“Millî irade hırsızlığı”

  • 6.02.2014 00:00

 Başbakan’ın son zamanlarda fetiş haline getirdiği “millî irade”ye, sandık dışından gelen müdahaleleri “hırsızlık” olarak nitelemesi manidar.

Askerî vesayet döneminde bu müdahalelere “gasp” adını vermiştik. Hırsızlığı gasptan ayıran, punduna getirip gizli-saklı ve kimseye çaktırmadan yapılması. Siyaset büyük ölçüde yoğunlaştırılmış ekonomi olduğu için ikisinin de amacı halka ait ortak zenginliğe el koymak olunca, benzetme yerine oturuyor. Başbakan’ın “gasp” yerine “hırsızlık” teşbihi, zihninin yolsuzluk soruşturmaları ile meşgul olduğunu gösteriyor. Yine de benzetmesinde bir yanlışlık var; çünkü bizatihî yolsuzluk soruşturmaları “millî irade hırsızlığı” suçunu konu ediniyor.

Hafta sonu ana memleketim Ankara Çubuk’ta idim. Çarşı’da ayak üzeri konuştuğum MHP belediye başkan adayı Hayati Hoca’nın çevresindekilerden biri, bu “millî irade hırsızlığı”nın somut karşılığını anlattı. 8 bin haneye “seçim yardımı”  gideceğini duymuşlar. Bir başkası rakamın 12 bin olduğunu öne sürdü. Her seçimde gündeme gelen bu iddiayı bu sefer yolsuzluk soruşturmaları ile birlikte düşünmemiz lâzım. Soruşturmalara dair ortaya sökülüp saçılan bilgi kırıntıları, Başbakan’ın dev bir havuz sistemi oluşturduğunu gösteriyor. Devlet rantı üzerinden oluşturulan bu fon kritik yerlerde seçim kazandıracak kadar büyük. Kamu kaynakları ile işleyen siyasî patronaj, öncelikli olarak oy satın almayı hedef edinir.

Başbakan yolsuzluk soruşturmalarına karşılık önümüze hep seçim sandığını koyuyor. Yolsuzluk soruşturmalarını güya halk 30 Mart’ta sandıkta hükme bağlayacak. Halbuki yolsuzluklar ile asıl şaibe altında kalan seçim sandığının kendisi. ATV ve Sabah Gazetesi’nin Başbakan adına bir havuz oluşturularak devralınmasını doğrudan  kamu kaynakları ile “millî irade hırsızlığı” olarak neden okumuyoruz? Demokratik rekabette bir parti, devlet kaynaklarını usulsüz ve yolsuz kullanarak haksız bir üstünlük oluşturuyor. Bahsettiğimiz diğerleriyle birlikte koca bir medya karteli. Başbakan’ın mantık, bilgi ve muhakeme hatalarıyla dolu beyanları, arkasında her sözünde hikmet arayan bu koca medya kartelinin tek yanlı propagandası olmasa hiç böyle devam edebilir mi? Başbakan demokratikleşme paketi açıklıyor ve adlî kolluğu (Adalet bile değil) İçişleri Bakanlığı’na bağlayacaklarını söylüyor. 17 Aralık’tan beri yolsuzluk dalgasını durdurmak için tekrarlanan “paralel devlet” veya “hayalet yapı” hikâyeleri, yolsuz ve usulsüz bir şekilde elde edilmiş bu medya desteği olmadan gündemde kalabilir miydi? Aynı medya karteli, 30 Mart seçimlerinde AK Parti’ye haksız bir rekabet üstünlüğü sağlamıyor mu? Maaşlarını bu havuzdan alan ve hayatlarında hiçbir zaman AK Parti felsefesine yakın olmamış köşe yazarlarının sürdürdüğü şiddet yüklü kampanya bile, tablonun çarpıklığı hakkında açık bir fikir vermiyor mu? Demek parayla her şey satın alınıyor.

Demokrasilerin en çok titizlendikleri konu siyasetin finansmanı sorunudur. Hazine yardımından tutun, parti hesaplarının yüksek mahkeme tarafından görülmesine kadar bir dizi tedbir, öncelikli olarak rüşvet ve yolsuzlukları engellemek içindir. Adam kayırma, nüfuz istismarı, kooptasyon gibi  suistimallerin yanında asıl kamu kaynaklarını rant kollama (rent seeking) faaliyetleri aracılığıyla siyasî avantaja dönüştürmek demokrasileri, dolayısıyla millî iradeyi ortadan kaldıracak kadar tehlikelidir.

İktidardaki güç siyasal İslâm olunca kamu kaynaklarından gelen para ve çıkar gücüne bir inanç çeşnisi karışıyor. AK Parti bugün kendisini destekleyen tarikat ve cemaatlere işte bu kamu kaynaklarını cömertçe aktardı. Hayır işleri için ihalelerden komisyon almaya şer’î cevaz veren fetva sahibinin, aynı zamanda cemevlerinin ibadethane statüsünde olmadığına fetva veren kişi olması tesadüf olabilir mi? Birini devlet üzerinden iktidara bağlamış, öbürünü de iktidara yakın olmadığı için devletin uzağına göndermiş oluyorsunuz. Bu şer’î cevazları sadece sandığa yansıyan somut kısmıyla yorumlamayı deneyin. Karşımıza çıkan bir demokrasi usulsüzlüğü ve yolsuzluğu değil mi? Tam da Başbakan’ın “millî irade hırsızlığı” dediği şey. Doğru: Bu hırsızlık mutlaka engellenmeli.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums