Hukuk, adalet, ahlak ve demokrasi

  • 8.02.2014 00:00

 Beklenilmeyen 17 Aralık 2013 yolsuzluk operasyonundan sonra memlekette haber değeri olan başka bir şey kalmadı. 17 Aralık en önemli katalizör oldu. Hukuk, adalet, ahlak, demokrasi, devlet, kanun, yargı, kolluk kuvvetleri vb. gibi onlarca kavram birden tüm anlamını yitirdi. Başbakan Erdoğan adı geçen kavramlara Saddam Hüseyin tarzı bir muamele yaptı.

Bilal kendisini ifadeye çağıran savcıyı dinlemedi. Aksine Bilal’in babası Bilal’i ifadeye çağıran savcıyı görevden aldı.Uday ve Kusray’ın babası bununla kalmazdı elbette.

İtibarı ve iktidarı sarsılan Erdoğan inanılmaz bir hızla darbeci orduyla, mahkum olan generallerle uzlaşmanın yollunu aradı ve buldu. “Suç kavramını yaptıklarımızı ve yaptıklarınızı kapsamayacak şekilde daraltıyorum” dedi Başbakan Erdoğan. “Ha şöyle imana gel!” dedi Veli Küçük.

“Apo çok iyi bir adam. Barışa büyük katkı sunuyor” diyor Başbakanın yakın çevresi. Apo’nun çevresi de “Rüşvet, yolsuzluk bizi ilgilendirmez” diyor. AKP BDP’ye “İyi yoldasınız, devam edin” diyor.

İtibarı ve iktidarı sarsılan Erdoğan İran’a gitti. İranlıları memnun etti. Fransa Cumhurbaşkanı geldi, onu da memnun etti. Almanya’ya gitti, Merkel’i de memnun etti. Tüm kabadayılığı “hukuk, adalet, insaf, ar, edep” diyenlere.

Türk seçmeni de hâlâ AKP’den memnun gözüküyor. En şaşırtıcı ve önemli olan da budur. Tayin edici olan budur. Seçmen diktatörlük karşıtı tercih yapmadığı sürece “skandal, hırsızlık, yolsuzluk, hukukun ayaklar altına alınması” vb. diyerek bağırmak anlamsızdır.

Türk seçmeninin yukarıda bahsi geçen kavramlara yüklediği kesin bir anlam yoktur. Anlamı kesin olmayan kavramların ayaklar altında çiğnenmesi de önemsiz sayılmaktadır. Adı geçen kavramların tümü rafa kaldırılsa da olur. Seçmen çoğunluğu bunu sorun yapmaz. Az çok hukuk ve demokrasi kültürü olan bir toplumda asla hoş görülemeyecek olan rezilliklerin, yaptırımların bu denli rahat yapılmasının temelinde yatan seçmeninin kültürüdür.

Liberal yazarlar normal bir hukuk devletinin vatandaşlarıymış gibi yazıyorlar. Başbakana bu çerçevede yöneltilen eleştiriler anlamsızdır. Seçmen az çok demokrasi kültürü olan bir seçmen olsaydı, hükümet çoktan düşerdi. İktidar olmak kriminal olma hakkını doğurmuyor. Demokrasi kültürü olmayan seçmenler ülkesinde ise hükümetler rahatlıkla kriminal olurlar ve hükümet olmaya devam ederler. Türkiye’de yaşanan durum budur.

Başbakan Erdoğan’ın 17 Aralık’a kadar müttefiki olan “paralel devlet”e karşı derin devletle ittifak yapması, niyetinin hiç de iyi olmadığını ortaya koyuyor.

 

“Paralel devlet” yoktur iddiası da gerçekçi gözükmemektedir. Devlette yabancı bir şey olmalı, aksi halde AKP’nin büyük yolsuzlukları 17 Aralık’ta açığa çıkmazdı. 17 Aralık AKP’nin “normal devlet”i çerçevesinde izah edilecek bir şey değildir. Bilal’in babasının yaşadığı şok sahihtir. Rol yapmıyor. Bu durumu rasyonel bir biçimde izah etmeden her türlü “paralel devlet” iddiasını küçümsemek yanlıştır.

 

“Paralel kuvvet”i demokrasi yanlısı bir kuvvet olarak görme yanılgısı çok tehlikelidir. İslamı referans çerçevesi olarak kullanan güçlerin demokrasi yanlısı olmaları mümkün değildir. Bu güçler demokrasiye asla inanmazlar.

 

Solun sokak gösterileri de yersiz ve tehlikelidir. Geçmişten gelen bir alışkanlıkla toplam seçmen kitlesi içinde önemli bir yer tutmayan küçük gruplarla büyük kalabalıkların rolünü üstlenmek  bir çözüm üretmeyecektir. Gençlerin tekrar öldürülme riskini göze almamak gerekir. Her şeyi seçmen belirleyecektir. Onu beklemek tek doğru tutumdur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums