- 30.09.2014 00:00
Yazı da kullandığım başlığın iddialı bir cümle olduğunun farkındayım.
Ben bu yazıyı insan düşüncesini, evrensel değerlerde işlemeye çalışıp;bir de Erdoğan’ın askeri darbelere,diktatörlere,olaylara ve özgürlüklere nasıl baktığının kısa tarihi bir fikri takibini yaparak karşılaştırmada bulunacağım.
Erdoğan taraftarları ve evlerinde zor tuttuğu seçmen kitlesinin bu eleştiri ve farklı bakışımı kabullenmeyeceklerini çok iyi biliyorum, ben de bir seçmeninim ama siyasette yer aramayan yazı yazan ve çıkar peşinde olmayan birisiyim;havuz medyasından beslenen sözde gazeteci geçinen tetikçi esnaf takımından farklılığımızda bu.
Bu yazıya baştan hayatlarında değil rüyalarında görseler inanmayacakları kadar AKP iktidarından nemalanan tetikçi esnaf takımı, yazar geçinenler karşı çıkarak görevlerini yerine getirecekler.
Dikkat edin bu havuzdan beslenen AKP kadrosundan gazetecilik yapanların AKP’e hükümetine ve Erdoğan’a bir soru sorduklarını ne köşelerinden okursunuz, ne de ekranlardan duyarsınız.Halbuki gazeteciliğin anahtar kelimesi sorudur ama bunların lügatin dasoru buharlaştı.
Tetikçi esnaf takımının yanında Erdoğan’a dokunmanın bir ibadet olduğunu söyleyeni mi dersin,Erdoğan’ın G….kılı olurum diyeni mi,Erdoğan’da olan vasıfları Allah peygambere bile vermemiş diyeni mi,hem de bunu söyleyen milletvekili böyle söylüyorsa gerisini siz düşünün ve bu yazıya gelecek ahlak dışı tepkilere de hazırlıklıyım.
Ben Erdoğan’ın siyasi rakipleriyle eşit yarışmasa da seçimlerde elde ettiği başarısından dolayı hakkını teslim edenlerdenim..
Yalnız Erdoğan’ın demokrat olmadığını da iddia edenlerdenim ve demokrasiyi iktidarı ve çıkarları için sıçrama tahtası olarak kullanan ama demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak kabul etmeyen,demokrasinin kuvvetler ayrılığını önünde engel gören,temel hak ve özgürlüklerden yola çıkarak değil de;çoğunluk üzerinden çoğulculuğu yok sayan “din,ırk ve mezhep” kavramlarıyla topluma format atmaya çalışan,hukuk tanımaz, yargıyı bay pas eden, yargı kararlarını uygulamayan,muhalefeti de darbeci gören bir siyasetçi olarak görüyorum.
Muhalefeti olmayan iktidar demokrasilerde meşru değildir.
Erdoğan,Askeri darbeleri ve diktatörlükleri çıkar ilişkisiyle ve dünya görüşüyle algılayan bir siyasetçidir.
İşte örnekleri:
Pakistan’da Pervez Müşerref 2007 yılında askeri darbe yapıp 7 yıl hem Genelkurmay başkanlığı yapıp hem de devlet başkanlığı yaptı ama Erdoğan bu darbeci Müşerref’i kınamadığı gibi, en mutlu gününde yanında görmek istedi;kızının düğününe davet edip darbeci nikah şahidi olurken,bu darbeciyi ve diğer düğüne gelen konuklarıyla boğazda tekne turu yaptı.
Ya Sudan diktatörü soy kırımcısı 300 bin insanın katili Ömer El Beşir’i Ankara’da kırmızı halıda yürüterek karşılamasına ne demeli..
Ömer El Beşir Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından soy kırım suçlusu olarak ceza almış birisi..
Gazetecilerin Erdoğan’a Ömer El Beşir’in katliamını sordular ne cevap verdiğini hatırlatalım:”Müslüman adam öldürmez” dedi.
Ama bu eli kanlı katilin katlettikleri de Müsliman’dı!.Ama Erdoğan’a göre değilmiş demek.
Bu hatırlatmaları yaptıktan sonra;Erdoğan’ın altı günlük ABD ziyareti ve Newyork’ta BMÖ’nün salonuna yaptığı konuşması,askeri darbelere karşıyım demesinin yanıtını,salonun boşalmasıyla karşılık gördü.
Erdoğan’ın çocuk ölümlerinden ve katliamlardan bahsetmesi tam bir komiklikti çünkü,Bervin Elvan çocuk değil miydi, Roboski de üç yıl önce katledilen 34 Kürt vatandaşın savaş uçaklarıyla öldürülmesi masum insanlar kategorisine girmiyordu ve Erdoğan’ın insan kriterlerinde yeri yoktu.
BM Genel sekreterinin vereceği devlet başkanlarının yemeğine Erdoğan katılmadı gerekçesi de; Mısır devlet başkanı Sisi’nin yemekte olmasını gerekçe gösterdi; Sisi ile aynı masada olursa onu meşrulaştırırmış..Peh Peh..
Pervez Müşerreef ile görüşmen,Ömer El Beşir ile kucaklaşmanızı nereye oturtacaksınız?
Ne kadar demokrat bir çıkış değil mi?
Peki Sisi askeri darbeyle göreve gelmiş, Mursi’yi başkanlıktan edip kendini seçtirdi de;Pakistan’da Pervez Müşerref’i milyonların oyu ile mi geldi?
Üç yüz bin Sudanlı Müslimanı katleden Ömer El Beşir iktidarını neden eleştirmiyorsunuz?
Suriye’de Esed ‘in diktatörlüğünden rahatsızlığınız ney?
Esed’in Sünni olmamasından başka bir gerekçeniz var mı? Yok.
Suriye’de Esed’i devirmek için ittifak yaptığınız S.Arabistan ve Katar demokratik bir ülke mi, neden onların diktatörlüğü siz rahatsız etmiyor?
Sizin mezhebinizden olduğundan başka bir gerekçe gösterebilir misiniz?
Mısır’da askeri darbeyi destekleyen S.Arabistan ve Katar ile Orta Doğu da Suriye’deki ittifakınızın neden bozulduğunu bir anlatın?
Her halde demokrasi anlayışından değil, Mursi’nin partisi İhvan’la aynı dünya görüşünüze karşı çıktılar Katar ve S.Arabistan, ortaklığın bozulma nedeni de bu değil mi?
Erdoğan askeri darbelere ve diktatörlere karşı olsa idi, 2010 yılında Kaddafi’nin elinden “Kaddafi insan hakları ödülü almaz” Şenghay beşlisinin içinde ülkesini görmek istemez,Rus lideri Putin’e özenmezdi..
Erdoğan, askeri darbelere karşı olan demokrat bir kişi değil,darbeler karşı olan 12 Eylül darbecisi beş generalin yaptığı anayasayla ülkeyi yönetmezdi.
Erdoğan’ın dostlarına bir bakın, kendine benzeyen muhalefeti sokağa dar eden Azerbaycan lideri İlham Aliyev,Sudan diktatörü Ömer El Beşir gibileri,bir tane demokrat lider gösteremezsiniz.
Erdoğan’ın AB müzakerelerinden neden uzaklaştığı daha iyi anlaşılmıyor mu?
Ah şu küreselleşmenin ve çağın teknolojisi internetin gözü kör olsun..
Sınırları delen,yasakları teşhir eden,insan hakları ihlallerini ortaya çıkartan, sahte demokratların ve vatanperverlerin ipliğini pazara çıkartan,kendi söyleyip kendi çalanları perişan eden,Allahın belası sosyal medya diktatörlerin ve darbecilerin korkulu rüyası oldu..
Bizim Cumhurbaşkanımız Erdoğan, fenerin ışığını arkaya tutan teröre bakışına ne dersiniz;Ey Avrupa ve ABD neden IŞİD’e karşı dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz da, PKK’ya gelince sesiniz çıkmıyor?
Sormazlar mı adama sen Hamas ile görüşüyorsun, çağrı yaptığın ülkeler Haması terör örgütü görüyor buna ne diyeceksiniz?
Hamas seçimle iş başına geldi diyor Erdoğan;peki HDP’liler seçimle gelmediler mi?
Erdoğan’ın düşüncelerini,olaylara bakışını ve dünya görüşünü bu düzeyde değerlendirilmeli diye yazıya bu başlığı attım.
Siz, Erdoğan’ın düşüncelerinde bir tutarlılık görüyor musunuz?
Yorum Yap