Ankara’da bir hoca var üfürürse uçurur

  • 18.06.2013 00:00

 Son günlerin moda bir türküsü var müzik kanallarında sık sık çalınıyor, düğünlerin de vaaz geçilmez oyun havasında olan; oğlan büyür koç olur/kızlar  büyür gelin olur/ Ankara da bir hoca var üfürürse uçurur,diye devam ediyor…

Bizim Başbakan Gezi Direnişi eylemlerinin üçüncü haftasına girmesi ve süreklilik arz ederek hem de kitlesel olarak metropol kentlerde devam etmesiyle,türkü de geçen Ankaralı hoca rolüne soyundu iyice.

Türkiye’nin dışında başka  bir dünya yokmuş gibi parti toplantılarında ve partisinin düzenlediği mitinglerde; din,dua,sure ve ayetlerden bahsederek çoğunluk üzerinden toplumsal sorunları çözeceğini sanıyor..

Yaptığı mitinglerde hiç temel hak ve özgürlüklere, evrensel hukuka  değinmiyor,çoğunluk benim arkamda ya,dünya da kim oluyor dercesine..

Miting düzenlemelerinin hiçbir inandırıcılığı olmadığı gibi,hiçte etik olmayan bir devlet gücünü ve kamu araçlarını kullanması siyasetin bizde ne kadar yozlaştığını göstermiyor mu,tüm çıplaklığıyla..

Belediyenin toplu taşıma araçlarıyla karadan otobüslerle, metroyla,denizden vapurlarla hükümettin düzenlediği mitinglere bedava insan taşıyacak,kumanya dağıtacak,Kızılay miting meydanın da çadır açacak,TOKİ, miting meydanına platform kuracak ne güzel bir miting değil mi;kim gitmez böyle bir mitinge “ekmek elden su gölden” değişiklik olsun diyen yola çıkar..Bu mitingi de, on tane yandaş kanal da canlı yayınlayacak,buna TRT’nin dört kanalı dahil değil,8 tane ulusal ana merkez gazetede aynı manşetle verecek,çevir şişi yanmasın misali,kırk pınar cazgırı gibi biri de kürsüden sürekli meydanda olan topluluğu bağırtmak için yırtılacak,Başbakana övgüler düzecek,siz de buna inanacaksınız..Yaptığınıza ve söylediğinize kendiniz inanmıyorsanız karşınsızdakine inandıramazsınız!.

Bu kalabalığın önüne çıkıp kürsüden uluslar arası medyaya, bu topluluğu gör dünya diye bağıracaksın ama bu kitlenin buraya nasıl taşındığını söylemeyeceksiniz..

Şunu bilin ki meydanlara taşıdığınız kalabalık bedel ödeyerek gelen insanlar değil,ne ceplerinden beş kuruş para çıkıyor ne de yol yorgunluğu çekiyor;taşıma suyla değirmen dönmez,diye bir deyim var bilir misiniz!.

Cumhuriyet mitinginin düzenleyenler tam 7 ile 3 milyon insanı taşıdılar 3 milyar dolar ödeyerek ama bir sonuç alamadılar,alamadıkları gibi inandırıcı da olamadılar kamuoyu nezdinde..

Yaptığınız mitingler darbecilerin yaptığı Cumhuriyet mitinglerinden bir farkı var mı söylem dışında,bir düşünün Allah aşkına?..

Gezi direnişi eylemlerinin çıkışı AKP’nin meşruluğunu mu tartışıyor?Yok..Darbelere çağrı mı yapılıyor, O da yok!.

Bu “milli iradeye saygı”  miting neyin nesi,diye sormazlar mı, adama?

Peki niye sokaklarda insanlar sabahlara kadar polise direniyor 20 gündür, her türlü can güvenliğini tehlikeye atarak,göz altı tehlikesini,polis şiddetine karşı çıkarak,sabahlara kadar bağırıyorlar,hiç düşünmüyor musunuz?

Başbakan ve onun yandaş medyası ve tetikçi yazar çizerleri Cumhuriyet mitinglerine getirdikleri eleştirileri bir geriye dönüp okusunlar,ondan sonra da AKP’nin mitinglerinden  ne farkı ondan sonra konuşsunlar.

Temel hak ve özgürlükleri;çoğunluğu meydanlar yığarak bağırtıp- çağırtarak yok edemezsiniz, isterse milyonları toplayın,diktatörlerde meydanlara ve sokaklara kendisini destekleyenleri kamusal ve devlet gücünü kullanarak getiriyor,muhaliflerine devlet terörü uyguluyordu, çözdü mü peki? Yok.

Geriye dönük diktatörlerin yıkılışını hatırlayalım;Irak diktatörü Saddam Hüseyin meydanlara on binleri toplar kendine övgü sloganlar attırırdı koro halinde insanlara,ardından kendisi belinden tabancasını çıkartır  havaya kurşun sıkarak kutlardı,peki kaldı mı yönetimde? Kendine karşı sokaklara dökülen halkına sıçanlar,diyen Kaddafi nerede şimdi? Gezi Direnişçilerine üç-beş Çapulcu demek,Kaddafi mantığında farkı var mı?

Çoğunluk üzerinden sandıktan çıkan bir gülcü liderim ve benim arkamda milyonlar var derseniz,şu sorunun cevabını da vermek zorundasınız;”çoğunluk değil bireyim” beni yok mu sayacaksınız?

Birey olarak ben çoğunluğa uymak zorunda mıyım?

Sanat ve edebiyat çoğunluğun değil, birey olanların eseridir, bunları damı çoğunluk üzerinden değerlendireceksiniz?

Birde marjinal kavramı Gezi Direnişiyle çok tartışılır oldu.

Halk ayaklanmaları ve isyanlar  hiçbir zaman kitlesel başlamamıştır,küçük bir marjinal grubun önayak olmasından çıkmıştır..

Arap Baharını ortaya çıkışı, Tunuslu üniversite mezunu işsiz bir gencin kendisini yakmasıyla Kuzey Afrika’dan Orta doğuya yayılmadı mı?

İşte Gezi Direnişi de böyle bir öfkenin bir ağacın kesilmesiyle ülkenin dört bir yanında, dal budak olarak sarıp ve demokratik dünya kamu oyununda desteğini arkasına alan,bir öfke patlamasıdır.

Yeryüzünün değişen ve ayak uyduran parçası olmadan,toplumsal sorunlarınızı çözemez, iktidarınız da kalıcı olamazsınız, hangi ideolojiden,inançtan olursanız olun hiç fark etmez!.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums