- 11.07.2016 00:00
İstifa müessesi geleneklere ve görgü kurallarına benzer..
Gelenekler ve görgü kuralları yazılı değildir görece olarak yaşanan, güzel olanların nesilden nesile aktarılan bir kültürdür.
İstifa Müessesi beton binadan oluşan bir devlet veya sivil toplum kurumu da değildir, etik değerler silsilesi içinde yaşatılan ahlak erozyonunu önleyen bir tavırdır.
Bir ülkede ülkeyi yönetenler harcamasını denetlettirmiyorsa, orada çok büyük yolsuzluklar ve rüşvetler dönüyor demektir ve o ülkede istifa müessesi çok konuşulur.
Yolsuzlukları ve başarısızlıkları oldu halde yönetimde bulunanlar, toplumun büyük çoğunluğu tarafından destekleniyor,istifa talepleri karşılık görmüyorsa, o toplumda bir ahlak sorunu var demektir.
Devlet toplumun örgütlenme biçimidir.
Devlet ve toplum birbirini tamamlar.
Devlette olmayanı toplum yapamaz.
Toplumun destek vermediği,hukukun denetiminde olanı devleti yönetenler yapamaz.
Devlet eliyle ne kadar hukuk dışı yolsuzluk,rüşvet,hırsızlık ve şiddet varsa toplumda karşılık gördüğü için vardır.
Askeri darbelerde böyle olmadı mı?
17/25 Aralık yolsuzluğun ve rüşvetin belgesiydi ama Erdoğan bunu tersine çevirerek toplumdan da destek görerek, devlete darbe yapıp yargıyı da kendine bağladı.
Bir ülke de ve toplumlarda bunlar belirleyici olandır:
“Demokratik geleneklere sahip olmayan, kent kültürüne yabancı,kayıt dışı ekonomiye karşı çıkmayan,gelişmemiş,köylülük oranı yüksek, hukuk tanımayan,eğitim düzeyi düşük,kadını sosyal hayattan çekip eve kapatan, üretimden koparan ve temsilden uzaklaştıran,cinsel obje olarak gören,bireyin özgürlüğünü tanımayan,temel hak ve özgürlükleri yok sayan,medyası özgür olmayan,devleti kutsayan,çoğulculuk kültürünü içselleştirmeyen,biat kültürüne itaat eden,tek adam peşinde koşan, örgütsüz,gelişmemiş, ürettiklerini ve mesleğini yeryüzüyle kıyaslamayan, edebiyat ve sanata yabancı,dışa kapalı, ataerkil ,din,ırk ve mezhep üzerinden hayatı okuyan toplumlarda İstifa müessesi işlemez..”
Baskıları beklemeden vicdanının sesini dinleyenlerin yaşama uyguladığı bir eylemdir istifa.
İstifa, başarısızlıklar ve yolsuzlukların olduğu demokratik ülkelerde toplumların gündemine gelir.
Euro 2016 futbol Turnuvasında başarılı olmayan demokratik ülkelerin teknik direktörleri peş peşe istifa ederken; bizim A Milli takımı gruptan çıkamadan elendi ama teknik direktör Fatih Terim istifa etmek şöyle dursun,bir basın toplantısı bile yapmadı,pişkin pişkin görevinin başında oturuyor bir şey olmamış gibi.
İspanya Milli takımının antrenörü İspanya milli takımın başında bulunduğu süreçte; ülkesine bir Dünya kupası,bir Avrupa şampiyonluk kupası ve dünya kulübü Real Madrid futbol takımının başında kupalar kazandırmış,kariyeri başarılarla dolu mütevazi insan Dell Boski,İspanya Milli takımı Euro 2016 turnuvasında İtalya’ya çeyrek finalde elenince istifa etti. Tek bir cümle kurdu,başarısızım.
Şu asalete bakar mısınız?
Yine Avrupa kupasından elenen İngiltere’nin antrenörü de ülkesine dönmeden Fransa’da görevinden istifa etti.Bu istifalara başarılı olmayan ülkelerin diğer teknik direktörleri de katıldı.
EURO 2016 turnuvasının katılan milli takım teknik direktörleri içinde en fazla para alan bizim ki(aylık maaşı 965 Bin TL)bu maaş medyada çok haber oldu ve yalanlanmadı. Başarısı olmayan birisi olmasına rağmen, bizim teknik direktörün görevinin başında durması devleti yöneten siyasilerden ve bürokratlardan farklı değil.
Milli takımın teknik direktörü de siyasilerimiz gibi davranmıyor mu?
Batı kültürünün başarısızlık karşısında mazeret göstermeden istifa etmesinden ders çıkartır mıyız,sanmıyorum.
Batı da ve ABD’de istifalar yalnızca futbolda olmuyor:
Batı ve ABD’nin siyasi kültüründe de istifalar işliyor,bunlardan iki örnek:
Danimarka’da yapılan bir genel seçimlerde ana muhalefet partisi kesin iktidara yürüyor, kamuoyu araştırmaları ve medya da bunun ciddi işaretlerini verirken;Ana muhalefet partisi Genel Başkanı bir seçim çalışmasında akşam yemeğinde alkol alıyor ve evine dönerken arabasıyla kaza yapıyor; polisten yardım istiyor, sabah parti genel merkezine gelip basın toplantısı düzenliyor parti genel başkanlığından istifa ediyorum ve siyasetti de bırakıyorum;Dün gece topluma kötü örnek oldum ve alkollü araba kullandım kaza yaptım diyerek gerekçesini açıklayıp,soru almadan evine dönüyor.
ABD Başkanı seçilen Bill Clinton Adalet bakanlığına atadığı kişi evinden kaçak Bolivyalı bir kadını sigortasız çalıştırdığı medyada haber oluyor,Clinton bu haberi bakana soruyor, bakanda doğrulayınca bakanı görevden alıyor.
Bize gelince neden bizde işlemiyor İSTİFA MÜESSESİ?
Mecliste temsil edilen iki muhalefet partimizin genel başkanlarından biri tam yirmi yıldır partisinin başında, diğeri ise on yıla yakındır genel başkan;hiçbir genel ve yerel seçimde birinci olmamışlar ama görevlerinden de istifa etmiyorlar.
Siyasi partiler kanunu değişmedikçe,parti içi demokrasi işlemedikçe,ön seçim yapılmadıkça siyasetçi etkili olamaz,milletvekillerini lider belirliyor ,halk kendi milletvekilini değil liderin vekilini seçmiş oluyor.İstifa talebini gündeme getirmesi gerekenlerin liderlerine diyet borçları var.
Siyasetin rant olduğu bir ülkede istifa müessesi işlemez.
Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını kazandığında göreve başlamadan yaptığı basın toplantısında; benim tek sermayem diyerek parmağından alyansını çıkarıp basın mensuplarına göstererek şöyle diyordu;eğer bir gün Tayyip Erdoğan zengin olursa bilin ki haram yemiştir.
Bugün Erdoğan’ın mal varlığı tam bir milyar dolar bu da siyasetin nasıl bir zenginlik getirdiğinin somut örneğini gösterirken;17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu da bunun belgesini ortaya koyuyordu.
Türkiye’de siyasete girip de Milletvekili olan,Belediye Başkanlığı yapan bir tane kişinin fakirleştiğini gösteremezsiniz.
*Ekonomisinin yüzde 48’i kayıt dışı olan..
*Bütçesi Sayıştay tarafından denetlenmeyen.
*Vergi mükellefi olmayan.
*17 bin işçisinin iş kazası adı altından cinayet ekonomisiyle katledilen,öldürülen işçilerin aidatlarıyla evine ekmek götüren sendikacıların ;işçilerin ölümlerini takdiri ilahi gören Erdoğan’ı dakikalarca ayakta alkışlıyorsa.
*Terör olayları bizim oylarımızı artırıyor diyen ve terörün araştırılmasının önünü kesen bir iktidar hala toplumdan çok büyük destek görüyorsa..
*Kürtlerinde desteklediği meşru yollardan 6 milyon oy alan bir parti terör örgütünün uzantısı, seçmen kitlesi de potansiyel suçlu ilan ediliyorsa ..
*Demokratik yoldan eşit vatandaşlık hakkını talep eden bir halkın evleri başlarına askeri savaş uçaklarla yerle bir ediliyor,toplumun büyük çoğunluğu da buna sessiz hatta destekliyorsa.
*Vatandaşının can ve mal güvenliğinden sorumlu Devlet,gözaltına aldığı insanları kaybediyor,faili meçhul cinayet sayısı 17 bin 500’ü geçmiş ise..
Böyle bir manzaranın olduğu ülkede, istifa müessesinin devreye girmesi ve kitlelerin sokaklara dökülmesini beklemek biraz değil çok çok saflık olur, biraz da fantezi olur.
Türkiye’de bugün yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı ve meşru duruma gelmesinin nedeni;toplumun hırsızlığa yatkın, istifa müessesi gibi bir kültüre yabancı olmasından geliyor?
Yorum Yap