Gezi olayları Başbakan Erdoğan’ın demokrat olmadığını ortaya çıkarttı

  • 31.05.2014 00:00

 Gezi Olayları bundan tam bir yıl önce 31 Mayıs 2013 yılında ortaya çıktı ve kısa süre içerisinde yeryüzüne ışık gibi saçılan küresel bir eyleme dönüştü..

Ama Bizim nobran Başbakanımız bu eylemi anlayacağı yerde eylemcileri ‘üç beş çapulcu’ diye Gezi eylemine katılanları ve destek verenleri  aşağılayan bir dil kullandı ,hatta eyleme destek verenleri tehdit edip  sıfatına yakışmayan ama kişiliğiyle örtüşen söylemler içinde oldu.

Başbakan Gezi olaylarını anlamak yerine bu direnişin ve eylemin bir askeri darbe provası olarak ,faiz lobileri var diye çevresine lanse etti ve bu eylemlerin arkasında dış güçlerin olduğunu üstü kapalı Amerika’ya gönderme yaparak, bu eylemleri ABD ve AB’liği ülkelerinin yönlendirip destek verdiğini ima etmeye çalıştı özellikle de ABD’ye göndermeler yaptı.

Başbakan Geziyi itibarsızlaştırmaya kalktıkça,eyleme insanlar  daha fazla ilgi gösterip katılmaya ve adeta yağmur sağanağı gibi  sel olup akmaya başladı, meydanları ve caddeleri doldurdular.

 İstanbul’un Anadolu yakasında oturanlar gece yarısı binlerce insan boğaz köprüsünü geçerek bütün engelleri ve polis barikatlarını aşarak eylemin yapıldığı Taksime  girdiler.

Gezinin ruhu kısa sürede ülkenin  7 bölgesine ve tam 81 ilin 79’na sıçradı ama ne sıçrama sokaklar bir anda üç ay boyunca insanlar evlerine gitmez oldular, eylem yaptıkları yerde yatıp kalkmaya  evlerinden sefer taslarıyla yemekler taşıdılar ortak bir komin oluşturdular..81 ilin 79 ilinde her akşam saat 19 da başlayıp Başta İstanbul,İzmir ve Ankara’da gece yarılarına kadar bazen ise şafak sökene kadar sürdü eylemler, tam bu üç ay boyunca ortalama 5 milyon insan sokaklara dökülerek eylemler  bir isyana dönüşürken, Erdoğan  rüyasında görse inanmayacağı bir yığınsal tepkiyle karşılaştı ve o gün bugündür Geziyle  yatıp Geziyle kalkmaya başladı.

Gezi direnişine katılanların ortak sloganı eylemin başladığı yerle özdeşleşir oldu,“Her Yer Taksim Her Yer Direniş” diye bu slogan tüm gezi eylemlerine katılanların ortak aklı olarak çıkarken, futbol müsabakalarının türbinlerinde de on binlerce taraftar toplulukları, özellikle Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları maçların  34.dakikasında koro halinde tempo tutarak her yer taksim her yer direniş diye stadyumları inlettiler.

Eskişehir’de Gezi eylemlerine katılan polislerin sopayla öldürdüğü Fenerbahçe taraftarı  olan üniversite öğrencisi İsmail Korkmaz bir anda  Gezinin sembol isimlerinden biri  oldu ve özellikle Fener taraftarı Fenerbahçe’nin  her maçında Ali İsmail Korkmaz Fenerbahçe yıkılmaz sloganıyla, gezi direnişine tarihte rastlanmayan  farklı bir eylem yarattı.

Gezi olayları  içeride ve yeryüzüne toplumsal bir küresel eylem olarak yansırken,Gezi direnişi başta ABD ve AB üyesi ülkelerinden tam destek gördü ve demokratik bir hak olarak uluslar arası üne sahip  yayın   kuruluşları,CNN ve BBC gibi televizyon kanalları Taksimden saatlerce canlı yayın yaptı tüm dünyaya.

Gezi eylemlerini  bizim merkez medya,CNN ve BBC ‘nin Taksimden canlı yayınla dünyaya duyurduktan sonra gördü, hem de medyanın merkezinde burnunun dibinde eylem olurken; Başbakanın karşı çıktığı için mesleklerine ihanet etiler adeta.

Gezi olaylarını üç gün sonra gören ana akım medya, canlı  yayınlara başladı,Başbakanda  kendi medyasını yanına alarak tetikçi takımıyla Geziyi itibarsılaştırmak için  yalan ve iftiralara başvurmaya başladı.Bu yalanlarını belgeleyemedi ama yalancı şahitleri de az değildi  haklarını teslim edelim.

Polis şiddetinden kaçarak Dolmabahçe de bir camiye sığınan direnişçiler için Erdoğan,” camide içki içtiler, ayaykkabılarıyla girdiler kutsal mekanlarımızı hiçe saydılar” gibi ipe sapa gelmez,iftiralara baş vururken,caminin müezzinin böyle bir şey olmadı ben görmedim demesine bile inanmayıp,görmedim diyen müezzin  bir yerde Erdoğan’ı yalanlıyordu..Müezzin saatlerce polis sorgusundan geçirildi ,polis ifadesinde de caminin müezzini “ben din adamıyım yalan söyleyemem” demesinin bedelini başka bir ilçeye sürgüne gönderilerek ödedi.

Başbakanın bu yalanı tutmadı her mikrofon uzatılınca ve  kamera görünce elimizde belgeleri var hem de görüntülü demsine rağmen ama yalanın belgesi olur mu?

Yalandan  kim ölmüş misali, yalanı başka bir yalanla desteklemeye kalktı  başbakan   o da: ”yüz kişilik bir grup başörtülü bacımıza saldırdılar bebeğini darp ettiler” yalanına baş vurarak toplumun dini ve değerleriyle Gezicileri dindar kesimle karşı karşıya getirmeye çalıştı ama tutmadı.

Yalana başlarsanız sınır koyamazsınız ,Erdoğan Geziciler o çadırlarda neler yapıyorlar bilen var mı diyerek belden aşağı vurmasıyla kalmadı,geziciler bira şişeleriyle TC yazmaya başladılar meydanlara ve  yollara demeye kadar indirdi.

Başbakan geziyi hiç anlamadı veya kabullenmedi ama Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç mesaj alınmıştır diyerek toplumsala tepkiyi yatıştırmak, olayları çatışmalara dönüştürmemek için uğraşırken, Erdoğan siyasi kader arkadaşlarıyla da zaman zaman medya üzerinden karşı karşıya geldi.

Gezi olaylarını sosyolojik ve siyasi olarak özetleyen AKP’nin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı rasyonel bir yorum getirdi:”biz hayatlarında bir araya gelemeyecek insanları bir araya nasıl  getirdik, bunun üzerinde düşünmeliyiz” diyordu.

Gezi Olayının başlangıcı Taksimdeki  ağaçların  kesilmesine ,taksim meydanının AVM yapılmasına   çevre duyarlılığıyla orta çıkmış bir tepkinin sonucu olarak  doğdu ama Başbakanın dini yönden otoriterleşmesine ve özel hayata müdahalesi,medyaya ayar vermesine,düşünce, ifade ve gösteri özgürlüklerini,çoğulculuğu  yok saymasına karşı, bir kent direnişi olarak patlak verdi.

Gezi olayları başka ülkelere küresel bir eylem olarak örnek oldu,duran adam eylemiyle devam etmesi, Brezilya’da halk sokaklara dökülürken, Gezi olaylarından etkilendiklerini de söylüyorlardı çıkış nedenleri farklı olsa da.

Yalnız Brezilya’da devlet yetkilileri sokaklara  çıkan halkın üzerine ateş açmıyor,gaz sıkmıyor tomalarla ilaçlı su püskürtmüyordu..

Hatta Brezilya da polis şefleri geziyi takip eden basın mensuplarıyla resimler çektirirken,Cumhurbaşkanı Dilma,”göstericilerle gurur duyuyorum.Brezilya artık onların sayesinde daha büyük bir ülke” diye tarihi bir konuşma yaparken, bizim iftiracı-müfteri başbakanımıza demokrasi dersi verir gibiydi.

Gezi olayları Başbakana daha ilk rauntta kafadan yumruk yemiş boksör gibi saydırdı ve Erdoğan hala da kendine gelemedi, her ortamda üzerinden  bir yıl geçmesine rağmen, Geziye itibarsızlaştırmak, kara propaganda malzemesi yapmak için, bütün devlet ve iktidar  imkanlarını kullanarak iftiralar atıyor ama ne yaparsa yapsın, gezi bir halk hareketidir,8 tane genci hayatından kopartan,12 kişinin bir gözünü kaybederek sakat kalmasına, binlerce kişinin işkence görmesinin baş sorumlusu Erdoğan’dır.

Polisin orantısız şiddet kullanmasının talimatını ben verdim diyerek açıklama yapmış ve polisimiz destan yazdı gurur duyuyorum diyordu (gerçi sonra paralele devletin polisi oldu gurur duyan kişi tarafından hatırlatalım) duyduğu  gururdan çıkan sonuç, 8 gencin ölmesi ve Gezi de polisin plastik mermisiyle komalık olan ve 239 gün sonra ölen 16 yaşındaki Berkin Elvan’ın cenazesinde tam bir milyon insan bu cenazeye katılıp tabutuna omuz verip, İstanbul’da hayatı durdurup ,Gezinin masum son kurbanına destek veriyor,mezarına misketler atıp çiçekler bırakıyorlardı.    Berkin Elvan’ın annesi oğlumun katili Başbakan Erdoğan demesi manidar olsa gerek..Erdoğan’da Berkin Elvan’ın annesini meydanlarda yuhalattı hatırlanacağı gibi.

Geziyi herkes anladı da bir Başbakan anlamadı.. Erdoğan kabul etmeyince  onun dalkavuk tetikçi yazar geçinen, esnaf takımı sözde medya mensupları da bu geziyi itibarsılaştırmak için bu bir darbe provası demeye başlayıp, komplo teorileriyle köşelerini doldurup,ekranlarda Gezicileri ve taraftarlarını o gün bugündür yaftalamaya  devam ediyorlar hala.

Allah kimseyi tetikçi yapmasın.

Gezi olayları Başbakanın demokrat olmadığını,diktatörlüğe giden yolun önünü kesmenin, demokrasi ve özgürlük mücadelesi verenlerin belgeseli olarak tarihe geçmiştir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums