olabilir? Evet nasıl?

“Kontrol kaybı” tabiri, geçici bir durumu ifade ettiği için hafif kaçıyor, karşımızda düpedüz temmuz güneşi görmüş gibi eriyen, buzdan yapılma bir iktidar gökdeleni var. Bu iktidar Davutoğlu’na sıra gelmediği için doğrudan Erdoğan’ın elinde tükeniyor. Bütün yollar tüketilmiş, yerine yeni bir şey koymak, yeni iktidar üretimine girmek de mümkün görünmüyor.

Erdoğan’ı o kadar öfkelendiren, TÜSİAD Başkanı’nın çizdiği Saray’ın içi boşalmış ve sahiciliğini kaybetmiş iktidarının ülkeyi sürüklediği istikrarsızlık ve kaos tablosu olmalı. Gerçek olup olmadığını anlamak için, Türkiye’nin istikrarsızlık endişesini tetikleyen bütün gündemlerinden Erdoğan’ın terazinin “kriz” kefesine koyduğu ağırlığı kaldırmayı deneyin. Geriye istikrarsızlık ihtimali kalıyor mu?

İktidar yetkisini elinde tutanların muktedir olamama ve iktidar üretememe sorunu var. Sebep, son iki yıldır iktidarın kendini yenileyeceği meşrûiyet çemberini seri cinayet gibi peş peşe işlenen hukuksuzluklarla daraltması. Bu kadar hukuksuzluk, iktidar üretmeyi ve yönetmeyi de imkânsız hale getiriyor; dolayısıyla herkes kendini “bir şey” zannetmeye başlıyor, sözün bir değeri ve iktidarın üstünlüğü kalmıyor.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums