Haziran da olanlar ve Çetin Altan’ın doğum günü

  • 22.06.2015 00:00

 Haziran ayının en önemli olayı hiç kuşkusuz 7 haziran da yapılan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın diktatörlüğünün önünü kesen;AKP’nin  13 yıllık  iktidarına son veren genel seçim sonuçlarının yanında;Türk siyasetine tam 45 yılık damgasını vuran 9.Cumhurbaşkanı eski Başbakanlardan Süleyman Demirel’in ölümünün yanındabirde; 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 12 yıl kesintisiz basın baş danışmanlığını yapmış Gazeteci Ahmet Sever’in “Abdullah Gül ile 12 yıl” adlı kitabı Haziran ayında gündeme damgasını vuranlar oldu.

Haziran ayının 22’si benim açımdan bu tarihin önemli bir yeri vardır; değer verdiğim Türk medyasında 70 yıldır yazı yazan,hayatını düşüncesiyle idame eden,başka bir işe başvurmadan böyle bir zorluğu göğüsleyen ve yüzlerce ağır cezada yargılanmış, TİP’ten bir dönem milletvekilliği yapmış,hapisler yatmış, işkence görmüş büyük bir düşünür, kendini yazı işçisi olarak tanıtan,duayen gazeteci yazar Çetin Altan’ın 22 Haziran  doğum günü olmasıdır.

Çetin Altan 1927 yılının 22 Haziran günü İstanbul’da dünyaya gelir,üzücü olan şuan sağlık nedeniyle Şubat 2015 tarihinden bu tarafa  yazı yazamıyor evinde zorunlu istirahat ediyor.Zor ama dileriz sağlığına kısa dönemde kavuşur ve bizi gerçekle yüzleştiren ve düşündüreno günlük makalelerinden mahrum etmez. İyi ki doğdun Çetin Altan deyip, sağlıklı uzun ömürler dileyip.. Biz Haziran ayının 17’de92 yaşında aramızdan ayrılan bir dönem siyasete damgasını vuran Süleyman Demirel’e dönelim.

Süleyman Demirel’den bahsetmeden geçmek imkansız gibi bir şey çünkü;Demirel üç askeri darbeyi fiilen yaşamış ama hiçbir zaman darbeler karşısında dik durmamış; hatta 28 Şubatdarbesini desteklemişbir siyasetçidir.

12 Mart döneminde Denizlerin asılmasına parlamentoda evet demiş, askerlerin verdiği muhtıra ile başbakanlıktan düşürülmüş biri.12 Eylül asker darbesinde de iktidarda Demirel var ama yine asker darbeyle görevden uzaklaştırılıp, Zincirbozan’dagözaltına alınmış, 10 yıl  askerler tarafından siyasi yasaklı sayılarak siyaset yapması elinden alınmış,,siyasi yasağı ise referandum yoluyla kaldırılmış bir devlet adamıdır Demirel.

Muhalefette iken  darbecilerden hesap soracağım diyerek meydanlara çıkan ve on binleri peşine takan, sandıktan da başarıyı yakalamış mücadeleci bir siyasetçidir Demirel.

Siyasi yasağı kaldırılınca partisinin başına geçip  1991 yılında yapılan Genel seçimlerde iktidara gelmek için yollara düşer, insanları meydana çekmede bir sıkıntı yaşamayan, vatandaşla diyalog kurmakta zorlanmayan müthiş bir muhalefetlik yapmış; karakolların duvarları camdan olacak diye işkenceleri,gözaltı kayıplarını gündeme taşımış, darbecilerden hesap soracağını,benim iktidarımda konuşan-tartışan bir Türkiye sözü vermiş,kendine karşı asker darbe yapan Kenan Evren’e 12 Eylül’den önce  sen Antalya’da tapu müdürü müydün diyerek nüktedan bir espriyle meydanlarda destek görmüş,dağa çıkarım da Çankaya’ya çıkmam diyerek darbe başı Kenan Evren’e göndermeler yapan  bir politikacıydı Demirel. Güneydoğu da Kürt realitesini tanıyoruz demiş, Ankara’ya dönünce derin devletten fırçayı yeğince de, bana Kürt sözünden bahsettiremezsiniz der.Yine 12 Eylül öncesinden sağ-sol terörünü yorumlarken de hafızalara kazınan o sözü unutulacak gibi değil: “Bana sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor dedirttiremezsiniz” demişti.

Demirel’in muhalefetliği kusursuz denilecek kadar başarılıydı. Demirel’i tanımayan seçmen muhalefette söylediklerini reddetme ve Demirel’e oy vermeme gibi bir lüksü olamazdı.Demirel muhalefette Batı tipi bir  siyasi liderlik profili çizer ve demokrasiyi savunur ,Temel Hak ve özgürlüklerden bahsederdi.

1991 yılında bu söyledikleriyle toplumun önüne çıkan,yapılan genel seçimlerde Başında bulunduğu DYP ile sandıktan  yüzde 27 oy alarak birinci parti çıkmış ve SHP’e ile koalisyon hükümeti kurmuştur.

Kendisine karşı askeri darbe yaparak cumhurbaşkanı olan Kenen Evren’den ve darbeci arkadaşlarından, hesap soracağını vaat eden Demirel’e; darbecilerden, hesap soracak mısınız, Çankaya’ya çıkacak mısınız diye sorulduğunda?

Devletin tepesinde kavga ettirmem diyerek oportünist bir cevap vermiştir

Meydanlarda söylediklerini, bunlar geride kalmış meydanlardasöylenmiş ve tartışılıp kapanmıştır diyerek geçiştiren bir siyasetçi idi  Demirel.

Karakolların duvarları camdan olması şöyle dursun,en fazla Güneydoğu da faili meçhul cinayetler, gözaltı kayıpları,köy yakmalar,boşaltmalar ve göçe zorlamalar Demirel’in SHP ile kurduğu hükümet döneminde olmuştur.Hatta Demirel Batman valisinin hukuk dışı bir silah temin etme olayına; bazen devlet rutinin dışına çıkar diyerek derin devletin rotasına girmiştir.

Darbecilerden hesap sormak şöyle dursun, askerlerin kılıcının iki tarafınınkestiği dönem 1991 yılından sonra, Demirel veDemirel’den sonra Başbakanlığı devir alan Tansu Çiller döneminde olmuştur.

Siz bakmayın bizim oportünist medyamıza  ve omurgasız siyasetçilerimize, Demirel gözü açılmamış sığırcık yavrusu değildi.

Bugün Demirel’i kusursuz gösterenler, Tayyip Erdoğan’ın faşist bir anlayışla ülkeyi yönetmek istediği için karşılaştırma yapıyorlar, neden Demirel’i Özal ile karşılaştırmıyorlar?

Abdullah Gül’ün kitabına gelince şu soruyu sormadan geçemeyeceğiz; 7 Haziran seçimlerinde Erdoğan 12 puanlık bir yenilgiyle çıkmasaydı, Erdoğan’ın başkanlık yolunun önünü halk kesmeseydi veya AKP’e iktidardan düşmemiş olsa idi, Abdullah Gül bu kitabı basın baş danışmanına yayınlatır mıydı?

Herhalde Haziran ayının  can alıcı sorusu bu olsa gerek, ne dersiniz?

Ben yazıyı tekrar İYİ ki doğdun Çetin Altan, sana sağlıklı uzun ömürler diliyorum bir okurun olarak diyerek bitireyim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums