Şiddetsiz hak aranmaz ve verilmez mi bu topraklarda

  • 16.04.2013 00:00

 Yazıya böyle bir başlık atmamın nedeni;TC.kurulduğundan günümüze kadar temel hak ve özgürlükler için şiddet ve silaha baş vurmadan mücadele edenleri; devlet hep terörist ve anarşist muamelesi göstermiş,aklınıza ne geliyorsa insanlık dışı her türlü uygulamaya baş vurmuş daha da kötüsü; özgürlük mücadelesine öncülük edenlere eceliyle ölmek nasip olmamış,bir yolunu bulup “derin devlet” bu yürekli insanları ortadan kaldırmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne kadar devletin değişmez dört düşmanı olduğunu biliyorduk ama devletin düşmanının dört değil beş olduğu ortaya çıktı süreç içinde  bunlar:”Kürtler,İslamcılar,Marksistler,Liberaller ve Aleviler” olarak. Devletin ideolojisine tabi olmayan hiçbir kesimine neredeyse yaşam hakkı tanımadığını görüyoruz.

Devlet, muhalif olanı yani muhalefeti rejim karşıtı saymış;resmi ideolojiye tabi olmayan her kesimden şüphelenmiş;Türk,Müslüman ve Sünni olmayan her bireyi ve toplumu bölücü,gerici,komünist,ırkçı,dış güçleirn uşağı  gibi konjoktürel dönemin soğuk savaş politikasıyla değerlendirerek, ideolojisini ayakta tutmak için kendine bir düşman yaratmıştır.

TKP’nin ilk genel sekreteri Mustafa Suphi ve 14 yoldaşını karadenizde boğdurmuş,muhalif olan liberalleri faili meçhul cinayetle ortadan kaldırıp,sırasıyla muhalif olan her kesimi rejim karşıtı göstererek günümüze kadar sürdürmüştür.

Zaman zaman düşmanlarını da karşı karşıya getirmekten de çekinmemiştir;Alevi-Sünni çatışmalarını biz ati devlet kanlı çatışmalara dönüştürmüştür,Çorum,Sivas ve Maraş olaylarında toplu katliamlar yaptırmış  bunlar iddialar değil tartışmasız vakalardır..Sağ-sol çatışmalarıyla da askeri darbelerin en büyük alt yapısını oluşturduğunun belgeleri ortada duruyor.Dersim katliamında 50 bin kişinin katledilmesi,Gayri Müslimlere uyguladığı varlık vergisi ve 6-7 Eylül olayları unutulmazlar arasındadır..

Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne bu ülke de bir Kürt sorunu var deyip,bu sorunu meşru zeminlerde siyasi çözüm arayanlar hep devletin hışmına uğramış,bir halkın varlığı ve kültürü yok sayılıp,insanlığa sığmayacak şiddet ve toplu katliamlar ve sürgünler sonucu;devletin şiddetine karşı Kürtler kendi içinde PKK gibi bir silahlı  örgüt çıkartarak günümüze kadar gelen ve 30 yıl süren 40 bin kişinin ölümüne,3 milyon insanın göçüne,binlerce köyün yakılıp-yıkılmasına neden olan,ülke iç barışını bozan komşuluk ilişkisinden beşeri ilişkimize kadar yansıyan,  düşük yoğunluklu savaşın sonucunu iliklerimize kadar işlemiş,unutulmaz kapanması zor kabuk bağlamayan yaralar açmıştır.

Şerafettin Elçi’yi hatırladıkça içime bir sızı düşer..

Yaşamını Kürt sorunununa adamış,ömrü boyunca eline mantar tabancası bile almayan meşru zeminlerde Kürt sorununun çözümünü arayan,aramızdan kısa süre önce ayrılan rahmetli Şerafettin Elçi;Türkiye de kürt varsa bende Kürdüm dediği için 30 ay hapis yatıran derindevlet, ensonunda bu akil adamı PKK’nın listesinden siyaset yapmak için milletvekili olmaya itmiştir.

Nüfusları 15 ile 20 milyon olarak söylenen bir Alevi kitlesinin varlığı dil ucuyla kabul edilip ama inançları gereği ibadet yeri olarak gittikleri ”cem evlerinin”  ve kültürlerinin  yok sayılması kabul edilir bir durum değildir.

Yani Alevi kitleside mi,silaha sarılmalı inançları ve varlıklarının kabul edilip ibadet yerlerinin tanınması için?

Yine Cumhuriyet kurulduğunda ülke nüfusunun yüzde 18’i  olan,o dönemde ülke nüfusu 13 milyon,gayri müslim sayısı ise bugün sadece 100 bin kişiş;gayri Müslimlerin kamusal bir yere yani bürokrasiye getirilmemesi,hiç duydunuz mu bir Ermeni-Rumun general veya Vali olduğunu?..Ruhban okulunun açılmaması,mal varlıklarına el konulması,anayasdasında hukuk devleitnde kabuledilir mi?

Sıcak gündemimiz olan “akil insanlarla heyetiyle” tartışılan demokratikleşmeyle ‘barışı’ karşı karşıya getirmek isteyen; siyasette ikbal arayanlarla ve yazılarını iktidara göre ayarlamışlar arasında geçen tartışmalar bu bazda değerlendirilmeli.

Adına bilgi çağ dediğimiz bu çağda günde ortalama iş kazalarında 3 işçi ölüyor, 5 işçi iş göremez duruma düşüyor yani sakat kalıyor, bu rakamlar bakanlık rakamları ve AKP’nin on yıllık iktidarında 10 bin işçi iş kazalarında  ölmüş,Uluslar arası çalışma örgütü İLO’nun kara listesindeyiz,Türkiye iş kazalarında ölen işçi sayısı AB ülkelerinin yedi katı,bu kazaların önlenmesi için; işçilerinde mi silahlanması gerekiyor;PKK’nın açtığı yoldan mı devam etsinler?

Uludere katliamının katillerinin ortaya çıkartmazsanız;yakınlarını kaybedenler PKK’ya silah bıraktırmazlar.

AKP, neden AB’nin sosyal politikalarını uygulamaz,bunu sormak ve sorgulamak;barış sürecine zarar veriyor olmasın!..Bilelim de ona göre yazalım ve konuşalım!..

Ya bir de adına ileri demokrasi deyip,muhalif olan gazeteleri ve köşe yazarlar üzerindeki baskılar;işten atmalar,demokratik hakkını kullanan insanların terör örgütü muamelesi görmesi ve tutukluluklarının hükümlülüğe dönüşmesi; temel hak ve özgürlükler açısından nereye koyacaksınız?

Son sorumuz Abdullah Öcalan’ın avukatlarını terör örgütü üyeleri olarak tutukladınız,Öcalan ve Kandil ile de görüşmeler yapıyorsunuz bu avukatların suçu ne;bunu nasıl anlatacaksınız içeride ve dış dünyaya bunu da çok meraka ediyoruz;bunun da mı sorulup,yazılmasını barış sürecini ’baltalama kıstasına  aldınız da’ haberimiz  yok?

AKP’nin iler demokrasisinde 28 Şubat darbe ,27 Nisan ‘e’ muhtırası bildiriye döndü.e- muhtırayı veren dönemin Genelkurmaya Başkanı ise sanık olarak  yargılanmıyor bile!..

Bunları hatırlatma barış sürecini engelleme olmasın!.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (www.marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Hack Forum Hacker Forum Hack Forumu Warez Forumu Hacker Sitesi Hacking Forum illegal forum illegal forum sitesi warez scriptler nulled forum crack forumu hacking forumu illegal hack forumu hacking forums