Mekke’de kazanır Medine’de yerim kime ne!.

  • 1.05.2013 00:00

 Başbakan Erdoğan’ın AB’liğinden uzaklaştıkça özel hayata müdahale eder konuşmaları;bu Arap Ata sözünü hatırlattı bana..

Erdoğan, artık topluma kendi;inancı ve özel hayatına uygun format atmaya çalışıyor ve insanların özel hayatına açıkça  müdahale eder olmaya başladı.

Bizim Milli içkimiz Rakı değil  ‘ayrandır’ diyerek…

Gerçi bu çıkışı yeni değil Başbakanın hatırlanırsa içki yasağı üzerine şöyle konuşmuştu alkol kullananlar aşağılayarak:”aksırana ve tıksırana kadar içiyorlar” demişti.Yeni transferi eski HAS parti genel Başkanı Numan Kurtulmuş’ta Başbakanın bu konuşmasını çok yadırgadığını, devlete adamına yakışmıyor,diyerek tepki göstermişti ama o da şimdi siyasi geleceğinin Erdoğan’ın partisinde olduğuna inanarak kendine güvenenleri yüzüstü bırakıp gitti.

Başbakanın İstanbul’da 23 Nisan 2013 tarihinde Müstakil İş Adamları(MÜSİAD) nın kongresindeki konuşması,bir  siyasetçi ve devlet adamı gibi değil de, din adamı gibi konuştu.

Başbakan Erdoğan’ı kestirmek çok zor nerede ne konuşacağını bilemiyorsunuz; sadece bir yerde konuşması hiç değişmiyor o da;kendine yakın kesime ve parti teşkilatı temsilcileriyle konuşurken;ne konuşacağı belli;o da artık hep din ve mezhep vurgusu yapması,kendileri gibi inanmayan ve sosyal yaşamı olmayanları aşağılayarak,çoğunluk üzerinden toplumsal bir baskı yapıyor ve çoğulculuğu etkisiz hale getirerek azınlıkları, aykırılıkları ve bireyi yok sayıyor.

Erdoğan Mezhepçi bir politika yapıyor dedikçe;fikri takip yapacakları yerde;onun dalkavukları dört elle sarılıp püskürtmeye çalışıyorlar,yazılı ve sözlü medyada.

İşte somut bir örnek:

Yıl 2011 genel seçimlerde Erdoğan;tam 7 ilde meydanlara toplanmış binlerce insana, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu söylüyor;meydandaki insanlarda yuh çekerek meydanı inletiyor ama Erdoğan bu sesleri susturacağı yerde,daha da ileri gidip ama Kılıçdaroğlu Aleviyim diyemiyor” diyerek,aşağılamaya devam ediyor;bu özel hayata müdahale değil mi,bu mezhepçi bir politika değil mi? Başbakan sosyal hayatı her ortamda din ve mezhep üzerinden tanımlıyor,bir yerde homojen bir toplum yaratmayı kafasına koymuş;demedi mi,tek din,dindar nesil yetiştireceğim,demesi tesadüf olabilir mi,bunlar  bilinçli bir uygulamanın adım adım yol alınması, değil mi?

Başbakan eğer dinci mezhepçi bir politika izlemiyorsa,on bir yıllık iktidarı boyunca;alevi veya gayri Müslimlerden olan  bir tane çok önemli bir göreve atadığı bir bürokratı gösterebilir mi?Yok. Alevilerin cem evini neden yasal statüye kavuşturmuyor?

Yalnız şunu herkes bilmeli:”Nasıl bilgisayarın son sitemi yoksa küreselleşmenin de son durağı yok…” Çoğulculuğu yok sayan demokrasi,hukuk ve insan haklarını içselleştirmeyen,din üzerinden toplumu yönetmeye kalkanların,Arap baharıyla ne hale geldikleri ortada.Bu küreselleşmenin devamıdır.

Çoğunluğun desteğini alır hükümet olabilirsin ama yaptıkların yeryüzünün var saydığı hakları yok saymaya kalkarsanız, size bunu müsaade etmezler,bir dönem kankan olan şimdi kanlı bıçaklı olduğunuz Beşer Esad’ın akıbeti ortak kaderiniz olur.

Başbakanın izlediği mezhepçi Orta doğu politikasının ve Kürt sorununu yok saymasının sonucu değil mi;PKK ile masaya oturması.

Daha dört ay önce Öcalan’ı asacaktı,Kürt sorunu yoktu terör sorunu vardı,kendine oy vermeyen Kürtler Zerdüşti;BDP’yi muhatap almıyordu ama şimdi,birinci muhatabı Öcalan oldu.

Büyük lokma ye de büyük laf etme demiş, atalar.

 Kayseri de 2011 yıldan seçim sürecinde meydana toplanmış on binlerin gözünün içine bakarak söylediği sözü bir hatırlatalım,ne demişti Başbakan:”PKK ile  görüşen de,görüştü diyen de,alçaktır,namussuzdur,şerefsizdir” sözünü nereye koyacağız.”

Sonradan öğreniyoruz ki,seçim meydanlarında bunu konuşurken meğer Kandilden Oslo’ya özel uçak kaldırıyormuş Başbakanın bilgisi dahilinde MİT; PKK’nın komutan kadrosunu götürmek için..2007-2013 yılları arasında MİT ile PKK arasında 16-17 görüşmeler olmuş şimdi bunu dünya medyasını ayağına getiren PKK’nın Kandildeki KCK lideri  Murat Karayılan açıklıyor;Türk medyası da çarşaf çarşaf yayınlıyor, yorumlar yapılıyor,hükümet tarafından da kimse yalanlamıyor,AKP ‘in dalkavuk yazarları da süt dökmüş kedi gibi sus-pus  oldular!.

O kavgada söylenmeyecek sözleri nereye koyacaksınız şimdi?Şunu da açıkça belirtelim görüşmelere de karşı değiliz çokta doğru yapmıştır PKK ile görüşerek ama bu kin ve öfke neyin nesiydi?

Dört aya önce Öcalan’ı asan adam şimdi akan kanı durdurmak için baldıran zehri de olsa içeceğim,diyor.Doğru bir tutum ama işte aması var; Erdoğan nerede ne yapacağından insan kuşkulanıyor ilk söylediğine mi, son söylediğine mi inanlım?

PKK’ya Sirilanka devletinin uyguladığı “Tamim Gerillalarını” imha etme operasyonunu denedi ama Erdoğan başaramadı.Nasıl her toplum birbirinin benzeri değilse bu örgütler için de geçerlidir.

Kürt sorunu güvenlikçi politikalarla bertaraf edilemez.PKK’yı vareden devlet terörünün baş aktörü ORDU olmuştur.

Sorunları çözmek için aranan güçlü bir devlet değil;gücünü demokrasiden,hukuktan alan ve vatandaşın hizmetkarı olan bir devlete ihtiyacımız var.

Kürtlere uygulanan devlet terörünün karşısında PKK Kürtlerin ordusu olarak doğdu ve Kürt sorununu şiddetsiz çözüm arayan tüm güçleri siyaset sahnesinden sildi; silinmeyenler de PKK’nın belirlediği güzergâhtan siyaset yapmaya devam ediyorlar.

Biz yazıyı Başbakanın milli içkimiz ayrandır dediği,sosyal medyada geyik muhabbeti olan güzel bir sözle renklendirelim,”Ayran milli içkimizse Susurluk’ta başkentimiz olsun” sözü acaba; Erdoğan’a Susurluk ta ne olmuştu,Susurluktan ne haber?

Başbakanın milli içkimiz‘ayran’ sözünü eleştiren bir yazı yayınladı Star gazetesinde,kaleminden kan damlayan  şahıs;ben Başbakandan ayrı düşünüyorum milli içkimiz ‘ayran’ değil‘Çay’ diye..

Eleştiriyi görüyorsunuz değil mi,ne kadar radikal ve ezber bozan bir yazı,okuyana hıçkırık tutturuyor vallahi.Birde Başbakanı bu yandaşlar eleştirmiyorlar,diye karalama yapıyorlar.

Ne kadar derin ve felsefi bir analiz bu yazıyı kesip insan ya cebinde taşımalı,ya internet ortamına atmalı veya Taksimdeki tüm bilbordlara asmalıyız..

Başbakan  toplumu yaralayan ve bölen mezhepçi ve özel hayata müdahale eden dilini değiştirmezse, pekte değiştirecek gibi gözükmüyor,eğer devam ederse;”anızı yakıp ta rüzgarın etkisiyle ateşin ormana sıçrayacağını düşünemeyen köylünün akıbetine uğrarız” bu gidişat hayra alamet değil.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Resmi İlanlar

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums