- 27.06.2018 00:00
Baskın yapılan erken seçim sonuçlandı..
Seçimin tartışmasız galibi de “İslam-Türk Sentezi”oldu.
Cumhur ittifakını oluşturan partilerin ortak paydaları demokrasi,hukuk,çoğulculuk kavramları değil, ‘İslam-Türk Sentezi’nin içini dolduran Türk,Müslüman ve Sünni tezler değil mi?
Cumhuriyet ittifakı çoğulculuk kavramını yok sayan çoğunluk üzerinden siyasette birleşenlerin ittifakıdır.
Çoğunluk üzerinden siyaset ağırlık kazandıkça bireyin Özgürlüğü ve azınlık hakları da yok sayılırken;aykırı düşünenler her türlü yaftalamadan nasibini alır oldu.Muhalefetin adı da vatan hainleri ve şer güçler oldu.
Cumhur ittifakının karşısında olan partiler seçimlerde eşit yarışmadı medya ve devlet imkanları neredeyse yüzde 95’i iktidar partisi ve ortakları için çalıştı.
Medya’nın yüzde 95’i AKP’nin ve Erdoğan’ın özel kanalları gibi çalışarak algı operasyonu yaptı.Sayıları otuzla ifade edilen ulusal yayın yapan kanallar, Erdoğan konuşmaya başladığında yayın akışlarını keserek canlı yayına geçtiler.
Seçimlerin OHAL’in gölgesinde yapılması çok büyük korku yaydı.
Baskılar arttıkça kararsız seçmen kitlesini de etkiledi.
Mazeret üretmiyorum ortada Akp’nin demiyorum Erdoğan’ın başarısı var hakkını teslim etmeliyiz.
Akp’e demediğimin nedeni ise Akp’e yüzde 42 oy alırken Erdoğan Yüzde 52.4 aldı.Bu görüşümden Parti hiç bir şey yapmıyor anlamı çıkartılmasın.
Cumhur ittifakı tuttu,Erdoğan’ın aldığı oy da bunu teyit ediyor.
Cumhur ittifakı parlamentonun çoğunluğunu da kazandı Akp 295 millet vekili çıkarırken,Mhp 49 milletvekili çıkarttı.
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğiz seçim sonuçları muhalefeti bırakın Cumhur ittifakını bile şaşırttı.
Millet ittifakı ise dağ fare doğurdu.
Millet ittifakın toplam oyu yüzde 33’de kaldı..
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce partisinden 8 puan fazla oy aldı.
CHP Türkiye genelinde 25 ilden milletvekili çıkartamadı.
Muhalefetin vaatleri seçmeni etkilemediğini gösteriyor.
Etkilemedi mi, Akp’e önünü mü aldı.Önünü aldı gözüküyor 12 milyon emeklilere bin TL’lik bayram ikramiyesi bunun somut örneği.
Akp seçim bildirisinde İstanbul gibi bir il de imar affı ile bir milyon kişiyi ilgilendiren tabu vereceği sözü; İstanbul’da 16 Nisan referandum sonuçlarına göre göstergeleri değiştirdi.
Eğer HDP’e barajı aşamasaydı Akp tek başına tam 360 vekil çıkartmış olacaktı.
Araştırma şirketleri ve kanat önderleri MHP’nin oyunu yüzde 4 ile 5 arasında gösteriyorlardı.
MHP yüzde 11 oy alarak tüm ezberleri bozdu ve meclisin kilit partisi yaptı
Seçimin kilit partisi HDP’ydi seçim sonuçlarının sürpriz partisi Mhp oldu.
HDP, tüm baskılara ,şiddete ve kara propagandaya rağmen yüzde 11.7 oy alarak Türkiye’nin ve meclisin üçüncü partisi oldu..
Erdoğan HDP’yi sandığa gömün diye özel toplantılar yaptı parti teşkilatlarına talimat verdi.. Güney Doğu illerinde HDP’lilere rahat bir seçim çalışması yaptırmadı..Birde seçimlerin OHAL’in gölgesinden yapılması en fazla HDP’lileri etkiledi,Hdp’nin örgüt kadrolarına polis hukuksuz operasyonlar düzenledi.HDP’nin kazanmış olduğu belediyeleri Kayyumun yönetmesi partinin oy oranlarını etkiledi. Ama Batı’da demokrasi ve hukuktan yana olan seçmen kitlesi HDP’yi barajda boğdurmadı..
6 milyon terörist seçmen HDP’den vaz geçmedi.
Bu seçimi İslam-Türk sentezi kazandı..
Gelin bunu üzerine bir sosyolojik analiz yapalım..
Eğer Erdoğan din ve milliyetçilik üzerine yönelmeseydi,Kürt sorununu inkar etmese idi Mhp’nin ortağı olamazdı.
Halbu ki Erdoğan partisinin programına her türlü din ve ırk milliyetçiliğine karşı olduklarını,ayaklar altına aldıklarını yüksek perdeden dillendiriyordu.
Erdoğan son sekiz yıldır derin devletin fabrika ayarlarına dönerek herkesi Türk,Müslüman ve Sünni olarak tanımlamaya başladı..
AB’den uzaklaşan bu makas değişikliği Erdoğan’ı Mhp’nin kadrajına soktu.
Erdoğan daha da ileri giderek biz bu devleti sokakta bulmadık diyerek devletin ideolojisini kutsamaya başladı.Önceden devlet vatandaşın hizmetkarı olacak diyordu şimdi tersini söylüyor.
Rabia işaretini tek tek uyarlaması da bundan sonra başladı.
Gelelim zurnan zırt dediği yere;seçim ekonomisinin faturası kime kesilecek..
Tabi ki halka..Ya vergileri artıracak ya da petrole ve enerjiye zam yapacak.
Akp’yi deve dişi gibi sorunlar bekliyor ekonomideki durgunluk,hayat pahalılığı,işsizlik...Dövizin ateşi nasıl düşürülecek, piyasaları nasıl canlandıracak ve nasıl güven verecek? iş aleminin önümüzü göremiyoruz sözünü nasıl aydınlatacak.
Seçim sonuçlarını sosyolojik bir değerlendirmemizi Batı standartları argümanından yola çıkarak , demokrasi ve hukuk kavram ile ele alırsak burada yanılırız..
Demokrasi ve hukuk, eğitim düzeyi yüksek,düşünce ve medya özgürlüğünün olduğu,muhalefetin iktidar kadar kutsandığı, liyakat sahibi,örgütlenen toplum,çalışanların işçi sınıfının evrensel mücadelesini ilk edinen, gelişmiş sosyal toplumların sistemidir.
Bizim böyle bir toplumsal demokratik kültürümüz olmadığından; çalışanların, dar gelirlilerinin ve yoksulların çoğalması seçmen davranışını değiştirmiyor.Batı standartlarından demokrasi ve hukuk kültürüne yabancı toplumlar her zaman güçlüden yanadır; hatta diktatör eğilimli siyasetçilere de taparlar..
Bizim siyasal kültürümüzde İnsanlar kendilerini din,mezhep,ırk ,vatan,toprak, bayrak kavramları ile tanımlamıyorlar mı?
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı bizim önümüzde engel diyen,yargıyı yürütmeye bağlayan,ülkeyi iki yıldır OHAL ile yöneten,muhalefeti şer güçler diye aşağılayan Erdoğan’ın, seçimlerde yüzde 52.4 oy alması bunu teyit etmiyor mu?
Seçimleri İslam-Türk Sentezinin kazanması demokrasi ve hukuk sadece kağıt üzerinde kalmıştır.
Yorum Yap