- 1.02.2014 00:00
Yazıya Erdoğan’ın esnaf şişirmesinin üzerine yoğunlaşmıştım; 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet üzerine oluşan dört bakanı ve bakan çocuklarının hatta Erdoğan’ın oğlunun da içinde olduğu bu yolsuzluğu soruşturmak için parlamento da kurulan komisyon başkanının baş vurusu üzerine mahkeme bir karar almış; medyaya yayın yasağı getirdiği haberleri gündeme düştü. Komisyon başkanının gerekçesi ise, yolsuzlukla suçlanan kişilerin masumiyet karnesini korumakmış. Eski İki bakan Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış verilen rüşveti itiraf etmiş durumdalar, hediye olarak aldık geleneklerimizde var diyorlar, siz kimin masumiyetinden bahsediyorsunuz.
Tabi bu arada önemli bir gelişme daha oldu 26 Kasım 2014 tarihinde TBMM’de CHP Grup Başkan vekili Levent Gök’ün Erdoğan’ın bin odalı Ak Saray’ın yasa dışı olduğunu açıklamasına, AKP’nin Adalet Bakanı bu mahkemenin kararını bir üst mahkeme bozdu, Ak Saray kaçak değil demesi karşısında bir soru sordu Levent Gök, Bakana; kararı göster demesine üzerine, Bozdağ dosyasını karıştırdı bulamadı, o arada meclis başkanı ara verdi, oturuma verilen aradan sonra;genel kurul çalışmasına başlayınca Bozdağ, Levent Gök’e haklısınız beni bürokratlarım yanıltmış, bir üst mahkemeye baş vurulmuş ama üst mahkeme reddetmiş, deyip özür dilemesi, bin odalı Ak Saray’ın kaçak olduğu böylece Adalet Bakanı tarafından da tescillenmiş oldu.
Bunları hatırlattıktan sonra, Erdoğan’ın şu yere göğe sığdıramadığı Ankara’da 26 Kasım 2014 tarihinde 4. Esnaf ve Sanatkarlar Kongresi’nde ,esnafın bile inanamadığı konuşmasına bakalım:
“Bizde esnaf ve sanatkar demek, ticaret yapan alan-satan sırf ekonomik faaliyette bulunan insan demek değildir.Bizim medeniyetimizde, millî ve medeniyet ruhumuzda esnaf ve sanatkar gerektiğinde vatanını savunan şehittir,gazidir,kahramandır.Gerektiğinde asayişi tesis eden polistir, gerektiğinde adalet sağlayan hakimdir,hakemdir,gerektiğinde de şefkatli kardeştir. Mahallenin bekçisidir emindir,ağabeyidir.Esnafı çıkarttıp aldığınızda Türkiye tarihinden geriye hiçbir şey kalmaz” diyor.
Sosyal medya da hemen bir espri patlatıldı “adaleti esnaf dağıtacak hukuk fakülteleri kapatılıyor.”
Erdoğan bu konuşmayı yaptığı ve esnafı gerektiğinde polistir, askerdir diye övdüğü saatlerde; Gezi olaylarının simgesi olanlardan Eskişehir’de polis- esnaf ittifakıyla öldürülen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın Kayseri’de duruşması vardı.
Aslında Erdoğan sınırsız ve kanunsuz tüm yetkilerle donatacağı güvenlik görevlilerine; esnaf üzerinden kendine muhalif toplumun her kesimine bir mesaj veriyordu, toplumsal bir tepki gösterenler Ali İsmail Korkmaz’ın akıbetine uğrar dercesine!.
Birde Esnafa toplumsal olaylarda devletin güvenlik güçlerine destek verin derken, ne kadar tehlikeli bir iş yaptığının farkında mıdır Erdoğan acaba.
Erdoğan katıldığı toplantılarda yaptığı konuşmalarının için de ne hukuk geçiyor, ne yargı bağımsızlığı ve yargı kararlarının uygulanması, ne de temel hak ve özgürlükler..
Milletimin kararı her şeyin üstünde diyor ama yolsuzluk ve rüşveti aklayan yer sandık değil ki, buna hiç değinmiyor.
Erdoğan yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve yargı kararlarının uygulanması sözünü duyduğu anda şekilden şekle giriyor, nevri dönüyor bir hoş oluyor dikkatlice baktığınızda, beden dilinin kendisini ele verdiğini rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
Siz bu kadar küçük esnafı ve sanatkarı seviyor ve düşünüyorsanız; neden küçük esnafı bitiren Alış Veriş Merkezlerini(AVM) yapıyorsunuz?
AVM’lerde işyeri sahipleri kendilerini esnaf ve sanatkar olarak görmüyor, iş yeri sahibi olarak tanımlıyor. Birde sizin öve öve yere göğe sığdıramadığınız esnaf ve sanatkar kesiminin en çok yakındığı ve kendilerini bitiren yerlerin AVM’ler olduğunu siz bilmiyor musunuz?
Neden bütün şehirlerin merkezine AVM’ler açıyorsunuz?
İstanbul’da tam 115 AVM yapılmış, yapılmaya devam ediyor.
Bu kadar oy hesabı yaparak oportünist bir konuşma olur mu?
Erdoğan ‘ın konuşmalarına laf yetiştirmekten toplumsal sorunlarımızın gündemini oluşturan can alıcı mesellerimize bir türlü gelemiyoruz.
Erdoğan o kadar çok konuşuyor ki, ha bir gün de konuşma mübarek diyesi geliyor insanının içinden.
Bu kadar boş konuşan ve boşluğa konuşan Kenan Evren’den başka Cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanlık makamını bu kadar yıpratmadı, tarafsızlıklarını kaybetmediler, yeminlerine sadık kaldığını da belirtmeden geçemeyiz.
Darbeci Kenan Evren’de halkın oylarıyla seçilmişti ya, Erdoğan gibi hem de yüzde 92 ile, eğer sandık ölçüyse?
Erdoğan’ın seçim başarılarıyla ne kadar övünse de;toplumun yarısını içeride karşısına almış, dış dünyadan da izole olmuş bir dış politikasının sıkıntıları günden güne ortaya çıkıyor, hem Erdoğan’ı hem de hükümetini ve ülkeyi zor günler bekliyor.
Erdoğan’ın Gezi olaylarında polisleri nasıl kahraman ilan ettiğini de;17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu ortaya çıkartan aynı polisleri hain gösterdiğini de,polisleri tutuklattığını, görevden el çektirdiğini de hatırlıyoruz.
Bugün yere göğe sığdıramadığı esnaf demokratik bir tepkisini göstersin,kepenk kapatsın veya bir toplantıda Erdoğan’ı protesto etsin, esnafa ne söyleyeceğini kestirmek zor olmasa gerek, dirhemini yiyen it kudurur misali hakaretler ve iftiralar havada uçuşur.
Bu esnaf var ya benim vatandaşıma; pirince kum kattığını, sabunu ıslattığını, bitli bakla, böcekli mercimek, bayat ekmek sattığını, insanların sağlığıyla oynadıklarını, taksicinin müşteriden fazla para aldığını aklına ne geliyorsa düşünmeden saydırır, bunu söylemesine de çok zaman kalmadı.
Yorum Yap