Gezinin kahramanları gollerini atmaya devam ediyorlar

  • 27.08.2013 00:00

Liglerin başlamasıyla Gezi ruhu tekrar stadyumların tribünlerinden duyulmaya başladı üç büyük kulübün taraftarları birbirlerinin maçlarını ortak izleyemiyorlar ama tarihe” Gezi Direnişi” olarak geçen, Gezinin ortaya çıkarttığı sivil itaatsizlik eylemi maçların 34.dakikasın da  koro halinde tribünlerden GS,FB ve meşhur medarı iftiharımız olana BJK taraftarları “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” diye geziyi  ortak ilke haline getirdiler ve unutturmuyorlar,unutturmayacaklar gibi görünüyor  ve Gezinin kahramanları Ali İsmail Korkmaz,Abdullah Cömert,Ethem Sarısülük,Mehmet Ayvalıtaş,Mustafa Sarı ve İrfan Tuna maçların 34.dakikasında sırayla gollerini atmaya devam ediyorlar, hem de on binleri ayağa kaldırarak,Gezinin ruhunu artık insanlığın ruhuna dönüştürdüler ve insanlığın esin kaynağı oldular  bu kahraman gençler.

Sıradan insan olandan farkı olanlar bedel ödeyenlerdir;bu bedel bazen bir sürgün olur,bazen kamusal haklardan mahrumiyet olur,özgürlüklerinizi elinizden alıp mahpuslara atmak olur ama en acısı hayatınızın baharında yaşamınıza mal olan ölümlerdir en ağır ve unutulmayanı;Gezinin kahramanları da böyle birileri olarak tarihe geçtiler ve boşuna da ölmediklerini futbol taraftarları her maçta ve maçın 34.dakikasında dakikalarca onların ve 40 gün her akşam sokaklara dökülen 2.5 milyon insanın umudu ve hayali olarak yaşıyor ve tüm insanlığa örnek bir direnişle anılıyor, her maç ve maçın 34.dakikası Erdoğan’ın ve onun yalaka medyasının korkusu olmaya devam ediyor.

Başbakan kendi dininden ve mezhebinden ölenlere ağladı ama Gezi de ölen gençlerin ailelerine bir baş sağlığı bile dilemedi;çünkü ölenler Aleviydi ,demedi mi Erdoğan Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu, Caminin dışında, Cem evlerini kastederek başka bir yeri ibadet yeri olarak tanımayız,her kürtaj bir Uludere,demesi üzerinden 34 kişinin katledildiği katliamın aydınlatılmaması kimin suçu?

Hüngür hüngür  ağladın senin dininden ve mezhebinden olana ama; Gezide ve Roboski de katledilen insanlar için  üzülmedin bile Başbakanım..Bunlar da birer anne yavrusuydu kaya koltuğundan çıkmadılardı,Cami avlusunda bulunmadılardı,bunları da evlerinde bekleyenleri, sevenleri vardı ama ölenler  Alevi ve Kürtlerdi.

Gezi Olayları ilk önce Başbakanın kimyasını bozdu, ardından Erdoğan’ı saldırgan bir hale getirdi, peşinden de Gezi’ye içteki tam 79 ilden gelen kitlesel destek ve  uluslar arası gelen dayanışma Erdoğan’ın demokrasinin seçim ilkesiyle yaklaşıp çoğunluk üstünden dini otoriterleşmeye yöneldiğini ortaya çıkarınca;ne kadar Milli görüş gömleğini çıkartım dese de  AB’den uzaklaşıp Erbakan’ın fabrika ayarlarına dönmesi kendini ele verdi.

Geziyi ortay çıkartanları sıralayalım:

“Tek din,dindar nesil yetiştireceğim,neslimizi bozdular,yargıya talimat verdim,seçmeli kuran dersi,idamı yeniden tartışılmalı,İmam Hatipliler ve Milli görüş geleneğinden gelenlerden devlette kadrolaşmaya gitmesi,DİB’ lığının bütçesinin 11 bakanlığın bütçesine eşit olması,DİB’nına Erdoğan söylemlerini dini destek vererek açıklamalar yaptırması,Alkol yasasında dini referans vererek tanımlaması,demokrasinin kuvvetler ayrılığı ilkesi önümüze engel çıkartıyor,Gezi’ye alternatif olarak toplumu bölen tehditkar sözü;yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyoruz,basına uyguladığı baskı ve sansür darbeler dönemini aratmadı;Darbecilerin harp okulu üzerinden devlette kadrolaşma projesinin yerini, Başbakan İmam Hatipliler üzerinden olacağını söyleyerek Kemalizm’in din versiyonunu uygulamaya geçti.

Bir devlet, hukuk devleti olmadıkça yani evrensel hukukun ilkeleriyle toplum yönetmiyor ve devlet aklı evrensel hukukun ipiyle bağlanmıyorsa, o ülke de sokaklarla devlet arasında hiç bir zaman kalıcı bir barış sağlanamaz ve bu çevresinde olan komşularıyla da probleme dönüşür.

Sokaklar ve meydanlardır  aslında demokrasinin güvencesi..

Sokağı azınlıklar korur,azınlıkların güvenlik alanlarıdır sokaklar ve alanlar.

Sokaklar da inancınızdan,düşüncenizden  kısacası kültürünüzden dolayı sokaklarda sorgulanıyor,linç ediliyorsanız; sizin çoğunluğa uymayan bir yaşamı seçtiğinizden için  kamusal alandan çıkartılıyorsanız o ülkede iç barışı olmaz.. Bizim başbakanın ve onun yandaş medyasının politikası bunu dayatıyor; yüzde 50’nin  üzerinden çoğulculuğun tanınmadığı  yerde birey olamazsınız,birey de değilseniz kendinizi yaşamaz, meşhur  o mahalle baskısıyla kendinize yabancılaşırsınız.Bir başkasını yaşarsınız bireysel özgürlüklerin olmadığı yerde.

Gezi olaylarının çıkış nedenlerinden biri de; özel hayata müdahale ve çoğunluğa uymayan bir sosyal hayatı  Başbakan din v e mezhep üzerinden zabturap altına almaya kalkmadı mı?

İçki içenleri aşağılayan sözleri aksırana –tıksırana kadar içiyorlar, içkilerini gitsinler evlerinde içsinler, kadınalrın kıyafetinden şikayetçi olması gençlerin flörtlüğünü fuhuş gibi tanımlaması kabul edilir bir durum olmasa gerek..Gezi durduk yerde çıkmadı ve hala da maçlara giden ‘A’ politik değerlendirilen binlerce futbol taraftarlarını birleştiren ortaklık ruhu olarak doğmadı mı?

İnsanlık birey olmadan yola çıkıp toplumsal bir ortaklık için mücadele vermiyor mu; demokratik  sistem taleplerin birleştiği başta gelirken bunun yanında kendince değerli gördüğü,düşünce  ve ifade özgürlüğü,inanç özgürlüğü, kimlikler talebi, sınıfsal kavgalar yok sayılmadan ortaya çıkmadı mı?

Gezinin kahramanlarının gollerini anlatmaya dönersek:

Gezi olaylarından olaylara bakan  Başbakan spor müsabakalarında siyasi sloganları yasaklama getirdi, uymayanlara ceza verilecek dedi ama ilk önce kendisinin sembolize etiği Rabia işaretini bazı yalaka futbolcuların yapmasını insani görürken;Gezinin sloganlarını ise darbecilerin sloganı olarak suçlamasını yapıyorlar.Ne kadar adil bir hükümet politikası uyguluyor Başbakan v e onun yandaş medyası görüyorsunuz değil mi?

Gezinin kahramanları bütün suçlamalara rağmen gollerini sıralıyor,binlerce taraftarda coşuyor “Her  Yer Taksim Her Yer direniş,sık bakalım”  diye, tüm stadyumlarda maçların 34.dakikasın da  yankılanırken, dalga dalga  yayılıyor ses koro halinde Meksika dalgası gibi.

Gezi olaylarını darbecilikle suçlayan başbakan ve onun tetikçi yazarları Mısır da ki askeri darbeden yola çıkıp,meşruiyet mağduriyetini oynuyorlar ama iş demokratikleşmeye gelince, diktatörleşmelerini de gizlemeye çalışıyorlar  kusursa bakmasınlar; amiyane tabirle “ yemezler” bizde güzel bir deyim vardır  “geçti borun pazarı sür eşeğini Niğde’ ye”,diye.

Çoğulcu katılımcı çağdaş bir demokrasi başka alternatifi yok.

Haberiniz olsun, önleminizi alın!..

Çapulcular tribünleri doldurdu taraftarlara yer kalmadı.

Maçın sonucu Gezi 1 AKP 0.Gol: dakika34 Ali İsmail Korkmaz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums