Çapulcular tarih yazıyor, başbakan nobranlık yapmaya devam ediyor!.

  • 11.06.2013 00:00

 Yazıya başlık olan ve gündemden düşmeyen iki kelimenin ”çapulcu ve Nobran” ın  sözlük anlamını açıklayarak girmeyi uygun gördüm..Türk Dil Kurumunun sözlüğüne ve Ekşi sözlüğe baş vurarak kısa bir araştırma yaptım.

Çapulcu:Kendisine ait olmayan malları zorla veya yağmalayarak alan kimse..Başka bir tanımı,ne idüğü belirsiz insan.Bu tanım tarih yazan Gezi direnişçilerine  benziyor mu Allah aşkına?

Nobran:Kibar olmayan,yani kaba;nezaketsiz,görgüsüz,dan-dun konuşan,kırıcı,ben bilirim ben yaparım,diyen..Tam da bizim Başbakana cuk,diye oturmuyor mu bu sözcük,ne dersiniz?

Bu iki kelimenin sözlük anlamını açıkladıktan sonra;Gezi direnişiyle ortaya çıkan toplumsal olayı ve gelişmelere bir göz atalım 13.gününe giren direnişin kısa bir fikri takibini yapalım..

Bir makaleyle anlatılmayacak kadar büyük olan ve tarih yazan üç-beş çapulcuların eylemi;tüm dünyaya örnek oldu..

Bu direnişe katılanlar hem de 78 ilde süren kitlesel eylemlere çoluk-çocuk yaşlısı- genci her gün sokaklara dökülüyor,Başbakanımız ise üç-beş çapulcular demeye devam ediyor..Ama çapulcular gövdeleriyle meydanlarda, düşünceleri ile de; Başbakanın bela okuduğu sosyal medyadan günden güne örgütlenerek geceyi gündüze çeviriyorlar adeta bir orman yangını görüntüsüyle, kentleri meşalelerle aydınlatıyorlar..İzmir Gün doğdu meydanındaki gece gösterileri muhteşem bir görüntüydü;bir orman yangını gibiydi, bunu tarihe belgeleyen ressam olmak isterdim yeteneğim olsaydı,belgeleyeni de kıskanmamak mümkün mü?..Muhteşem bir tablo olur hem de paha biçilmez,bir değerde.

Gezi direnişi Türkiye Cumhuriyet tarihinde hiç rastlanmamış tarihe geçecek bir eylemin yanında;toplumsal bir dönüşümle de,özgürlük mücadelesi veren,diktatörlere baş kaldıran, tüm  insanlığa yol göstererek,üniversiteler de tez konusu,romanlara konu olacak,şiirleri yazılacak,filmleri çevrilecek,belgeseli çekilecek ve ezber bozan, süreklilik arz eden  bir eylem olarak tarihte yerini alacak,Erdoğan’ın üç-beş çapulcuları.

 

Gezi direnişinin beklenmedik bir şekilde ülke gündemini belirleyici olması ve dış dünyadan da büyük destek görmesi hareketin çıkış noktasının ne kadar masum olmasına rağmen Başbakanın,dili,tavrı ve tutumu da o kadar itici-kutuplaştırıcı  yorumlara ve tartışmalara neden oldu;AB’liğinden  ABD ve tüm demokratik dünya kamuoyundan direnişçilere destek gelirken,Erdoğan’a da tepkiler yağdı.

Başbakan ile Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç arasında Gezi Direnişine bakış çok büyük bir görüş ayrılığına neden oldu,bu ne kadar AKP’nin içine sirayet edecek onu da zaman gösterecek.

 Gezi direnişi Erdoğan’ın rüyasında görse inanamayacağı  uzun soluklu yığınsal bir eylem olarak karşısına çıkması bütün hesaplarını alt-üst etti;ne kadar üç-beş çapulcu dese de,bunu beden dilinden ve öfkesinden anlıyorsunuz.

9 Haziran 2013 tarihinde bir gün içerisinde tam 6 noktada Adana dan başlayıp,Mersin’ den devam ederek Ankara’nın dört ayrı noktasında yol üstünde kendisini karşılayan seçmen kalabalığına konuşma yaptı saatlerce..

İlk konuşmasıyla son konuşmasının arasında hiçbir fark yoktu, aynı sözleri tekrarladı durdu hem de öfkeyle,..Bazen de iftirada da bulundu çok tehlikeli  olan bir iftiraydı, o da;din bezirganlığına baş vurmasıydı;güya İstanbul da direnişçiler bir camiyi basmışlar ellerinde bira şişeleriyle, bu kadar külliyen yalan olur mu?Basılan caminin imamı böyle bir şey olmadı,diyor, partisinden bir dönem milletvekilliği yapmış kendisinin yandaş  gazetesinde yazan vicdan sahibi bir yazar, gidip imamla bu olayı yerinde konuşuyor, böyle bir şeyin olmadığını söylüyor imam.. Başbakana bu yalan haberleri iftiraları kim doğru ,diye söylettiriyor insan inanamıyor.Tıpkı 28 şubatın medyasının din versiyonu boyutunda bir yayın politikası var AKP’nin yandaş medyasında.

Başbakan ve onun yandaş medyası bu yayın politikasıyla,Gezi direnişini böyle okuyup değerlendirdiği sürece yalan-yanlış haberlerle sadece kendilerini aldatırlar,yalanın belgesi olmaz, yalanlamanın belgesi olur,bu çağın teknolojisi yalancıyı öyle bir teşhir ediyor ki,;sokağa çıkacak ,insanların yüzüne bakacak hal bırakmıyor!..

Bu satırların yazarı eski bir imam hatiplidir, biraz din üzerinde okumuş birisi olarak; yalan ve iftira üzerine İslam dini yalanı ve iftirayı nasıl tarif ediyor;kim can güvenliği tehlikede olmadan(mevki,mal,şöhret,iktidarını koruma) demiyor, yalan söylüyor iftira atıyorsa; o kişi annesiyle zina etmiş kadar suç işliyordur,der.Tanrı iki şeyi affetmeyeceğini belirtir Kuran-ı Kerimde; bunun birisi iftira diğeri ise kul hakkıdır.

Beş vakit namaz kılan abdestsiz dolaşmadığı söylenen,sabah namazı ile işe başlayan;bu yalan ve iftirasının hesabını nasıl vereceksiniz,bu dünyada iktidar gücünle kapattın,yargıya da takılmadın, ya ahrette nasıl kapatacaksın,iftira attığın çapulculardan özür dileyecek misin, Sn Başbakan?

Erdoğan,üç beş çapulcudan özür diler mi bunu bilemeyiz ama tarih “üç beş çapulcuyu boğazın boğaları” diye; toplumu diktatörlere karşı ayağa kaldıran, özgürlüğün önün açan altın harflerle yazarken;bizim Başbakanımıza da, toplumun yüzde 50’sinin oyunu almış yalancı-iftiracı  nobran biri olarak  kara sayfa açacak. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums