Diktatörün bankası

  • 5.02.2015 00:00

 Bank Asya’ya kurulan tezgâhın arkasında tek isim var. Defalarca bu bankayı batırma niyetini açık etti, “bu banka batmış” diyerek itibarı ile oynadı, başaramadı.

BDDK’nın hisselere el koyarken ileri sürdüğü “ortaklık yapısı” gerekçesi ile Erdoğan’ın “batmış” iddiası arasındaki iflah olmaz çelişkinin tek açıklaması var: Devletin zirvesinde kurulmuş bir tezgâh. Nereye varır? Devletin ve kurumlarının itibarının ayaklar altına alınmasına; yozlaşmış keyfî bir devlet iktidarına.

Bankacılık sisteminin en büyük sermayesi güvendir. Devlet bu güveni kuvvetlendirmek için devreye girer ve ilave garantiler verir. Karşımızda tam tersine bu güveni yerle bir etmek için olmadık tezgâhlar peşinde koşan bir akıl var. Eline makineli tüfeği almış, devletin en yüksek tepesine oturmuş ekonomiyi yaylım ateşine tutuyor. Tahribatı görmek için sadece Bank Asya’ya değil, son zamanlarda hisse senetleri hızla eriyen büyük bankalara bakmanız yeterli. Her banka diktatörün bankası.

Erdoğan’ın fiilen oluşturduğu otokrasi, devlet iktidarını kullanarak ekonomi üzerinde kurduğu kontrol mekanizmaları ile işliyor. Her zaman sıkı devlet kontrolü altında iş gören bankacılık sektörü, “ey Merkez Bankası” türünden aba altından sopa göstermelere karşı çok dayanıksız. “Ben paralel yapı göremiyorum” diyen TÜSİAD Başkanı’nı “aslında görüyor, belki de kaseti var” düzeyinde fırçalama, elindeki kızılcık sopasını hatırlatmak için. Büyük sermayeye yönelik güç sahibinin elinde maliye müfettişlerinden başlayan çok geniş bir işkence çantası var. İşin sopa kısmı, Bank Asya’ya aylardır yapıldığı gibi bu tür baskılarla işletiliyor. Bir de havuç sepeti var. Devlet ihaleleri, ruhsatlar, lisanslar, kamu rantları, imtiyazlar diktatörlüğe secdeye kapanarak biat edenlere ve bağışları eksiksiz yapanlara dağıtılıyor. Hangisini seçersiniz?

Erdoğan’ın kafasındaki bağımsız yargıya yer vermeyen başkanlık sistemi fantezisi, fiilen bu havuç sepeti ve kızılcık sopalarıyla işleyen diktatörlük düzeninin anayasal kılıfı olarak tasarlanıyor. Meselâ, bir bankaya el koymak istediği zaman bir yıla yakın uğraşmak zorunda kalmayacak. “Kapattım” deyince kapanacak, “açtım” deyince açılacak, “ol” deyince “yoktan” yani bir kanuna dayanmadan istediği olacak.

Sadece basit bir engel var. Her şeye kadir olduğunu zanneden diktatörün, bugünün dünyasında gücünün beş paralık karşılığı yok. Tek kişinin keyfine göre işleyen bir ekonomiyi dünya ölçeğinde ayakta tutmanın imkânı yok. Bir bankanın “anahtarını masamda istiyorum” lafıyla kapatıldığı bir ekonomik düzene hiç kimse gelip adımını atmaz, içinde yer alanlar da kaçmak için fırsat kollar. Ahbap-çavuş kapitalizminin bu en hoyrat ve ilkel biçimini sürdüremezsiniz. Daha kötüsü de var.

AK Parti, 2002’de Erdoğan’ın bugün yaptıklarını yapanlara karşı iktidara geldi. Anadolu kaplanları, banka sektörü ile zulmeden devlet gücünü dengelemek ve frenlemek için Erdoğan’a destek oldu. Bugün hiçbiri Erdoğan’ın arkasında değil, çünkü Erdoğan onların tam karşısında. Bankaları etrafındaki müteahhitler oligarşisini besleyecek düzene sokunca sanayi sektörü iş yapamaz hale geldi. Bugün Ali Babacan’ın temsil ettiği sanayi sektörü ile Erdoğan otokrasisine payanda oluşturan inşaat sektörü arasındaki kavganın tek sebebi bu durum.

Erdoğan’ın etrafında işleyen ahbap-çavuş kapitalizminin çarkları artık dönmüyor. Arap sermayesi artık gelmiyor. Kamu bankalarındaki müteahhitlere akan paraların getirdiği açık, takatlerin çok üzerinde. Bugün bankacılık sektörü başta olmak üzere ekonominin bütününe yönelik en büyük tehdit doğrudan tek kişiden geliyor. Erdoğan’ın dönüşen ve dar bir oligarşiye hasredilen rakipsiz gücü, ekonomiyi kırılgan ve dengesiz hale getiriyor. Dolardaki hızlı artış, bu mekanizmanın eseri.

