Sayıştay denetim yapamıyorsa kuvvetler ayrılığı devredışı kalmış olmuyor mu?

  • 5.10.2013 00:00

 Başbakanın demokratikleşme paketinin üzerinden daha üç gün geçmişti ki Taraf gazetesinin 3 Ekim 2013 tarihli birinci sayfadan “devlet tamamen kontrolden çıktı” haberi  ve uluslar arası af örgütünün raporu ;bu paketin hiçbir anlamının olmadığını ortaya koyuyordu.

Aslında Taraf Gazetesinin haberi manşete çekilecek ve gündemi sarsacak haber olmasına rağmen, gazete bunu manşete alması gerekirdi ama yine de diğer gazetelerin görmemesi  teselliydi  okurlar için..

Bu haberi,yazılı medya ve haber kanalları ve muhalefet görmedi,internet sitelerini taramama rağmen bu haberi kimse umursamıyordu.

AKP’nin dalkavuk medyasının  bu haberi vermesini  bekleyecek kadar da saf değiliz..

Haberi özetleyerek verelim.

Hakkını teslim etmeliyiz Başbakanın yanıtlaması için  CHP  milletvekili Turgut Dibek  bu haberi  TBMM’nin gündemine taşıdığını da belirtelim.

 Gazetenin haberinde girişte,kamunun hesaplarını denetlemekle görevli Sayıştay işini yapamaz hale geldiğini veriyordu.

Bilindiği gibi Sayıştay devletin kurumlarının harcamasını TBMM adına denetleme yetkisine sahiptir ama devleti yöneten AKP hükümeti, yasayı hiçe sayan bir mantıkla ülkeyi yönetmeye devam ediyor anayasa suçu işlemeye de ..

Dev bütçeli bakanlıklar ve  bazı kurumların Sayıştay’ın istediği belgeleri göndermediğini öğreniyoruz!.

Sayıştay’ın2012 yıllına ait gönderdiği  raporlarında ;Başbakanlık ,çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı, Diyanet İşler Başkanlığı,Ekonomi,enerji,bakanlığından,tarım ve gıda, bilim ve teknoloji bakanlığına kadar,  Sayıştay denetimine girmediklerini veriyordu gazete.

MİT ,MGK ve savunma harcamalarının denetlenmediğini biliyorduk ama benim dikkatimi çeken Diyanet İşler Başkanlığının(DİB)  bütçesinin denetlenmemesi çok dikkat çekici geldi.

DİB’ lığının bütçesi tam 11 bakanlığın bütçesine eşit bir ekonomik devasal gücü,130 bin personel sayısı;demokratikleşmenin önünde en büyük engellerden biri de DİB’ lığının yapısı ve konumu olsa gerek!. DİB’ lığı  gibi bir kurum hukuk devletin de olmaz ve evrensel laikliğe de aykırıdır.

Demokrasi demek demokratik ülkelerde vergi demek,vergi demek denetim demek!.

Başbakan 2013 yılı bütçesini de Sayıştay denetiminden geçirmeden parlamentoya getirmişti  hatırlanırsa..

Bu anayasal bir suç diye yazılıp çizilmiş, parlamentoda tartışılmıştı  ama Erdoğan  sandıktan ben çıkıyorsam, çoğunlukta benim arkamda ise, gerisi teferruat diyen hukuk tanımaz,hesap vermez  bir mantıkla ülkeyi yönetmeye devam ediyor.

Türkiye bir AB ülkesi olsaydı Erdoğan bunu yapa bilir miydi?Kesinlikle bunu yapamazdı.. Çünkü AB üyesi ülkelerin bütçesini  Bürüksel onaylıyor.

Demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel,yargıya talimat verdim diyen, bir Başbakandan daha ne beklenir.

Türkiye’nin bu kadar büyüdüğünü ve zenginleştiğini ülke adına övünülecek bir şey ise, denetilememesi ise, hukuk devleti açısından da o kadar  ayıp.

AB düzeyinde bir yargı,eğitim ve vergi reformu yapılmadan ülkedeki çıkacak  demokratikleşme paketleri göstermelikten ileriye gitmeyecek.

Vergi reformu yapılmadıkça vatandaşın denetim ve özgürlükler,diye bir derdi olmayacak gibi gözüküyor?

AB standartlarında bir Vergi reformu denetim mekanizmasını  her alanda devreye sokacaktır.

Sayıştay’ın başta Başbakanlık olmak üzere  devlet kurumlarını denetleyemiyorsa; demokrasinin fiilen kuvvetler ayrılığı devre dışlı kalmış olmuyor mu?  Demokrasinin,Yasama ve yargı ayağı ortopedik özürlü durumunda değil mi?

Devletin kendi kurumlarını kendi Sayıştay’ına denetlemediği yerde, siz,kayıt dışı ekonomiyi nasıl önleyeceksiniz,vatandaş kanunlara nasıl uyar?

Şuanda ekonominin yüzde 48’i kayıt dışı ve bankalarda mevcut mevduat hesabın yüzde 42’si 51 bin kişinin olurken,12 milyon insanda günde 2 dolarla geçiniyor;Türkiye dünyada gelir dağılımı bozuk 5 ülkeden biri olarak ta yerini garantilemiş görünüyor;alım gücü ise en üst gurupla en alt gurup arasında tam 8 kat fark var.Ülke zenginleşiyor ama paylaşılmıyor ?

Devletler toplumların örgütlenme biçimidir her birey ve toplum kesimi devleti referans alır ve örnek göstererek yol belirler.Devlet hukuk dışı işlerin içindeyse vatandaş ne yapar, imam -cemaat misali?

Bir başka ciddi konu;Ülkenin ne kadar insan haklarına saygılı ve özgürlüklerin karşılık gördüğünü ortaya koyan bir rapor yayınlandı,Uluslar arası Af Örgütü tarafından.

Af örgütünün 60 sayfalık raporunda Türkiye’nin Gezi olaylarında polis şiddetinin demokrasilerde kabullenilemeyeceğini ve öldürülen ve sakat kalan,işkence gören kamusal haklardan mahrum edilenleri sayılarla  veriyordu.Basın özgürlüğü konusunda Türkiye dünyanın en çok gazetecisini hapiste tutan ülke diye açıklıyordu.

Af Örgütünün raporu Türkiye’nin demokrasi konusunda karnesindeki kırıkları düzeltmesi ve ev ödevlerini yerine getirmesini dile getiriyordu.

Af örgütünün raporu AKP hükümetini yerden yere vururken; AKP’nin  dalkavuk medyası bu raporu görmemezlikten gelip; Erdoğan’ın  demokratikleşme paketine koro halinde buna da bereket dercesine, dilenci rolünü yerine getiriyorlardı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums