- 19.11.2017 00:00
Ülke gündemi partisinin kesin baraj altında kalacağını adı gibi bilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ülke barajının düşürülmesi için yaptığı çıkış, gündemi belirlemişken..
Yine Bahçeli haftalık parti grubunda yeni bir çıkış ile partisinin kapısına kilit vuracak, dükkanı kapatacak gibi gözüküyor.
Ne demişti Bahçeli: 2019 Yılına kadar ve seçim sonuçlarının süresince AKP ile yola devam demesi ise, artık bir MHP diye bir partini olmadığı ve Akp’ye ilhak olduğunu söyleyebiliriz.
Bizim burada dikkat çekmek istediğimiz Bahçeli’nin Akp’ye katılması değil..
Bahçeli’nin ve MHP’nin geçmişte seçim ittifakı yaptığı partilerin ve koalisyon yaptığı partilerin ne duruma düştüğü ve siyaset sahnesinden nasıl yok olduklarının, kısa bir kronolojisini hatırlatalım.
Bu kısa hatırlatmamız o dur ki Bahçeli’nin Akp’ye destek vermesi Erdoğan’ın iktidar ömrünü uzatmayacak tam tersine kısaltacaktır.
İşte geçmişte MHP ve Bahçeli’ni seçim ittifakı yaptı ve koalisyon ortağı olduğu partilerin akıbetleri.
Refah partisi geçmişte MHP ile seçim ittifakı yaptıktan sonra marjinal bir parti durumuna düştü ve güneydoğu da birinci partti iken şimdi o bölgede esamisi okunmuyor.
Refah Partisi Mhp ile ittifak yapmadan önce Diyarbakır belediye bakanlığını RP kazanmıştı.
Yine MHP ile koalisyon hükümetinde kuran DSP ve ANAP diye bir parti kaldı mı?
Bahçeli daha seçime 18 ay gibi bir süre varken, erken seçimi kararını alması ve kendisinin ve koalisyon ortaklarını barajın altında kalmalarına sebep olmuş,Akp’yi tek başına iktidara taşıyan Bahçeli değil mi?
Peki MHP ile ittifak yapan ve koalisyon ortağı olan partiler neden hüsranla siyasal hayatları sonlanıyor?
Nedeni çok açık; MHP ve Bahçeli Türkiye’de eşit vatandaşlık politikasına karşı olması ve çoğulculuğu reddetmesi ile başlayıp; bu ülkede yaşayan herkesin Türk,Müslüman ve Sünni olduğunu tavizsiz savunması..
15 milyon Kürdün hiç bir kültürel hakkını reddi inkarla yaklaşması..Kürt sorununu terör sorunu olarak görmesi ve Kürtlerin meşru alanda siyaset yapmalarının önünü kesilmesini savunması ve Kürtlerin seçtiklerine, HDP’ye oy veren 6 milyon seçmene hakaret etmesi,teröristlikle suçlaması gibi..
Sayıları 20 Milyonu bulan Alevilerin kültürlerini ve inanç kurumlarını tanımaması ve inançlarını yok sayması..
Daha vahimi geçmişte yapılan Alevi ve sol kesime yönelik katliamlarda MHP’nin br fiil içinde olmasıdır.
Bunların başında gelen 110 kişinin katledildiği çoğunun Alevi ve solculardan olan Kahraman maraş olayları,Çorum ‘da 18 Alevinin katledilmesinde ismi geçen bir partidir MHP.
Burada bir anahtar soru ile yazıya devam edelim:
Peki MHP’mi Akp’yi yönlendiriyor Akp’mi MHP’yi kendi kulvarında yürütüyor?
Şunu baştan belirtelim Erdoğan Başkan olmak ve 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra yargıdan kaçmak için, MHP ile ittifak arayışına girdi ve Devlet Bahçeli’ni tek tek isteklerini kabul etti..
Bu isteklerin başında;Kürt sorununu çözmekten vazgeçmesi, Kürtlere operasyon yaparak güneydoğuyu savaş uçaklarıyla yerle bir etmesi..
İkinci bir olay ise;Kürtlerin seçtiği milletvekillerine ve Belediye başkanlarına operasyon yaparak görevden alıp tutuklanması..
Üçüncüsü:AB üyelik müzakeresini terk etmesi, içe dönük milliyetçi ve mezhepçi politikaya dönmesi..
Erdoğan’ın da Bahçeli’nin bu taleplerine karşılık:Tek adamlık sistemine destek vermesini ve mecliste kendisinin yetmediği yerde destek olması ve yargının yürütmeye bağlanmasına ve demokrasinin kuvvetler ayrılığına son vermesine destek sözü almasını gösterebiliriz.
Erdoğan Bahçeli ile yaptığı ittifakın kendisine yar olmayacağını bilecek kadar kurt bir siyasetçidir.
Bunun somut kanıtı MHP ile yaptığı ittifakın 16 Nisan referandumundan sandıktan çıkan sonuç, bunu göstermiyor mu?
17/25 Aralık’ta Bahçeli’nin Erdoığan için kaleme almakta utandığımız hakaret ve iftira sözlerine değinmiyoruz..
Erdoğan’ın Bahçeli için PKK ile Oslo görüşmelerinin basına sızmasından sonra birbirlerine söyledikleri hakaretleri, insanın terbiyesi müsaade etmiyor buraya yazmaya, dirhemini yiyen it kudurur misaliydi.
Bütün bu hakaret ve iftiraları yok sayıp;15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından OHAL ilanı ile Erdoğan ve Bahçeli Türkiye’nin bir BEKA sorunu olduğunu türettiler ve OHAL Bahçeli ve Ertdoğan için kalıcı bir sisteme dönüşmesi tesadüf olabilir mi?
Şunu da belirtmeden geçemeyiz MHP, Akp’nin koalisyon ortağı gibi hareket etmesinin nedeni FETÖ’cülerden boşalan kamu kurumlarına MHP’liler yerleşiyor ve tam bir MHP kadrolaşması var,bunu Karar gazetesinin yazarlarından eski Akp milletvekili Mehmet Ocak’tan köşesinde bu zaman zaman konuya dikkat çekiyor.
Sonuçta Erdoğan’ın 10 Kasım’da Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde Anıtkabir’de kendisini ve partisini Atatürkçü ilan etmesi ise, sahneye ilk defa konulan oyunun adı da takiyeyi de izlemenizi tavsiye ederiz.
Tek adam rejimine gidecek olanların izlediği yol böyledir ve takiyelik yapmak Erdoğan ve kurmaylarının en iyi becerdiklerinden biridir, bu haklarını da teslim etmeliyiz.
Mutfakta yangın var enflasyon başını almış gidiyor,yoksulluk kol geziyor,iş cinayetleri hız kesmiyor,işsizlik yüzde 12 gibi bir tarihsel rekor kırıyor ama Erdoğan’ı eleştireceği yerde, Bahçeli CHP’ye laf yetiştiriyor.
Erdoğan ile Bahçeli kaderin cilvesi olsa gerek, birbirlerine karşılıklı elleri mahkum durumdalar.
Bahçeli’nin partisinin seçimlerde baraj altında kalacak olması, Erdoğan’ın ise Bahçeli’siz iktidar da kalma şansının olmaması.
Erdoğan, Bahçeli ile ittifakı yapması siyasette kariyerinin en zor virajına girdi.
Bahçeli ve partisi bu zamana kadar kimi ihya etmiş ki Erdoğan’a yar olsun.
Not:Ben bu yazıyı bitirdiğimde ülke gündemini ABD’de tutuklu Türk vatandaşı Rıza Sarraf’ın itirafçı olarak tahliye edildiği haber kanallarında alt yazı olarak, son dakika haberi olarak geçiyordu.
Yorum Yap