Bugün, AK Parti’nin aslî rakibi olan MHP ile bu karanlık tablo arasındaki ilişkiyi irdeleyecektim. Bank Asya hadisesi, ipin inceldiği yeri herkesin gözüne soktu. Siyaset büyük ölçüde çıkarların uzlaştırılmasıdır. Bugün geçmişteki büyük uzlaşının mimarı olan AK Parti artık yok, sadece müteahhitler oligarşisine para aktaran ve otokrasisini çılgınca oluşturmaya çalışan bir Erdoğan var. Ekonomi, helal para peşinde koşan bütün aktörleriyle birlikte sahipsiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (11)

  • mundis kundi gisunan
    mundis kundi gisunan
    6.09.2012 01:44

    çıplak rumuzuna ben gekçap gekçap sin momçi olarak meci meci demekle size seslenmiştim şimdi de mundis kundi gisunan adı koyarak yazmaktayım ne tezcanından bahsetmektesin yazarı benim istersen adresimi de yazabilirim ama adilerle işim olmadığı için gerek görmemekteyim. Adilikle yazarı suçlamanızı kınamaktayım. Yazar salaklığa mı soyunacakda buraya yorum yazacak. O kadar çok merak ediyorsan savcılık kanalıyla İP veya bacari numarasını öğrenmen mümkündür ve teğet olarak söyleyim küfür değildir

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    5.09.2012 17:05

    Bak oğlum git.Sen Düzceli değilsin

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    5.09.2012 16:17

    rektör hocaya çok haksızlık yapıyosun bu kadarda olmaz,tezcan sözlerin yazıların çok yanlış

  • a
    a
    5.09.2012 16:10

    tezcan senin derdin ne bu kadar üniversiteyle kuzum önceden orda çlalışıyodun hiç sorun yoktu herşey güllük gülistanlıktı e şimdi ne oldu sana kadro verilmeyince bam teline basılmış gibi herkese saldırıyosun basın özgürlüğün var diye bu kadarda yüklenilmez bi kuruma bak sen düzceli değilsin ammada düzceyi düşünür oldun birden.sağol ya ben düzceliyim ama seni kıskandım dediklerinin bazılarına katılıyorum ama kalem sende diye bu kadarda özgür olma ya

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    5.09.2012 13:43

    tezcan birinci yorumun "KATILMIYORUM"unu biraz daha tıkla. belki kendi kendini aklarsın

  •  çıplak
    çıplak
    5.09.2012 10:40

    MECİ rumuzlu yorumcu muhabir TEZCAN SOLMAZ o nedenle mi burada yazdığın 3 yazıdan biri üniversiteyle ilgili. hem kendin yazını yorumlucan hem okuyucuna KÜFREDECEKSİN. senin muhabirliğin bu kadar işte. o isimsiz (gerçi çoğu kişi isimsiz yorum yazar ya )yorum yazan arkadaşa katılıyorum.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    5.09.2012 10:36

    türkiyedeki bütün üniversite öğrencilerinden bulunduğu şehirler ekonomik zenginlik sağlıyor. bizimkiler para harcamak için düzceye bile gelemiyor. büyüklerimizde seyrediyor. çok yazık

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    5.09.2012 09:47

    Bu adamın üniversiteden kendi isteği ile ayrıldığını, hatta arkasından günlerce telefonla aranarak geri çağrıldığını, rektörün her ortamda böyle bir adamı nasıl kaybettik dediğini, çeşitli ortamlarda bir tezcanın yaptığı işi 3 adam yapamıyorsunuz dendiğini herkes bilir.

  • meci meci mundi meci
    meci meci mundi meci
    5.09.2012 09:26

    bre birinci yorumun sahibi o...ç u madem öyle gel böyle ismini yaz ki millet doğruyu öğrene şerefsiz dengesiz herif kovulan kim arkadaş kendi isteği ile ayrılmıştı şimdi oradan ayrıldı diye orayı sevmek mecburiyetinde mi anzaval herif be ggggsinin maçasızı

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    4.09.2012 16:57

    niye yorumu bekletiyorsunuz. doğruyu herkes öğrensin. gösterin tarafsızlığınızı. nerde basın etiği. eleştiriye de açık olun.

  • Ad Soyad Giriniz...
    Ad Soyad Giriniz...
    4.09.2012 10:44

    yazıyı yazan MUHABİR, üniversitedeki işinden kovulduktan sonra İbrahim KORKMAZın satın aldığı gazeteye yazı işleri müdürü olunca aynı KORKMAZ gibi rektöre ve üniversiteye saldırmaya başladı. basın etiği bu galiba.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums