- 6.02.2018 00:00
Sözde gazeteci geçinen televizyonda program yapan bazı kendini bilmez tetikçiler çıktı ortaya ; hukuk,demokrasi,adalet,insan hakları gibi kavramlar üzerine değil de,mahalle kabadayılarının edebini bile taşımayan,iktidardan gücünü alan, mafya bozuntusu tipler gazetecilik kisvesi altında,kendileri gibi yaşamayan ve inanmayan insanların oturdukları semtlerin adını vererek bir de hain ilan ederek, ölümle tehditleri savuruyorlar.
Hatırlamayanlar için hatırlatalım toplum olarak biz balık hafızalı bir toplumuz, böylesi sözler şöyle dursun toplu katliamları hatırlamayız.
1977 1 Mayıs,Maraş,Çorum,Sivas,Suruç ve Ankara Gar katliamlarını sokağa çıkın ve sorun kaç kişi hatırlar?
Akit diye ulusal boyutta günlük çıkan bir gazete var birde aynı adı taşıyan bu gazetenin grubunun yayın politikasını ekranlara taşıyan hükümet yanlısı Akit Tv diye bir de televizyon kanalı var; ve bu kanal yirmi dört saat din, ırk ve mezhep ağırlıklı yayın yapıyor ve açıkça toplumu ayrıştırıyor.
Bu televizyonda program yapan bir gazeteci artığı Ahmet Keser adında birisi 27 Şubat 2018 Tarihinde TSK’nın Afrin operasyonunda sivilleri öldürdüğünün, yalan olduğuna yönelik bir yorum yapmaya kalkıyor.
Aman Allah’ım ne yorum,nitelikli suça giren, toplumu iç çatışmaya çağıran, kin ve nefret kusan hedef gösteren Ahmet Keser denen zat peş peşe saymaya başlıyor:”Biz sivil öldürmeye kalksak Cihangirden,Etilerden,Nişantaşı’ndan ve Meclisteki hainlerden başlarız” diyor.
Bu kişiye ilk tepki Akp’ye muhalif partilerden ve medyadan geldikten sonra; Akp’e parti sözcüleri ilk önce tasvip etmiyoruz diyorlar ardından tepkiler çığ gibi yükselince; Cumhuriyet Savcıları herhalde görevlerini yapacaklar diye açıklama yaptıktan sonra; savcı bu tetikçi kof kabadayı hakkında 4. 5 yıla varan bir dava açıyor..
Aslında tetikçi iktidarın bu konuda kendisine sahip çıkacağını tahmin ettiği için böyle ulu orta, bu semtlerde oturanlara ölüm fermanı okuyor..
Yoksa böyle bir konuşmayı televizyon ekranlarından söylemek şöyle dursun, üç beş samimi arkadaş grubu ile bir araya gelsin söyleyemez ve söylemek istese bile etrafını kolaçan eder birileri duyar diye..
Peki bu tetikçi buna nasıl cesaret etti; böyle bir konuşmaya yabancı değiliz, daha önce isim vererek HDP’lileri hedef gösteren bir konuşma aynı kanalda yine oldu...
Bir dönem Rize Belediye başkanlığı ve milletvekilliği yapmış, Akp’nin önde gelen kurmaylarından sayılan, oğlu da Akp’den Kocaeli milletvekili olan Şevki Yılmaz yine bu malum kanalda: HDP’lilerin devlet eliyle öldürülmesini salık veren; “Devletin kendi MİT’i bazı kelleleri alması lazım idam beklenemez.Bu Sultan Abdulhamit’in metodudur ve islamidir. Bu milletvekillerinin ortadan kaldırılması için MİT’e çağrıda bulunarak, bunları ya ortadan kaldırın kardeşim, yoksa bu milletin içinden birileri çıkar ve bu işi bitirir dedi..”
HDP’liler bu şahıs hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu..
Radyo Televizyon Üst Kurulu( RTÜK) Şefki Yılmaz’ın bu konuşmasını oy çokluğu ile ‘ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi” savcılıkta dava açmadı.
Bu gazeteci geçinen edep yoksunu olanın, bir dayanağı var ki böyle ulu orta ekranlardan toplu hainlerden ve ölümlerden bahsediyor.
Akit Tv’nin kadrolu elemanı Ahmet Keser’in açıklamalarını bir Akp’ye muhalif gazeteci söyleseydi veya bir tiwit atsaydı ne olurdu; o kişi anında gözaltına alınır kanal süresiz kapatılır ve bu sözleri söyleyen gazeteci en az altı ay sonra mahkeme karşısına çıkartılırdı.Erdoğan hakkında konuştu diye Ankara’da bir bayan otobüsten indirilerek karakola götürülerek gözaltına alındığını, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını hatırlatalım
Ama bu zat elini kolunu sallayarak aramızda dolaşırken, kanala da RTÜK bir hafta gibi bir yayın durdurma cezası vermiş.
Ahmet Keser denen kan kusana savcı 4.5 yıl ceza isterken..
Bu ülkede iki yazısından bir televizyon konuşmasından,Akp’ye muhalefet etmekten ve gazetecilik yapmaktan başka bir suçu olmayan gazeteciler, OHAL ilanından bu tarafa tam yirmi aya yakındır tutuklular ve haklarında ağırlaştırılmış müebbet cezası alanlar var bunlardan birisi Altan Kardeşler ve Nazlı ılıcak’tır..
Gazetecilerden Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında Anayasa Mahkemesi tutuklanması şöyle dursun, gözaltına alınmalarını bile hak gaspı diyerek tahliyelerine karar vermesine rağmen; yerel mahkeme üst mahkemenin bu kararını uygulamadı ve Mahkeme Mehmet Altan’a ömür boyu hapis cezası verdi.
AİHM:Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın hakları açık biçimde ihlal edildi açıklamasını yaparken; kesin kararını 20 Mart’ta açıklayacağını beyan etti..
Erdoğan iktidarının ilk sekiz yılında sürekli şunu dillendirirdi;AİHM kararları Türkiye’deki yasaların üstündedir, bunu herkesin böyle bilmesini isterim, diyordu.
OHAL ilanından sonra Erdoğan AİHM’in karalarını tanımaz oldu ve yargı iktidarın talimatı doğrultusunda karar veren duruma geldi.
Tekrar konuya dönersek bu cesareti nereden alıyor Ahmet Keser adındaki bu gazeteci artığı?..
Dikkat ederseniz Erdoğan, sürekli her konuşmasının sonunda biz ve onlar diyerek,kendine muhalefet eden ve kendisi gibi düşünmeyen kişileri hedef göstermesinin sonucu bu.
Bu gazeteci müsveddesinin konuşmasının başka bir izahı var mı?
Böyle bir konuşmayı Akp’ye muhalif bir gazeteci konuşması şöyle dursun ima etseydi;Erdoğan anında kameraların karşısına geçer kıyameti koparır, bayramlık ağzını açar ve kişiyi hedef gösterir; o gazeteciyi anasından doğduğuna pişman eder anında gözaltına aldırır,o televizyon kanalının yayın hayatına son verdirir, konuşan kişi de kalan ömrünü hücrede tamamlardı.
OHAL’den sonra dikkat ederseniz Türkiye hukuktan uzaklaştıkça; meşru güvenlik güçlerinin yerine sokağın güvenliğini almaya, topluma ahlak dersi vermeye kalkan ve kadınlar üzerinden ahlak ve namus dersi veren,edep yoksunu sözde akdemiysen,siyasetçi ve gazetecilerden oluşan çeteler ve mafya bozuntuları boy göstermeye başladı.
Bu gazeteci geçinen tetikçi de gizli ajandalarında olanı ortaya çıkarttı; açıkça kendileri gibi düşünmeyen ve yaşamayan insanların yaşadıkları semtlerin adını sayarak içindeki kini kustu.
Yorum Yap