- 2.02.2017 00:00
Yazıya hazırlanırken birden beş buçuk aydır Silivri cezaevinde tutuklu bulunan Ahmet Altan’ın Aydın Doğan’a yaptığı çağrısı aklıma geldi..
OHAL’den sonra AKP’e tarafından muhalif gazetelere ve gazetecilere ,akademisyenlere yapılan operasyonların yapıldığı süreçte Ahmet Altan çıktığı bir televizyon kanalında, canlı yayında; sözü dolaştırmadan direk ismini vererek Aydın Doğan’a çağrı da bulundu:‘Şimdi Susuyorsun Ama Sıra Sana da Gelecek Bunu Unutma’ diye bu sözünü bir kaç defa tekrarladı..
Gazetecilik taklidi yapılan bir iş değildir.
Bu söz bütün meslekler için geçerlidir ama gazetecilik şartlara ve güne uyarlanan bir iş olmadığı gibi, Gazetecilik kamu adına yapılan bir görevdir..
Kendisi gibi düşünmeyenlere,düşünme ve yayma hakkı vermeyen bir güç,gün gelir bunu sana da uygulayacağını bilmek için kain olmaya gerek yok..
Doğan grubunun televizyonlarında kimlerin tartışma programına katılacağını ve katılmayacağının listesi sana verildiğinde sesin çıktı mı Aydın bey?
Yok..
Cumhuriyet gazetesinin yöneticilerine,yazarlarına, diğer gazetecilere yapılan tutuklama ve işten atılmalarında,bir meslek dayanışması yaptın mı?Nokta.
Sen niye gazetende Nobelli yazar Orhan Pamuk’un referandum da anayasa değişikliğine Hayır diyeceği için bu röportajı yayınlamadın? AKP’e hükümetinden korktuğun için.. Ama, Evet diyenleri birinci sayfadan ve televizyonlarında ana haber bültenlerinde ilk sıradan veriyorsun!.
Klişe sözle ifade edersek korkunun ecele faydası yok..
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hürriyet Gazetesinin Manşetten Attığı ”Karargah Rahatsız” manşetini fırsat bilerek düğmeye bastı..
25 Şubat 2017 tarihinden üç gün geçtikten sonra, 28 Şubat günü Erdoğan, bu haberi onların yanına koymam demesinin ardından;Hürriyet gazetesi editoryal bir hata diyerek özür dileyip, gazetenin genel yayın yönetmeni Sedat Ergin’i görevden alarak Karargah’a daha yakın bilinen Hürriyet gazetesinin yazarlarından eski Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni Fikret Bila’yı gazetenin başına getirdi.
Fikret Bila’nın “Komutanlar Cephesi,Hangi PKK” gibi kitapları olan biri.. Genelkurmay başkanları başta olmak üzere, değişik kuvvet komutanlarıyla en sık mülakat yapan gazetecilerin başında Fikret Bila gelir.
Fikret Bila’nın Hürriyet Gazetesinin başına getirilmesi Saray onaylı kokuyor..
Hürriyet Gazetesindeki Genel Yayın yöentmen değişikliğini gazetenin patronu ve yayın kurulunun belirlediğini düşünmek bile saflık olur.
Ama Erdoğan’ı Hürriyet gazetesindeki Genel Yyaın yönetmeni değşikliği ve özür kesmedi..
28 Şubat 2017 Tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan sağ tarafına Genelkurmay Başkanını ve bakanları yanına alarak Pakistan’a giderken Atatürk Hava Limanında yaptığı basın toplantısı her şeyi ortaya koyuyordu.
Erdoğan;”Karargah Rahatsız ” başlığı çok çirkin ve terbiyesizlik,seviyesizlik,bedelini ağır ödeyecekler,bunları onların yanına koymam diye,açıkça Doğan Medyasını karşısına alarak kavgada söylenmeyecek sözlerle hakaret etti.
İşin dikkatten kaçan başka bir yönü Cumhurbaşkanı Erdoğan basın açıklaması yaptığı saatlerde,Hürriyet Gazetesi, gazetenin genel yayın yöneticisinin değiştiğini internet sayfasından duyurmadı.
Susma sustukça sıra sana gelecek..
OHAL’den sonra Doğan Medya grubu ne yaptı?
Suya sabuna dokunmayan bir yayın politikasına girdi, üç beş köşe yazarının dışında dişe dokunur bir muhalif yayın yaptığını gösterebilir misiniz?
OHAL’den sonra AKP’ye muhalif olan gazeteciler ve akademisyenler tutuklanıyor,işten atılıyor,televizyonlar,radyolar,internet siteleri,dergiler,dernekler,yayın evleri ve ajanslar kapatılırken;meslektaşlarına yapılan baskılara sessiz kalması veya görür gibi geçiştirdi Doğan grubu..
Bu baskıları, tutuklamaları,kapatmaları iç sayfadan gören medyanın amiral gemisi olarak bilinen Hürriyet gazetesi, ciddi, fikri takip yaparak meslek dayanışmasındas bulunmadı..
OHAL’den sonra kamuoyu tarafından tanınan uluslararası üne sahip 117 gazeteci tutuklandı..
-2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı..
-Onlarca gazete,televizyon,radyo,ajans,dernek ve yayınevi kapatıldı..
-54 gazetecinin mal varlığına el konuldu..
-Binlerce insan KHK’lerle işinden oldu,görevden uzaklaştırıldı,42 bin kişi tutuklandı.
AKP’ye muhalif olanların görüşlerine gazetelerinde ve televizyonlarında yer vermiyor, bunun en somut örneği, Nobelli yazar Orhan Pamuk’un anayasa değişikliğinde Hayır oyu vereceğim dediği için, bu röportajı Hürriyet gazetesi yayınlamadı.
Ya televizyonlarında CNNTÜRK’ün tartışma programlarına AKP’ye ilkeli muhalefet eden üç tane gazeteci veya düşünür ismi sayamazsınız,bunları tesadüf olabilir mi?
Ya HDP’li milletvekillerinin,Belediye Başkanlarının tutuklanması ve bu partiye yapılan linç ve hedef gösterilen operasyonlar; 6 milyon vatandaşın oyunu almış partiye ve halkın oylarıyla seçilmiş Kürt siyasetçilere yapılan hukuksuzluğu, Doğan grubu haber değeri olarak görmüyor.
Doğan Medya Grubu olarak kaç defa manşet atarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını neden ortaya çıkartmıyorsunuz, diye haber yaptınız?
Hürriyet Gazetesinin ‘Türkiye Türklerindir Logosunun’ altına veya üstüne her gün,Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ;“15 Temmuz Darbesinin Siyasi Ayağını Niye Ortaya Çıkartmıyor sunuz” diye sorun?
Doğan grubu ya gazetecilik yapıp basın özgürlüğünü savunacak,ya da Saray’a biat edip havuz medyasının ortağı olacak, bunun üçüncü yolu yok .
Artık Doğan medya grubu Erdoğan’ı rahatsız edecek bir manşet atma şöyle dursun, olumsuz bir haberi bile birinci sayfadan veremez..
Doğan medyası bundan sonra Saray’a sormadan manşet atamaz.
Yaptıkları haberin arkasında duramayanlar evrensel anlamda nasıl gazetecilik yapacaklar.
Yorum Yap