- 11.08.2017 00:00
AKP’nin eski MYK üyesi Ayhan Ogan’ın bir televizyon kanalında:”biz yeni bir devlet kuruyoruz.Beğenin ya da beğenmeyin,bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan” demesi kıyamet kopardı.
Ayhan Ogan Türkiye yeni bir devlet sistemine geçti ve buna öncülük eden de Tayyip Erdoğan deseydi, ne söyleyeceklerdi çok merak ediyorum.
Türkiye’de 20 Temmuz 2016 OHAL ilanıyla sivil bir darbe yapılmadı mı, yargı yürütmeye bağlanmadı mı?
TBMM’i etkisiz hale getirilerek baypas edilmedi mi? Kısaca demokrasinin kuvvetler ayrılığı devre dışı bırakılmadı mı?
Yürütme tek adam devredilmedi mi?
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı diye bir kural mı işliyor?
Basın özgürlüğü ortadan kaldırılmadı mı,Temel hak ve özgürlükler askıya alınmadı mı?
16 Nisan referandumu sonucu Türkiye yeni bir devlet yapılanmasına geçmedi mi?
Türkiye yeni bir devlet modeline geçtiğini yeni mi fark ettik Allah aşkına?
Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra her platformda demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel diyerek yeni bir devlet paradigmasını tartışmaya açmadı mı?
Başkanlık olacak ama Batıda ki veya ABD’deki gibi değil, milli olacak Türkiye’ye özgü olacak diye söylemlerini hatırlayalım.
Hatta 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’de Türkiye’ye özgü bir başkanlık olmaz diye çıkışınca; Erdoğan hem de bal gibi olur diye polemiğe girmedi mi Gül’le. Ve süreç Erdoğan’ın istediği gibi gelişmedi mi?
Muhalif olan HDP milletvekillerinin dokunulmazlığın kaldırılması 11 HDP milletvekillinin tutuklanması, Kürt il ve ilçelerinde BDP’li 85 Belediye başkanlarının görevden alınarak, cezaevlerine atılması ve yerlerine kayyum atanması milli iradeye yapılmış darbe değil mi?
16 Nisan 2017 Referandumundan sonra ülke tiranlık bir siteme geçmedi mi?
Siyasi literatürde Tiranlık sisteminin açılımı Tek adam rejimidir.
Devleti ortadan kaldıralım diyen kimse yok,devletsiz toplum mu var?
Hukukla çerçevesi çizilmemiş ve sorumluluğu yüklenmemiş bir devlet olsa ne olur olmasa ne olur.
Burada tartışmadan kaçırılan veya başka yöne çekilen devlet evrensel hukukun ilkeleriyle ne kadar bağlı olup olmadığı tartışılmalı.
Konfeçyüs’ün tanımıyla kedinin siyah veya beyaz olması önemli değil fareyi tutup tutmaması misali..
Yöneten ve yönetilen bir demokrasinin işleyip işlemediğinin üzerinde durmalıyız.
İçinde hukukun olmadığı,muhalefeti rejim karşıtı gören, çoğulculuğu değil de çoğunluğu öne alan bir anlayış uygulanmıyor mu?
Demokrasilerde muhalefeti ve hukuku yok sayanlar yüzde kaç oy alırsa alsınlar demokratik yeryüzünde meşru sayılmazlar.
Önemli olan rejimin adının Cumhuriyet olması yetmiyor İran ve Azerbaycan’da da cumhuriyet var ama demokrasi yok.
Devleti evrensel hukukun ilkeleriyle donatır,devleti Nötr hale getirir,cumhuriyeti de demokrasiyle taçlandırırsak, devlet tartışmalarına son veririz.
Türkiye hızla demokrasiden ve hukuktan uzaklaşıyor..
Başta AB’liği üyesi ülkeler ve ABD ile Türkiye niye karşı karşıya geliyor?
AB ve ABD Türkiye bir hukuk devleti olmaktan uzaklaşıyor ve Türkiye gazeteciler hapishanesine döndü açıklamaları bunu göstermiyor mu?
Türkiye’nin demokratik ülkeler sıralamasında ki yerini tekrar hatırlatalım:Türkiye 113 ülke arasında hukuk devleti sıralamasında 99’ncu sırada,basın özgürlüğünde 180 ülke sıralamasında ki yeri 155’ci,eğitim sıralamasında OECD endeksine göre 38 ülke arasında 35’ci,yolsuzluk sırlaması ise 176 ülke arasında 75’nci,G20 ülkeler sıralamasında ki yeri ise 13’ncü.
Yeni bir devlette evrensel hukukun ilkeleri ya vardır ya da yoktur bunun dışındaki tartışmalar havanda su dövmektir.
İçinde hukuk olmayan devletten bahsetmek kıymasız köfte yapmaya benzer.
CHP 25 gün süren 460 km’lik adalet yürüyüşünü bunun için yürümedi mi?
Yeni bir devlet kuruluyor sözünün hiç bir anlamı yok..
20 Temmuz 2016 tarihinde OHAL ilanıyla başlayıp; 16 Nisan 2017 referandumuyla yeni bir devlet paradigmasıyla yönetilmiyor muyuz?
Siz hala yeni bir devlet kuruluyor tartışmasında mısınız yoksa!.
Yorum Yap