- 30.10.2013 00:00
Ülkenin gündemini belirleyen iki konu var birisi yerel seçimlerin yaklaşmasıyla siyasi partilerdeki belediye başkanlığına aday olacak kişiler üzerinde ki tartışmalar hız kesmez iken;diğer bir konu da MİT müsteşarı Hakan Fidan hakkında ABD medyasında çıkan iki makale ülkede bir panikleme yaratmış durumda başta AKP hükümeti ve doğal olarak ta Başbakan Erdoğan da görüyoruz bu tedirğnliği.
Bizde gündeme gelmeyen ama kim akıl ettiyse Nusaybin Suriye sınırına duvar örülmesinin yazmayı düşündük; gerçi ülke gündeminde pek yer almıyor ama BDP’liler bu duvara karşı çıkarak kitlesel olarak eylem yaparak sınıra yürüyorlar ama AKP’nin dalkavuk medyası ve onun tetikçi esnaf takımı pek buna yer vermiyorlar, ulusalcı medya ile gizliden bir iş tutukları da ortada.
Tarihte duvarla sınırları korumanın bir anlamının olmadığı belgeleriyle ortada olmasına rağmen,sınıra duvar örmenin bizim ülkeye ne fayda getireceğini çok merak ediyoruz.
Yıl 1991 ülke yeni genel seçimden çıkmış ANAP’ın sekiz yıllık iktidarına son verilmiş;seçimlerden DYP birinci parti çıkarken SHP ile koalisyon kurmuşlar;Demirel kurtarıcı olarak tekrar iktidara gelmiş..
Demirel hükümeti kurduktan sonra medyanın önünde 12 eylül darbesiyle iktidardan uzaklaştırılmış yıllarca siyasi yasaklı duruma gelmiş; demokratik yollardan tekrar iktidara gelmenin haklı guruyla; medyanın önüne geçip, ben 6 sefer gittim 7 Sefer geldim milletin istediği olmuş ve kimse bunun önüne kesemez gibi ne kadar demokrasiye özgü özgürlükçü sözlerle anlatıyordu.
DYP-SHP koalisyonu askeri darbeden sonra en demokratik bir hükümet protokolüyle kurulmuş bir hükümetti ama kağıt üzerinde kaldı o ayrı bir yazı konusu.
Demirel ilk güney doğu gezisinde Siirt’te halk hitaben yaptığı konuşmada Kürt realitesini tanıyoruz demesi,ezber bozan bir çıkıştı. Ama ardından söylediğine pişman oldu ve hamaset yapmaya devam etti.
İlk bütçe görüşmeleri yapılıyor parlamento da kürsüde Başbakan sıfatıyla Demirel eleştirileri yanıtlıyor; tabi bu arada terör tavan yapmış kanlı bir süreç yaşanıyor ülkenin doğu ve güney doğusunda..
Faili meçhuller,gözaltı kayıpları,yargısız infazlar,işkence bir devlet politikası olmuş,köy yakmalar ve boşaltmalar bölgede sürerken,Kürtlere karşı tam bir sürek avı süreci yaşanıyor.
Hükümete gelen eleştirilerin başında PKK’lıların Suriye sınırından sızmalar yaparak gece gelip eylem yaparak karakollara saldırı yaptığı,askerlerimiz öldürdüğü ve geri dönüşleriyle de yakalanamadığı sınırlarımızın yol geçen hanına döndüğü iddiası var..
Süleyman Demirel:buradan açık söylüyorum bizim iktidarımızda Suriye sınırından bu tarafa kuş bile uymayacak, diye ne kadar hamaset içeren sözler varsa hepsini söylüyor,genel kurulda alkış tufanı kopuyor.
Demirel her türlü sınır güvenliği ve zafiyeti giderilecek sözü veriyor ama duvar örülecek demiyor..
Çünkü Demirel’in iktidar olduğu dönemde Berlin duvarının yerinde yeller esiyor.Berlin duvarının yıkılmasıyla sosyalist sistem dağılmış,doğu bloku ülkelerin içinde bölünmeler baş gösteriyor.
Çekoslovakya bölünmüş içinden iki ülke çıkmış Slovakya ve Çek cumhuriyeti olarak,Berlin duvarının yıkılmamsıyla iki Almanya doğu ve batı olarak bölünmeye son verilip tek Almanya olması konusunda Berlin duvarının yıkılmasıyla hayata geçiyor.
Gelelim bu Nusaybin Suriye sınırına örülmek istenen duvara!.
Sözde bu duvar vatandaşlarımızın can v e mal güvenliği için yapılıyormuş, içişleri bakanı Muammer Güler’in iddiası.
Vatandaşın can ve mal güvenliği için yapılıyor da bölge halkı niye karşı çıkıyor?Eğer sınırlar duvarla korunsaydı yukarıda da belirttiğimiz gibi Berlin duvarı yıkılmazdı.
Soğuk savaş döneminin argümanları ve kavramlarıyla küreselleşen dünyaya ayak uyduramazsınız.
Çekoslovakya’nın dağılmasının ardında oyun yazarı Çek Cumhuriyetinin devlet başkanı Havel artık bu çağ sınırları yok ediyor ve insanları birbirine yakınlaştırıyor,diyordu..
AKP’nin ileri demokrasisinin geldiği yere bakar mısınız;yeryüzüne ayak uydurmak değil de yeryüzünün terk ettiği yola girmek olmuyor mu bu?Sınırlar duvar örmeye dayandıysa;bu totaliter bir sistemin işaretleri değil mi? İnsan hak ve özgürlüklerini referans almayan ilkel yöntemlere baş vurur, sınıra çekilen duvarda bunun kanıtından başka ne olabilir?Dokuz yüz yirmi kilo metre Suriye sınırına duvar mı çekeceksiniz?
Özürlükleri yasaklarla duvarlarla örerek nereye kadar götürebilirsiniz?
Başbakan biz din ve ırk milliyetçisi değiliz, diyor..
Peki dindar nesil yetiştireceğim,benim Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu demek, bir din ve mezhep milliyetçiliği, değil mi?
Anadilde eğitimi kabul etmemek mevcut olan tevhid-i tedrisat kanunu savunmak, Kemalizm’in milliyetçilik eğitimini, savunmak olmuyor mu?
Ülke bütünlüğünü savunmanın yolu eşit vatandaşlık hukukunu hayat geçirmekten geçiyor,bunun başka bir alternatifi var mı?
Çağın demokrasisinin alt yapısı ademimerkeziyetçilik geçiyor..
“Ademimerkeziyetçilik yenisi ile yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesiyle başlar;Osmanlı İstanbul’un yetkilerini dağıtmadığı için dağıldı;benzeri bir tehlike Türkiye’yi de bekliyor” diyordu haklı olarak Taraf Gazetesinde ki 28 Ekim 2013 tarihli yazısında Tamer akçam.
Nusaybin Suriye sınırına duvarın örülmesi ülkenin sınırlarının yeniden çizilmesinin tetikleyecektir;Arap Baharıyla dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu demedi mi;”orta doğunun haritası artık yeniden çiziliyor,diye..Bu çizilen haritada Türkiye’yi kapsamaz diyebilir miyiz?
Suriye iç savaşıyla AKP’nin dış politikasının duvara toslamasının ardından bölgede oluşan kaosu, sınıra duvar çekerek değil; daha rasyonel insani politikalar üreterek, sınırın ötesinde Suriye’de yaşayan Arapların,Kürtlerin ve Alevilerin akrabalık bağını koparmadan insani ilişkiyi canlı tutmanın kime zararı olur.
Eli kanlı terör örgütü El kaideye sınırları ardına kadar açıp ,ülkende olan Kürtlerle,Alevilerle ve Araplarla akrabalık bağlarını yaşatmak isteyen vatandaşlarının hasretini duvar örerek,vatandaşın devlete olan aidat duygusunu nasıl kazanacaksınız?
İnsan hakları bu çağda hiçbir ülkenin içişleri sorunu değil,bunu AKP’e anlamayıp yasaklara baş vurmaya kalkması,demokrasi konusunda samimiyetsizliğinin görüntüsü olarak hatırlanacak bu duvar..
Çözüm süreci Nusaybin Suriye sınırına örülen duvarın altında kalmasın?
Yorum Yap