- 30.04.2013 00:00
Günlük kullandığımız sözcükleri bizden önce yaşayanların kullandığı sözlerle karşılaştırdığımızda yaşamın ne kadar değişken olduğunu far kederiz.
Tabi birde çağ değişimlerinde kullandığımız teknolojiyle kıyaslamamız yaşamın rengini ve farkını ortaya koyduğu gibi tartışmalara da, başka bir zenginlik katar.
Ayakkabının icat edilmediği dönemlerde insanlar yaşamlarını özetleyen bir deyim gibi bir sözle açıklarlarmış;güneş çarığı sıkar çarıkta ayağı,diye..
Başka bir söz daha vardır benim beğendim atalara ait olduğu söylenir ama Köroğluna ait olduğu iddia edilir:’delikli demir çıktı mertlik bozuldu’ sözü de silahın cesurluğu devre dışı bıraktığını anlatır bu söz.
Ayna olmadan önce insanlar saçlarının siyah mı-beyaz mı tartışmalarını yapar ama birbirlerine kanıtlayamadıkları zaman derlermiş ki;berberin önüne oturunca görürsün saçın siyah mı-beyaz mı,olduğunu.
Aynayı ilk defa kocasının cebinde gören kadın ayna da kendini görünce, komşusuna kocasının kendisini bir kadınla aldattığını, aldattığı kadının da;çok çirkin olduğunu, gül gibi bir kadının üstüne bu yapılır mı, diye de ağlamış.
İnsanoğlu tarih boyunca en çok zaman kavramını çok önemsemiştir,sanayi devrimi ortaya çıkmadığı dönemlerde; ben de hatırlarım harmanın üzerine kar yağardı.Tarım işleri o kadar ağırdı ki;her şey insan ve hayvan gücüyle yapılıyordu.
Mevsimine göre hasatını kaldıran aile çok nadir olurdu,mutlaka mevsimlerden birisine yakalanır,yakalayan da hava muhalefeti olur ve hayallerini yok ederdi.İnsan oğlu hava raporunu da bilmiyordu günlük veya haftalık olarak nasıl geçeceğini.
İnsanoğlu doğanın sırrını çözdükçe ona göre de düşünce ve teknoloji icat edip zamanı iyi değerlendirip daha rahat bir hayatı elde etmiştir.Feodal dönemde yüz dönümlük bir araziyi ekip biçme 7-8 ayını alıyordu, şimdi yüz dönümlük bir araziyi ekip biçmenin aldığı toplam süre on saat bile, değil.
Günah işleyenler ortaya çıkmasaydı bizler hala ağaç kovuklarında,mağaralarda yaşıyor,ateşin etrafında ısınıp,çam çırasıyla da gecemizi aydınlatmaya çalışacaktık.
Hepimiz geçmişimizdeki yaşadığımız çileli günleri bizden sonra daha iyi bir hayat verdiğimiz çocuklarımıza hep koz olarak öne sürmüşüzdür.Siz,neler gördüğünüz,bizler neler yaşadık.Çocuklarına yaşadığı fakirlik ve yoksulluk yaşamını her defa dile getiren bir babaya kızı;baba, yaşadığın hayatı ben ve kardeşim mi yaşattı ki,her ortamda dile getiriyorsun,der.
Fakat her insan yaşadığı çağının eseri çevresinin de ürünü olduğunu hatırlarız ama bir türlü kabullenmekte de zorlanırız.
İnsan oğlu zamanı kısalttıkça heyecanı da artıyor ve zamanı önemsemeyenlerle karşılaşınca da; ilkel adam,çağın gerisinde kalmış dünyadan bi habersiz gibi sözlerle kendini teselli ediyor.
Bu çağın vaaz geçilmezi olarak hepimizin hayatına sirayet eden kuşkusuz cep telefonudur,bu çok fonksiyonlu teknoloji, o kadar çok yönlü ki;telefon görüşmesinin dışında,saat,kalem-kağıt,pusula,hesap makinesi,bilgisayar, radyo,fotoğraf makinesi ve kamera gibi hiç bir şey taşımanıza gerek yok hepsini içinde taşıyor.Ama bu kadar mükemmel düzeydeki bu cihaz aynı zamanda özel hayat,diye de bir şey kalmıyor burası da kabul edilir bir durum değil.Özel hayat deyince de akla aşk ve cinsellik geliyor.
Tabi bu çağın aşklarında geçmişe göre duygu değişikliği yok ama teknolojinin nimetleriyle inanmayacağınız olumlu ve olumsuz sürprizlerle de dolu bir dönemi de,yaşatmıyor diyemeyiz.
İnternet üzerinden tanışarak yapılan çetleşmelerle yaşanan sanal aşkların gerçeğe dönüşmesi ve hayallerinizin alt-üst olmasından tutunda; rüyanızda görseniz inanmayacağınız duygularınızı uçuran aşklarda yaşatıyor.Kız istemenin,aile tanımanın da bir gün bir anlamı olmadığını yakında tartışırsak şaşırmayalım.
Aşkın hazını ve inceliğini teknolojiyle öğrenemezsiniz,toprakta yetişmeyenin bitki olmadığı gibi.
Aşkın beden dilini,sinyalini ve psikolojisini okuyamazsanız hayatın inceliğini kavrayamazsınız.
Yazıya topuğunda diken çıkarttırmak isteyen kadının fıkra gibi öyküsüyle sonlandıralım.
Tarlada birlikte çalıştığı adama kadın cilve yapar ama adam hiç oralı olmaz, kadında şeytanın aklına gelemeyecek bir yöntem dener aşk duygularını ve cinselliğini yaşamak için..
Kadın, adama topuğuma diken battı şunu bir çıkart,der..Adam kadının topuğuna eğilince, kadın derki;bacağımı yukarı kaldır da öyle bak daha iyi görürsün,adam kadının dediğini yapar,destek için diğer bacağımı da yanına tut daha iyi çıkartırsın dikeni,der ve tam bir aşk pozisyonuna gelir,kadın.
”Adam kadının diğer bacağını da kaldırır hiçbir şey göremiyorum”,der, kadına!..
Kadın,adamın şafağına katır gibi bir tekme vurur adam sırtüstü uzanınca bağırır; “ben ne yaptım sana”,diye?
“Ulan geri zekalı hala topuğumda diken arıyorsun, benim pozisyonumu hiç fark etmiyor musun abdal; işaretten anlamıyorsun onu geçtim,bir kadın nasıl Düzülür bunu damı bilmiyorsun” der.
Yorum Yap